Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/1397 E. 2023/2268 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/1397
KARAR NO : 2023/2268
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
NUMARASI : 2021/446 Esas – 2022/918 Karar
DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 12/12/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesi ile; 16/08/2014 tarihinde davalı şirket tarafından ZMM sigorta poliçesi düzenlenmiş olan … plakalı aracın gerçekleştirmiş olduğu tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu konumunda olan müvekkilinin en az %79 oranında malul kaldığını ve ömür boyu başka birinin bakımına muhtaç hale geldiğini, yolcu olan müvekkilinin olayda kusursuz olduğunu, Muğla 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/42 dosyasında maluliyet tazminatı ile dava açıldığını ve derdest olduğunu, görülmekte olan davada ise, şimdilik 2.500,00 TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının aynı olay nedeniyle Muğla 1 Asliye ticaret Mahkemesinin 2015/42 Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu belirterek, her iki dosyanın birleştirilmesini istemiş davacı tarafa 10/11/2014 tarihinde 133.540,00 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, geçici iş göremezlik zararından doğan bakıcı gideri zararının müvekkili şirket sorumluluğunda olmadığını, yapılan ödeme ve düzenlenen ibraname kapsamında müvekkilinin başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını, bakıcı giderlerine bağlı tazminat talebi yönünden müvekkili şirket hakkındaki davanını reddi gerektiği, olayda hatır taşımasının bulunduğu, ancak dava tarihinden yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaza sonucu kesin ve daimi malul kaldığını, hayatı boyunca başka birisinin bakımına muhtaç hale geldiğini, kendilerinin sürekli bakıcı gideri tazminatının alınabilmesi için işbu davanın ikame edildiğini, Adli Tıp Başkanlığı tarafından Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Kararları Hakkında Yönetmeliğe göre terditli olarak rapor hazırlanması gerekirken yalnızca karşı taraf davalının itirazları dikkate alınarak ve eksik inceleme yapılarak Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Kararları Hakkında Yönetmeliğe göre müvekkilin sürekli bakıma ihtiyacının olmadığına dair rapor verildiğini, bu rapora itiraz edilmesine rağmen hiçbir şekilde itirazlarının değerlendirilmediğini, mahkeme tarafından davanın reddine karar verildiğini, bunun üzerine kanun yoluna başvurduklarını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 20.05.2021 tarihli kararında ATK 3. İhtisas Dairesi’nden Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yeni rapor alınması gerektiğinin belirlendiğini, dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrildiğini, anılan yönetmeliğe göre alınan raporda da sürekli bakıcı ihtiyacının bulunmadığının tespit edildiğini ve davanın reddine karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu, kesin ve daimi olarak % 83 oranında malul kalan müvekkilin ömrü boyunca bir başkasının bakımına muhtaç hale geldiğinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu, ATK Başkanlığı tarafından davalının itirazları doğrultusunda verilen raporun gerçeği yansıtmadığını, % 83 oranında malul kalan müvekkilinin bir başkasının bakımına muhtaç olduğunun açık olduğunu, müvekkilin tedavi süreci, mevcut durumu değerlendirildiğinde sürekli bakıcı ihtiyacının oluşmadığı tespitinin hatalı olduğunu, raporun ve müvekkilin mevcut durumu arasında ki çelişkinin giderilmesi ve müvekkilin sürekli bakıcı ihtiyacının tespiti için ATK üst kurulundan rapor alınması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle sürekli bakıcı gideri tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 20/05/2021 tarih, 2019/1279 Esas ve 2021/874 Karar sayılı kararı ile “… AKT 3. İhtisas Dairesi’nden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri esas alınmak kaydıyla, davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı sürekli maluliyet oluşup oluşmadığı, sürekli maluliyet oluşmuş ise sürekli bakıcı gerekip gerekmediği ve süresi konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte raporla tespit edilmesi ve bilahare aktüer bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır…” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.İlk Derece Mahkemesince; Dairemiz kararı doğrultusunda ATK 2. İhtisas Dairesi’nin 22/09/2021 tarihli maluliyet raporunda “..Kişinin dava konusu yaralanmaya bağlı olarak başka birisinin geçici veya sürekli olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı” ilişkin verilen karar gereğince davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/12/2023