Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/711 E. 2022/1217 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/711
KARAR NO: 2022/1217
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 06/11/2019
NUMARASI: 2013/604 Esas – 2019/1279 Karar
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plaka sayılı … Marka tankerin nakliye amacıyla müvekkilinin şoförü olan davalı … yönetiminde Cizre’ye iş nedeni ile gittiğini, davalının Cizre’de aracı park ettikten sonra ikametine gitttiğini ve sabah aracı almaya geldiğinde aracı yerinde bulamadığını, bununla ilgili olarak Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 2009/1506 nosu ile soruşturma açıldığını, aracı çalan kişi veya kişilerin bulunamadığını, soruşturma dosyasının daimi arama kararı ile sürdürüldüğünü, sigorta şirketinin aracın bulunma ihtimaline binaen müvekkiline ödeme yapmadığını ve ardından da ödeme yapmayı reddettiğini, diğer davalı …’in de müvekkilinin zararını karşılamadığını, müvekkilinin aracının değerinin 50.000 TL olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin zararının bir kısmı olan 10.000 TL nin aracın kaybolduğu tarih olan 18.07.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı poliçe primlerini ödemediği için müvekkilinin … plakalı araç için düzenlenen kasko poliçesi nedeniyle sorumluluğunun doğmadığını, poliçenin de 09/03/2009 tarihinde iptal edildiğini, davacının ihbar mükellefiyetini de yerine getirmediğini, bu yüzden müvekkilinin olaydan haberdar olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacının davalı … Sigorta yönünden açtığı davanın Reddine, 2-Davalı … hakkında açılan davanın Kabulü ile 10.000 TL nin 18/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … vasisi istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İspat külfeti karşı tarafta olmasına rağmen ve 6 aylık bir sigortalılık süresi var iken, ödeme yapılmadığı noktasında ispat külfetinin taraflarına yükletilmesinin usule aykırı olduğunu, karar ve gerekçenin yetersiz olduğunu, müvekkilinin primlerini sigorta acentesine ödemiş olduğunu, acente ile sigorta şirketi arasında bir irtibatsızlık olmuş ise bu sebeple ödenmediğini iddia etmenin davacıya haksızlık olacağını, sigortacının düzenlemiş olduğu zeyilnamenin tek taraflı ve haksız bir işlem olduğu, tebliğ edilmemiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vasisi istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmemiş olduğunu, kararın eksik inceleme ile verildiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, aracın çalınmış olduğu iddiasıyla maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davanın 21/02/2011 tarihinde Kilis Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı, davalı sigorta şirketinin yetki itirazı üzerine Kilis Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/05/2011 tarihli 2011/178 esas, 2011/392 karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verdiği, Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ise 2011/504 esas 08/11/2011 tarihli iş bölümü kararı ile mahkemenin esasına kaydedildiği anlaşılmaktadır. Davalı … açısından dava dilekçesinin tebliği için çıkarılan tebligat, 18/03/2011 tarihinde, çarşıda olduğundan yengesine tebliğ edilmiş, tebligatın yapıldığı “… Mah. … Sok. No:… Cizre” adresinin, adı geçenin aynı olay nedeniyle müşteki sıfatıyla 18/08/2009 tarihli polise verdiği ifadesinde beyan ettiği adres olduğu, Kilis Asliye Hukuk Mahkemesi kararının 23/08/2011 tarihinde aynı adreste yeğenine, Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tebligatının 22/02/2012 tarihinde aynı adreste kardeşine, İlk Derece Mahkemesince çıkarılan tebligatın 30/06/2013 tarihinde aynı adreste kardeşine tebliğ edildiği görülmüş olmakla davalı … vasisinin tebligat yapılmadığına yönelik istinaf başvurusu ve ayrıca davalı …’in müşteki sıfatıyla verdiği 18/08/2009 tarihli ifadesinde ” … kamyonu … cadde üzerinde parkettim. Parkederken kontak anahtarlarından birini kontak üzerinde takılı olarak bıraktım,” yönünde beyanda bulunmuş olmasına göre, mahkemenin davalı …’in yeterli tedbiri almamış olması nedeniyle sorumluluğunun bulunduğuna ilişkin kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu hususa yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. TTK’nın 1421. madde hükmüne göre, sigortacının sorumluluğu prim ya da ilk taksidin ödenmesi ile başlar. Yine TTK’nın 1430 ve devamı maddelerinde de sigorta ettirenin prim ödeme yükümlülüğü düzenlenmiştir. Genel şartlara göre; Sigorta priminin tamamının, primin taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa peşinatın (ilk taksit) akit yapılır yapılmaz ve en geç poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir. Aksi kararlaştırılmadıkça, prim veya peşinat ödenmediği takdirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu başlamaz. Somut olayda; Kasko sigorta poliçesi davacı sigortalı adına, … plaka sayılı kamyon için, 22/10/2008-2009 tarihleri arasında düzenlenmiş, iptal zeyilnamesi de “poliçe tahsilatı yapılmadığından” 09/03/2009 tarihinde düzenlenmiştir. Davacı, prim ödeme açısından bir beyan ve delil bildirmemiş, 5 ay sonra zeyilname düzenlenmesinin doğru olmadığını beyanla zeyilnamenin kendilerine tebliğ edilmediğini beyan etmiştir. Dosyada aldırılan, 20/05/2015 tarihli bilirkişi heyet raporu ile (Prim Açısından); “davalı sigorta şirketi inceleme günü acentesi ile olan 2008 ve 2009 işlemlerine ait muavin dökümünü de ibraz etmiştir; dosyaya sunular muavin dökümde sigorta şirketinin acentesine ait poliçeleri ve prim ödemelerini ay bazında toplu halde işlediği görülmüş, ancak … nolu poliçeye ait prim aktarımına rastlanmamış; davacı tarafından ödendiği iddia edilen primlerin tahsilât makbuzları delil olarak sunulmadığından ve davacının delilleri arasında “Kredi Kartı İle Sigorta Primi Ödeme Formu” da bulunmadığından; davacının talebini dayandırdığı … sayılı kasko poliçesinin peşinatını ve kalan prim bakiyesini kararlaştırılan tarihlerde ne şekilde ödediği belirlenememiştir. Bu durumda … plakalı aracın … sayılı kasko poliçesi ile ilgili 2.050,97 TL tutarındaki prim ve teferruatını davacının hangi yolla, ne zaman ve kime ödediğinin sorgulanması, kararlaştırılan tarihlerde yapılan ödeme varsa acentenin davacıya verdiği tahsilât makbuzu örneklerinin, kredi karlı ile ödeme yapıldı ise igili aylara ait (Ekim2008-Mart2009 dönemine ilişkin 6 ade) kredi kartı ekstrelerinin davacı tarafından istenmesi” görüşü açıklanmış, alınan ek raporda da benzer ifadelerle prim ödemesinin ispatlanması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, kasko sigorta poliçesi açısından pirim ödemesi yapıldığı iddia edilmediği gibi pirim ödemesi yapıldığı da ispat edilememiş olduğundan, geçerli bir poliçe bulunmadığından kasko poliçesinden dolayı sigortacının sorumluluğu başlamayacağından bu yöne değinen istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacı vekili ve davalı … vasisinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekili ve davalı … vasisinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-a-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 171,00 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan bakiye 90,30 TL harcın talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından davacıya iadesine, b-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan (80,70+90,00=)170,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,40 TL harcın davalı … vasisinden tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/06/2022