Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/134 E. 2023/1759 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/134
KARAR NO: 2023/1759
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
NUMARASI: 2018/1194 Esas – 2022/663 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 04.11.2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz aracın olay yerinde yaya olarak bulunan davacı …’a çarpması suretiyle gerçekleşen kaza neticesinde müvekkilinin malul sakat kaldığını, kazaya ilişkin ceza soruşturmasının Kargı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/508 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, kazaya kusuru ile sebebiyet veren araç tescilsiz olduğu ve geçerli bir ZMMS poliçesi bulunmadığından dolayı oluşan zararın davalının sorumluluğunda olduğunu, davalının kaza tarihi itibariyle sorumlu olduğu sakatlanma ve ölüm tazminatı şahıs başına 330.000,00-TL olduğunu, müvekkilinin kaza neticesinde vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığını, tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, müvekkilinin başvurusu üzerine davalı …nın 146769 numaralı hasar dosyasını oluşturduğunu, kurum tarafındankendilerince temini mümkün olmayan yahut yargılama süreci olmaksızın sağlıklı bir şekilde temin edilemeyecek belgeler talep edildiğini ve neticede başvurunun sonuçsuz bırakıldığını belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları ile HMK 107/1-2 maddeleri uyarınca ileride dava harcını artırarak dava değerini yükseltme hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 400,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL geçici bakıcı gideri ve 4.500,00 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi avans faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 2918 sayılı Kanunun 97. Maddesinde başvuru şartınının eksiksiz olarak yerine getirilmeden açılmış olduğundan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri talebinin muhatabının … olmadığını, söz konusu talebin teminat dışı olduğu 01.06.2015 tarihli yeni genel şartlar düzenlemesi ile de sabit olduğundan, talebin reddi gerektiğini, kaldı ki, kazada yaralanan şahıs olay tarihinde 12 yaşında küçük bir çocuk olduğundan çalışmayan kimse için geçici iş göremezlik tazminatı verilemeyeceğini, davaya konu kazanın tescilsiz motorlu bir aracın dahli sonucu meydana gelmesi nedeniyle karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “İspatlanamayan davanın reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi müvekkilinin maluliyet oranının belirlenebilmesi için Hitit Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevki sağlandığını, pandemi dönemi şartlarından ve müvekkilinin 18 yaşından küçük olması ve aynı zamanda müvekkilinin velisinin işinden kaynaklı olarak müvekkilinin hastaneye sevki sağlanamadığını, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından gerekli süre verilememesi sebebiyle de kendilerinin maluliyet raporu alınamadığını, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetersiz ve ayrıntıya yer vermeden yapılan inceleme sonucunda davaları reddederek hükme esas alınmasının müvekkilini ağır hak kaybına uğrattığını, İlk derece mahkemesinin yeterli araştırma, açık ve sorgusuz gerçeği tespit etmeden karar verdiğini, müvekkilinin kaza neticesinde vücudunun çeşitli yerlerinden ağır bir şekilde yaralanmış, tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamamış malul/sakat kaldığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 04/11/2017 tarihinde saat 10.00 sıralarında tescilsiz motosikletin yolun karşısına geçmeye çalışan davacı …’a ön kısmı ile çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyet iddiasında bulunan tarafın ispat yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu nedenle de maluliyeti belirleyecek kurumların talep ettikleri belgelerin ibrazı zorunludur. Somut olayda Mahkemece hastane belgeleri istenerek ATK’dan maluliyet raporu istenmiş olup ATK tarafından düzenlenen 27/05/2019 tarihli raporda, “… Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi nöroloji birimine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak ayrıntılı muayenesi sonucu düzenlenecek raporun ve yeni çekilecek kraniyal manyetik rezonans (MR) grafisinin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda (DICOM), bu incelemelerin düzenlenecek raporları ile birlikte gönderilmesi…” talep edildiği, 19/03/2019 tarihli raporda, “… Kurulumuzun 27/05/2019 tarih ve 10617 sayılı müzekkeresinde de belirtildiği gibi kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi Nöroloji Birimine Sevki Sağlanarak Yeni Yaptırılacak Ayrıntılı Muayenesi Sonucu Düzenlenecek Raporun ve Yeni Çekilecek Kraniyal Manyetik Rezonans (Mr) Grafisinin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda (dıcom), bu incelemelerin düzenlenecek raporları ile birlikte gönderilmesi…” talep edildiği, 21/06/2021 tarihli raporda, “…Kurulumuzun 27/05/2019 tarih, 10617 karar sayılı ve 19/03/2021 tarih, 5203 karar sayılı müzekkerelerinde kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi nöroloji birimine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak ayrıntılı muayenesi sonucu düzenlenecek raporun ve yeni çekilecek kraniyal manyetik rezonans (mr) grafisinin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda (DICOM) gönderilmesi istenmekle beraber, dava dosyası içerisinde mevcut olmadığı, …. mevcut belgelere göre rapor düzenlenemeyeceği, tıbbi evrakın temin edilip gönderilmesi halinde yeniden değerlendirilebileceği” belirtilmiştir. ATK tarafından düzenlenen 20/04/2022 tarihli raporda da ” kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi nöroloji birimine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak ayrıntılı muayenesi sonucu düzenlenecek raporun ve yeni çekilecek kraniyal manyetik rezonans (MR) grafisinin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda (DICOM) gönderilmesi… mevcut belgelere göre rapor düzenlenemeyeceği, tıbbi evrakın temin edilip gönderilmesi halinde yeniden değerlendirilebileceği” bildirilmiştir. Davacı … için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Çocuk Nörolojisi Bilim Dalından 20.10.2021 saat:09:30 tarihine muayene randevusu verildiği ancak davacının randevu gitmediği ve muayene olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından ATK tarafından düzenlenen 20/04/2022 tarihli rapor (eksik olan tıbbı belgeler ile muayene yapılması gerektiğine ilişkin mütalaa içeren) davacı vekiline 15/06/2022 tarihinde HMK’nın 281.maddesi ihtaratı ile tebliğ edildiği ancak davacı vekilinin beyanda bulunmadığı tebliğde tarihi belirtilen 22/06/2022 tarihli duruşmaya mazeret dilekçesi gönderdiği, bu celse davacı vekiline “… ATK raporunun sonuç kısmında belirtilen eksiklikleri ikmal ettirmesi bakımından davacı vekiline son kez olmak kaydıyla müzekkerelerini yazdırması bakımından 1 aylık kesin süre verilmesine, aksi takdirde bir daha bu yönde süre ve imkan tanınmayıp mevcut dosya/delil durumu itibariyle değerlendirme yapılacağının davacı vekiline ihtarına, (tebliğin ihtar yerine geçmesine)…” dair ara karar oluşturulduğu, mazeretinin kabul edildiği yeni duruşma gününün duruşma zaptı ile birlikte 28/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğde belirtilen duruşmaya davacı vekilinin katılmadığı ve mazeret de sunmadığı görülmüştür. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece davacı vekiline ATK raporunda belirtilen eksiklikleri gidermek üzere verilen mehillerin usul ve yasaya uygun olduğu, yargılama süresi içeresinde davacı tarafça verilen mehillere rağmen davacının maluliyetinin tespitine ilişkin ATK nın istediği belgelerin temini için davacının muayeneye gitmesini sağlamadığı, eksik olan tıbbi belgelerinde sunulmadığı, bu haliyle davacının maluliyeti oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise oranın tespitinin mümkün olmadığı ve davacı tarafça ispatlanmadığı, dosyadaki verilerin de maluliyetin ve tazminatın belirlenmesi için yeterli bulunmadığı anlaşıldığından Mahkemece açıklanan gerekçe doğrultusunda verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2023