Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/926 E. 2022/2433 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/926
KARAR NO: 2022/2433
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
NUMARASI: 2021/463 Esas – 2022/21 Karar
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … San ve Tic A.Ş., sürücüsü … ve … Sigorta A.Ş.’nin ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … Sigorta Şirketi’ne ZMSS sigortalı … plakalı araç arasında 10.03.2013 tarihinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, davalı sigorta şirketlerinin kusur oranlarından bağımsız olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, vaki kaza neticesinde müvekkili … = … nezdinde sigortalı … ın vefatı sebebi ile müvekili kurum tarafından sigortalı …’ın eşi …’a 18.693,04 Euro tazminat ödendiğini, müvekkili/davacı … = …’nin, Almanya Cumhuriyeti Sosyal Sigorta Kuruluşu olduğunu, başka bir ifade ile davacı kurumun bir kamu hukuku tüzel kişisi olduğunu, …= …’nin özel hukuka tabi bir sigorta şirketi olmadığını, kişilerin sigortalı pozisyonuna geçmelerinin yasa ile davacı kuruma verilen alandaki bir işte çalışmaları ile başladığını, 10.03.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden müvekkili kuruma sigortalı …’ın eşine yapılan ödemeler tutarı olan 18.693,04 Euro müvekkili kurum alacağının (fiili ödeme günündeki Türk lirası karşılığının) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, kaza tarihinden itibaren işleyecek Devlet bankalarının Euro mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile ve yargılama giderleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesi ile; Davacı kurumun sigortalı …’ın maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araç müvekkil şirket tarafından 17.05.2012-2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMSS Poliçesi ile sigortalandığını, davanın zamanaşımı, yetkisizlik, husumet ve esastan reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … San. Tic. A.Ş vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … San. Tic. A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davada iş mahkemelerinin görevli olmadığını, … San. Tic. A.Ş.’nin davaya dahil edilmesi taleplerinin yerine getirilmediğini, açılan davanın mükerrer bir dava olduğunu, aynı trafik kazası nedeniyle müteveffa …’ın mirasçıları tarafından Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 20147411 esas sayıya kayden açılan tazminat davasının 2017/961 karar sayılı karar ile karara çıktığını ve istinaf incelemesinde bulunduğunu, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, davaya konu trafik kazasında müvekkil şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı şirketin yapmış olduğu ödeme nedeniyle müvekkiline karşı her hangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6111 Sayılı Yasanın 59.maddesi ile 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde yapılan değişiklikle “trafik kazaları sebebi ile üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” düzenlenmiştir. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, 6111 Sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan ve belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri yönünden ise işleten, sürücü ve sigortacının sorumluluğu devam etmektedir. Yine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesinde, sigorta şirketlerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde maddi tazminattan sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Dava, açıklanan yasa hükümlerine göre 5510 sayılı Yasadan kaynaklanmayıp 2918 sayılı Yasa’dan doğmaktadır. Kaldı ki davacı …, … Sosyal Sigorta Kuruluşu olduğundan 5510 sayılı Yasa’ya da tabii değildir. Konuya ilişikin Yargıtay HGK’nun 2019/(21)10-839 E. ve 2022/169 K. sayılı kararında “… taraflar arasında, sosyal güvenlik prim ve diğer alacaklarının hesaplanması veya tahsili, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması veya iş sözleşmesinden kaynaklanan türden uyuşmazlık söz konusu olmayıp, uyuşmazlığın sosyal güvenlik ve iş hukuku mevzuatının uygulanmasıyla çözümlenebilecek nitelikte bulunmadığı, bu itibarla davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinin tahsiline ilişkin uyuşmazlığın 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesi kapsamında değerlendirilip çözümü gerektiğinden genel mahkemeler görevli bulunmaktadır.” şekilinde karar verilmiştir. Bu halde uyuşmazlığın çözümü genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında bulunduğu halde İş Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile İş Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/6121 Esas 2015/6018 Karar sayılı kararı). Daire kararının kapsam ve şekline göre; davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı … San. Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … San. Tic. A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … San. Tic. A.Ş tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/12/2022