Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/831 E. 2023/974 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/831
KARAR NO: 2023/974
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2019/302 Esas – 2021/682 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/05/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … tarafından ZMM trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 26/10/2012 tarihinde dava dışı …in sevk ve idaresindeki iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı maddi ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sırasında müvekkilinin araçta yolcu konumunda olduğunu, bu kapsamda kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığını, kaza neticesinde müvekkilinin sakat kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 26/10/2012 tarihli trafik kazasına karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından 08/08/2012-2013 tarihlerini kapsar şekilde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçe teminat limitinin 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, ancak öncelikle kusur ve maluliyet durumunun tespiti gerektiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, olaya ilişkin bilgi ve belgelerle müvekkili şirkete ihbar yapılarak temerrüte düşürülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava fazlaya dair haklar saklı tutularak belirsiz alacak davası olarak dava açıldığından açılan davada verilen karar bakımından miktar itibariyle kesin karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, ATK ön raporunda istenen işlemler tamamlanmış olup, ilgili hastaneden evrakların istenmesine rağmen hastanenin eski evrakları göndererek müvekkilini mağdur ettiğini, müvekkilinin elinde olmayan sebeplerle ulaşamadığı rapor sebebiyle haklarından mahrum bırakılmasının hukuka aykırı olduğunu, mahkeme dosyası kapsamında alınan Adli Tıp Kurumunun 15/12/2020 tarihli ön raporuna istinaden 2020 yılında Bitlis Devlet Hastanesi’ne giderek Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması talep edilen işlemleri yaptırdığını, sonrasında yerel mahkeme tarafından hastaneye müzekkere yazılarak yapılan işlemler sonucu toplanan evrakların gönderilmesi talep edilmişse de Bitlis Devlet Hastanesi’nden sehven müvekkili …’ın olay tarihi olan 2012 yılına ait tıbbi evraklarının gönderildiğini, oysa hastaneden istenenin 2020 yılı tedavi evrakları olduğunu, Bitlis Devlet Hastanesinin müvekkilinin güncel evraklarını eksik ve hatalı göndermesi sebebiyle reddedilen davanın müvekkilini hak kaybına uğrattığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece ilk verilen “davanın reddine” ilişkin hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 21/03/2019 tarih, 2019/728 Esas ve 2019/429 Karar sayılı kararı ile “… mahkemece, kesin sürenin sonuçları usulüne uygun şekilde ihtar edilerek, aynı konuda verilecek kesin süreden sonra ara kararı gereğinin yerine getirilmesi halinde yargılamaya devamla oluşacak sonuca göre karar verilmesi; kesin süreye rağmen maluliyet raporu için davacı tarafça başvuruda bulunulmaması halinde ise şahıs muayene edilmeden / gönderilmeden dosyadaki tedavi evrakı kapsamına göre (görme kaybı ile kaza arasında nedensellik bağı olup olmadığı konusunda) rapor verilip verilemeyeceği hususunda ATK 3. İhtisas Kurulundan bilgi istenilmesi ve yazı cevabına göre diğer deliller de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, yeniden yapılan yargılamada davacının kesin süre içerisinde muayene için hastaneye gitmediği gerekçesiyle dosyadaki mevcut delil durumuna göre davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili müvekkilinin Bitlis Devlet Hastanesine giderek muayene olduğunu bildirildiğinden dairemizce Bitlis Devlet Hastanesine müzekkere yazılmış gelen yazı cevabından, davacının 22/09/2020 tarihinde hastaneye giriş yaptığı adli muayene ve rapor düzenlendiği ve çekilen radyoloji rapor sonucunun da yazı ekinde CD ortamında gönderildiği görülmüştür. Bu itibarla mahkemece aynı hastaneye yazılan müzekkereye yetersiz yanıt verildiği, davacının süresinde hastaneye başvuru yaptığı ve eksikliği giderdiği anlaşıldığından verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemiştir. O halde ilk derece mahkemesince yapılması gereken ATK 3. İhtisas Kurulu ön raporunda ki eksiklik giderildiğinden dosyanın kül halinde ATK 3. İhtisas Kuruluna gönderilmesi ile kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması ve tespit edilecek maluliyet oranına göre aktüer bilirkişiden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2023