Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/939 E. 2023/276 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/939
KARAR NO: 2023/276
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 22/12/2021
NUMARASI: 2015/650 Esas – 2021/990 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/07/2013 tarihinde müvekkilinin içinde bulunduğu davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç seyir halindeyken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine … ve … plakalı araçlara çarparak durması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan … plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde 8/8 oranında kusurlu olduğunu, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin … plakalı aracın ZMMS sigorta poliçesini düzenleyen olduğunu, diğer davalı … Sigorta Şirketi’nin ise kasko sigortacısı konumunda olduğunu, kaza sonrası müvekkilinin ağır yaralandığını, bir çok ameliyat geçirdiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin ekonomik geleceğinin sarsıldığını, dilinde ve çenesinde yaşadığı sıkıntılardan dolayı mesleğini tam olarak icra edemediğini, 05/07/2013 tarihinden 15/01/2015 tarihine kadar işe gidemediğini ve ücret alamadığını, SGK’lı olmadığından SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ve 1,5 yıl kazanç kaybı mevcut olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik tedavi giderleri için 37.646,00 TL, kazanç kaybı için 1.000,00 TL, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar için 1.000,00 TL ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL’lik maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan … Sigorta A.Ş. ile …’dan tahsiline, davalılardan … Sigorta Şirketi’nin zorunlu trafik sigortası limitlerini aşan oranda … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna, 50.000,00 TL’lik manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili tarafından trafik sigortası ile sigortalandığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere kişi başı sakatlık hallerinde azami 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik taleplerinin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, kazaya ilişkin kusur tespitinin yapılması ve tarafların kazanın oluşumunda kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, dava konusu kazada hatır taşımacılığının mevcut olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, dolayısıyla kaza tarihinden faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihtiyati mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, poliçe limitlerinin 100.000,00 TL olduğunu, davacı beyanları aksine ihtiyari mali mesuliyet poliçesi ile zorunlu poliçeler arasında müteselsil sorumluluk bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun ZMMS limitlerini aşan zararlarda ve yalnızca aşan kısım için söz konusu olabileceğini, ZMMS limitini aşmayan zararlardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davalılardan … Sigorta A.Ş.’ye yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, Davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan zarar talebinin feragat nedeniyle reddine, Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kısmen kabulüne, 62.780,46 TL’nin davalılar … ve … Sigorta Şirketi’nden müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, hükmedilen tutara davalı … Sigorta Şirketi yönünden dava tarihi olan 20/04/2015, davalı … yönünden 05/07/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazla talebin reddine, Davacının tedavi giderlerine yönelik talebinin kabulüne, ıslah edilen hali ile 68.049,00 TL tedavi giderinin 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 15.000,00 TL manevi tazminatın 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazla talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının gelirinin asgari ücret olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacının profesyonel bir sanatçı ve müzik icracısı olduğunu, aynı özelliklere sahip bir müzisyenin asgari ücretten çok daha fazla kazanç elde edeceğinin açık olduğunu, bilirkişi raporunda ikinci seçenekte, asgari ücretin 2,74 katı olarak kabul edilen 2.000 TL net kazancın verilerin altında olduğunu, yargılamanın daha fazla uzamaması için bilirkişi raporunda 2. seçenekte belirtilen miktar üzerinden davayı ıslah ettiklerini, hatır taşıması olduğu gerekçesiyle tazminattan indirim yapılmasının da hatalı olduğunu, hatır taşımasından söz edilebilmesi için taşıyanla taşınanlar arasında maddi manevi yararın bulunmaması gerektiğini, davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın malikinin, davacı …’in dedesi olduğunu, aynı zamanda davacıyla arkadaş olan araç sürücüsünün davacıyı taşımada maddi ya da manevi menfaatinin bulunmadığını ileri sürmenin yerinde olmadığını, aksine davacının dedesine ait aracı kullanan davalı sürücünün lehine taşıma olduğunun açık olduğunu, manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu, davacının yaşadığı acıları tatmin etmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 05.07.2013 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yapmış olduğu trafik kazası nedeniyle araçta yolcu olarak bulunan davacı …’in yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı vekili, davacının Sakarya Üniversitede Konservatuar Bölümünden mezun olduğu, sanatını ve geçimini üflemeli çalgılar (mey, zurna, balaban) icra ederek kazandığını, şu anda aynı üniversitede de Müzik Bilimleri Alanında Yüksek Lisans yaptığını, davacının kaza tarihinde ünlü birçok sanatçının albümü için stüdyoyada çalıştığını ayrıca müzikli restoranlarda ve kafelerde belli bir ücret karşılığında sanatını icra ettiğini iddia etmiştir.Dava dilekçesinin 13. delilinde müzisyen olarak çalıştığı iş yerleri tarafından düzenlenen belgeleri delil olarak sunmuştur. Bu belgelerden birinde işveren adı- Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen 10.12.2015 tarihli sosyal ekonomik durum araştırma belgesinde; Davacı …’in mesleğinin müzisyen ve aylık gelirinin 500,00 TL olduğu, ailesinin evinde eşi ile birlikte yaşadığı bilgisinin verildiği görülmüştür. Mahkemece emsal ücret araştırması için MESAM (Türkiye Müzik Eserleri Sahipleri Birliği), MÜZİK-SEN (Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası) ve TRT -Türkiye Radyo- Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı’na yazı yazılmıştır. Tanık olarak dinlenen … beyanında özetle; kazadan önce davacı ile birlikte 4 yıl kadar zaman zaman birlikte sahne aldıklarını, program başı 500,00 TL ücret aldıklarını, kazadan önce yurt dışına çıktıklarını orada program başına 300,00 Euro aldıklarını, davacı ile zaman zaman çalıştıklarını, kendisiyle çalışmadığı günler davacının yurt içi ve yurt dışında programlarının olduğunu, davacının sanatçıların stüdyo ve albüm kayıtlarında da çalıştığını ifade etmiştir. Bilirkişi tarafından asgari ücret ve yazı cevaplarına göre haftalık 500 TL aylık 2.000 TL üzerinden iki ayrı seçenekli hesap yapıldığı Mahkemece asgari ücrete göre yapılan hesabın hükme esas alındığı anlaşılmıştır. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırma ve ibraz edilen belgelere göre davacının Sakarya Üniversitesi Konservatuar Bölümünden mezun olduğu, sanatını ve geçimini üflemeli çalgılar (Mey, zurna, balaban) icra ederek kazandığı, gelirinin asgari ücretten daha fazla olacağı anlaşılmakla kazanca ilişkin tüm veriler dikkate alınarak aylık 2.000,00 TL gelir üzerinden yapılan hesaplamaya göre belirlenen tazminata karar verilmesi gerekirken asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece, taşımanın hatır için olduğu değerlendirilerek tazminattan hatır indirimi yapılabilmesi için davalının bu yönde savunma getirmesi ve taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartlarını ortaya koyması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta davalı …’ın süresinde cevap dilekçesi vermediği, davalı … Sigorta Şirketi’ de cevap dilekçesinde hatır indirimi talebinde bulunmadığı halde İlk Derece Mahkemesince hatır indirimi yapılması doğru olmamıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir(Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı). Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, davacının yolcu olup kusursuz olması, davacının yaralanmasının mahiyeti ve iyileşme süresi, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim olan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/1.maddesi kapsamında davacı lehine verilen manevi tazminat miktarının bir miktar düşük olduğu bu bağlamda yapılan değerlendirmeye göre 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek bilirkişi raporunda 2.000,00 TL aylık gelir üzerinden hesaplanan 783.768,16 TL tazminat tutarından ZMSS sigortacısı tarafından ödenen 250.000,00 TL’nin mahsubu ile 533.768,16 TL kaldığı hesaplanmış olup, davacının ıslah dilekçesinde talep ettiği 533.768,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminat tutarı üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davalılardan … Sigorta A.Ş.’ye yönelik davanın feragat nedeniyle reddine,2-Davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan zarar talebinin feragat nedeniyle reddine,3-Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin ıslah edilmiş hali ile kabulüne, 533.768,00 TL’nin davalılar … ve … Sigorta Şirketi’nden (davalı … Sigorta Şirketi sigorta limiti olan 100.000,00 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, hükmedilen tutara davalı … Sigorta Şirketi yönünden dava tarihi olan 20/04/2015, davalı … yönünden 05/07/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, 4-Davacının tedavi giderlerine yönelik talebinin kabulüne, ıslah edilen hali ile 68.049,00 TL tedavi giderinin 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, 5-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 20.000,00 TL manevi tazminatın 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazla talebin reddine, 6-a)Hükmedilen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden karar harcı 36.461,69 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 309,61 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 2.050,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 34.102,00 TL harcın 6.831,00 TL’sinin davalı …’dan ve … Sigorta şirketinden müteselsilen, kalan kısmının ise davalı …’dan tahsili ile hazine adına irad kaydına, b)Hükmedilen tedavi giderlerine yönelik karar harcı 4.648,42 TL’nin davalı …’dan tahsili ile hazine adına irad kaydına, c)Hükmedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan karar harcı 1.366,20 TL’nin davalı …’dan tahsili ile hazine adına irad kaydına, 7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.359,61 TL harcın davalılar … ve … Sigorta şirketinden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 8-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk masraf, 621,85 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.800,00 TL bilirkişi ücreti, 1.124,00 TL Adli Tıp rapor gideri olmak üzere toplam 4.578,25 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 1.831,30 TL’nin davalılar … ve … Sigorta şirketinden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 76.714,48 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine (davalı … Sigorta şirketinin poliçe limiti üzerinden yapılan hesaplamaya göre 16.000 TL vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla),Kabul edilen tedavi giderleri talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.646,37 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 11-Davalı … Sigorta Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım gözönünde bulundurularak maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.582,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 12-Davalı … Sigorta AŞ.yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediği bildirildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 13-Davalı … ve … Sigorta Şirketi tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 14-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 54,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalılardan mütselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/02/2023