Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/1237 E. 2023/1198 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/1237
KARAR NO: 2023/1198
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
NUMARASI: 2021/816 Esas – 2022/636 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; 07/09/2018 tarihinde sürücü … yönetimindeki … plakalı özel araç ile Uşak ili istikametinden Afyon ili istikametine seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesi meydana gelen tek taraflı, ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında yolcu konumunda bulunan müvekkili ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana geldiği aracı sigortalayan davalı, kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı ve sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin yazılı başvurusuna olumlu cevap vermeyen davalı sigorta şirketi aleyhine 17/12/2020 tarihinde İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosunun … başvuru, … dosya numaralı dosyası ile başlatılan arabuluculuk görüşmeleri süreci olumsuz sonuçlandığını, ileride tespit edilecek bütün alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sigorta kuruluşuna yapmış olduğu başvurunun eksik olması, sigorta kuruluşuna başvuru dava şartının Sig.K ve KTK ile özel olarak düzenlenmiş olması sebebiyle tamamlanabilir dava şartı olmadığından, davanın öncelikle dava şartı eksiliğinden reddine, esasa girilmesi halinde esas yönünden davanın reddine, aksi yönde kanaat halinde yine savunmalarımız kapsamında müterafik kusur ve hatır indirimlerinin uygulanarak karar verilmesine, ödeme var ise ödeme tutarı anılan indirimler yapılıp tazminat tutarı belirlendikten sonra kalan bakiyeden güncellenerek düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Mahkememize açılan maddi tazminat taleplerinin feragat nedeni ile reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin arabuluculuk ücretini hatalı olarak taraflarına yüklediğini, Yargıtay yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere bu davalardan davadan feragatte hakkın özünden feragat olmadığını, davacı alacağına yargılama safhasında kavuştuğu için feragat ettiğini, esasen davanın konusuz kaldığını, davalı kendisine karşı dava açılmasına yine kendisinin sebebiyet verdiğini, bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, Arabuluculuk Bürosu tarafından suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydedilmesi gerekirken davacıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, davadan feragat hallerinde yargılama giderleri davalının üzerine bırakılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacı vekili yargılama sırasında, davadan feragat ettiğini bildirmiş, mahkemece maddi tazminat taleplerine ilişkin davalı yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacının sunduğu feragat dilekçesinde, feragatin ödemeye dayalı olup olmadığı belirtilmediği halde mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.O halde, mahkemece yapılması gereken ödeme nedeniyle feragat olup olmadığının araştırılarak ara buluculuk ücreti ile vekalet ücretinin belirlenmeli, ödemeye dayalı feragat ise karşı tarafa yüklenmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/06/2023