Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/1385 E. 2023/1194 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/1385
KARAR NO: 2023/1194
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 26.04.2023
NUMARASI: 2022/632 Esas (Derdest Dosya)
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yaralanmalı ve ölümlü trafik kazası nedeniyle 150.000,00 TL talepli maddi tazminat davasında, telafisi güç hatta imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hükmedilecek tazminat bedeli ile ferilerinin tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması amacıyla kazaya sebebiyet veren Hayri Türk adına kayıtlı … plaka numaralı ticari taksinin plakasına, işbu ticari taksi plakasının bağlı olduğu araca, … plaka numaralı araca ve tüm davalılar adına kayıtlı, TAKBİS sorgusunda tespit edilecek olan taşınmaz ve araçlar üzerine, dava sonuna kadar ihtiyati haciz niteliğinde teminat alınmaksızın ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 19/10/2022 tarihli ara kararı ile “… Davacı yan her kadar ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talep etmişse de dava konusu alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, şu aşamada tedbirin şartlarının gerçekleşmediği görülerek” gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunması üzerine Dairemizin 14/03/2023 tarih, 2023/385 Esas ve 2023/435 Karar sayılı kararı ile ” ….Davacı vekili ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talep etmiştir. …. mahkemece ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir birbirinden farklı düzenlemeler olduğu ve sonuçlarının da birbirinden farklı olduğu gözetilerek öncelikle mahkemece davacı vekiline talebi açıklattırılmalı ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır…” gerekçesiyle ara kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili talebini açıkladığı dilekçesinde özetle; Müvekkil … ve annesi müteveffa …; 14.06.2022 tarihinde … plaka numaralı ticari taksiye yolcu olarak binmiştir. … plaka numaralı ticari taksi şoförü davalı … seyir halinde iken sara nöbeti geçirmesi sebebiyle direksiyon hakimiyeti kaybetmiş ve neticesinde müvekkilin annesi vefat etmiş kendisi de ağır şekilde yaralanmıştır açıklamasıyla teminat alınmaksızın ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 26.04.2023 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati haciz talebini dayandırdığı alacağı yaklaşık olarak ispat edemediği, alacağın varlığının tespit olmasının yargılama yapılmasına muhtaç olduğu, İİK 257.vd maddelerinde düzenlenen ihtiyati haczin şartlarının gerçekleşmediği değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiştir.Bu ara karar karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; İİK’nun 257/1. fıkrasına göre “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hüküm gereğince alacaklı, bir para alacağı için ancak vadesinin gelmesi hâlinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. İİK’nun 258/1. fıkrası gereğince “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi gerekmez. Bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Başka bir anlatımla ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir. Davacı tarafından iddia olunan zarar, haksız fiilden kaynaklandığından, tazminat, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2782 Esas ve 2019/11935 Karar 12/12/2019 tarihli kararı). Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı, yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan kusursuz sorumluluk hali de gözetildiğinde diğer deliller ile yaklaşık ispat kuralına göre değerlendirme yapılmak suretiyle ihtiyati haciz talebinin karara bağlanması gerekirken, az yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere ve ilkelere uymayan ifadelerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/8964 E.-2022/15530K.) Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem yapılarak karar verilmek üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/06/2023