Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/699 E. 2023/653 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/699
KARAR NO: 2023/653
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
NUMARASI: 2015/1205 Esas – 2022/29 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/12/2012 günü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile bisiklet kullanmakta olan müvekkili …’e çarpıp kaçması sonucunda davacının malul kaldığını, trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan müvekkiline iş göremezlik oranına göre yapılan aktüerya hesabının yetersiz ve eksik olması sebebiyle, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.100,00 TL maddi tazminatın davalının temerrüdünden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile tahsiline karar verilmesi talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava öncesinde vekil eden kuruma 09/11/2015 tarihinde başvuruda bulunulduğunu ve davacı tarafa 102.296,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın aşan zararını ispat etmesi gerektiğini, fahiş bir fark bulunulmaması halinde davanın reddinin gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin muhatabının müvekkili kurum olmadığını söz konusu talebin teminat dışı olduğunu faizin başlangıç tarihi ve faiz talebinin kabul edilmeyeceğini, davanın … ile araç işleteni …’a ihbarını, davanın zamanaşımı sebebiyle davanın esasına girilmeden reddini, haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Kanıtlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; meydana gelen kaza sonrasında müvekkilinin sol ayağını kullanamadığını ve bastonla yürüdüğünü, sol el bileğinin işlevsiz hale geldiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin beyninden ciddi şekilde darbe aldığını, sol gözü tamamen görme yetisini kaybettiğini, kazadan önce herhangi bir psikolojik rahatsızlığı olmayan müvekkilinin psikolojik rahatsızlık çekiğini ve psikolojik ilaçlar kullandığını, meydana gelen kazadan önce müvekkilinin müzisyenlik yapmakta iken şu anda mesleğini de icra edemediğini, Aydın Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 20.01.2015 tarihli raporda; müvekkili …’in maluliyet oranının %63 olarak tespit edildiğini yine Aydın Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 18.06.2021 tarihli raporda; müvekkili …’in maluliyet oranının %66 olarak tespit edildiğini raporlar arasında çelişki bulunduğunu, çelişkileri giderir şekilde Adli Tıp Kurumu üst kurulundan rapor alınmaması ve akabinde aktüer bilirkişi incelemesi yapılmasının hatalı olduğunu, davacının trafik kazasından sonra vücudunda meydana gelen arazlar sebebi ile hayatını olağan bir şekilde idame ettiremediğini, müvekkilinin vücudunda telafisi mümkün olmayan arazların ortaya çıktığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 05.12.2012 tarihinde davacının bisiklet ile … caddesini takiben Kuzey-Güney istikametinde seyrederken, 35.sokak kavşağı mevkiinde, yolun sağında park halinde bulunan araçları geçmesi sırasında karşı yönden gelen … yönetimindeki geçerli trafik poliçesi bulunmayan … plaka sayılı minibüs ile çarpışmış, bisikletin daha sonra yol kenarında park halindei … plaka sayılı aracın ön tarafına da çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle eksik ödeme yapıldığından tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları). İlk Derece Mahkemesince ATK 2. İhtisas Dairesinden alınan 02/04/2021 tarihli maluliyet raporunda davacının engellilik oranının %17 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Oysa dosyada bulunan Aydın Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 20.01.2015 tarihli raporda ise davacının %63 oranında maluliyeti bulunduğu belirlenmiştir. Bu halde maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğu halde sağlık kurul rapor ve ekleri getirtilerek çelişki giderilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, öncelikle Aydın Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 20.01.2015 tarihli sağlık kurulu rapor ve tüm eklerinin getirtilerek dosyaya eklenmesi, sonrasında başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan ” Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik ” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi, kalıcı maluliyet oluşup oluşmadığı, kalıcı maluliyet oluşmuş ise maluliyet oranı, maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, maluliyet raporları arasında çelişkiyi giderecek şekilde dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması ve bu raporun sonucuna göre aktüerya bilirkişisinden hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle yeniden rapor alınmalı sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/04/2023