Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/1153
KARAR NO: 2023/1824
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/03/2023
NUMARASI: 2022/722 Esas – 2023/205 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 16.11.2020 günü … Caddesi üzerinde şehir içi istikametine ters yönden giren … plakalı motosiklet sürücüsü olan …’in normal istikametinde ilerleyen … plakalı motosiklet sürücüsü müvekkili …’nun karşısına çıkması neticesi çarpışma olmaksızın kazaya sebebiyet verme eylemiyle müvekkili …’nun motosikletinin yere düşmesi sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada ağır şekilde yaralandığını, söz konusu trafik kazası ile ilgili olarak Marmaraereğlisi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2020/1956 soruşturma dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığını, kazanın meydana gelmesine neden olan aracı sigortalayan davalı, kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ve sigortalısının kusuru oranında müvekkiline tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, … plaka sayılı araç kaza tarihi olan 16.11.2020 itibari ile davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS ile teminat altına alındığını, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazminini talep ettiklerini, tüm bu açıklanan sebeplerle fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için şimdilik 100 TL geçici iş göremezlik ve 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200-TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden sigortalısının kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak Marmaraereğlisi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2020/1956 soruşturma sayılı dosyasında taraflar arasında uzlaşma sağlandığını, uzlaşma nedeniyle müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmayacağının açık olduğunu, tüm bu nedenlerle savcılık aşamasında uzlaşıldığından CMK 253/19.maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “davanın 5271 sayılı CMK.nın 253/19. maddesi gereğince usulden reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararda arabuluculuk ücretini hatalı olarak tarafımıza yükletildiğini, davalının kendisine karşı dava açılmasına yine kendisinin sebebiyet verdiğini, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, Arabuluculuk Bürosu tarafından suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydedilmesi gerektiğini bu nedenle davacıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olduğunu, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İlk derece mahkemesince davanın 5271 sayılı CMK’nın 253/19. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde; 16/11/2020 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralanması üzerine eylemin uzlaştırmaya tabi suçlardan olması nedeni ile Marmaraereğlisi C. Başsavcılığınca uzlaştırma hükümlerinin uygulandığı, edimli olarak uzlaşmanın sağlandığı ve 22/01/2021 tarihinde uzlaşma raporunun düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından dava tarihinden evvel arabulucuya başvuru yapılmış ve 19/09/2022 tarihli ”dava şartı arabuluculuk anlaşmama son tutanağı” düzenlenmiştir. Dava ise 31/10/2022 tarihinde açılmıştır. Somut uyuşmazlıkta dava tarihi olan 31/10/2022 tarihi itibariyle davacı tarafından taraflar arasındaki uyuşmazlığın uzlaşma sağlanarak sona erdiği, karşı tarafın uzlaşma gereğince ödeme de yaptığı bilindiği halde dava açıldığından ilk derece mahkemesince 5271 sayılı CMK’nın 253/19. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi ödeme nedeni ile feragat olarak nitelenmeyecektir. Başka bir ifade ile davacı ödemeyi aldıktan sonra davasını açmış yargılama sırasında alacağına kavuşmamıştır. Dolayısıyla hakkın özünden feragat sonucu ortaya çıkmadığından mahkemece de davanın reddine karar verildiğinden HMK’nın 326.maddesi gereğince vekalet ücreti, arabuluculuk ücreti ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/10/2023