Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/650 E. 2022/931 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/650
KARAR NO: 2022/931
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI: 2017/126 Esas – 2020/787 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 11/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plaka nolu araç sürücüsü … yönetimindeki aracın 05/05/2011 tarihinde tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkilinin vücudunda kalıcı şekilde yarandığını, davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ancak sigorta şirketinin ödemeyi eksik ve yetersiz ifa ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetkili olduğunu, davanın yetkisizlikten reddi gerektiğini, davacı tarafından sunulan dava dilekçesi ile birlikte delillerin kendilerine tebliğ edilmesini, maluliyet sebebiyle davacının sunduğu %17 maluliyet oranına göre davacı için 24.545,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme sonrasında %33 maluliyet oranı gösterir rapor sunulduğunu ve yeniden yapılan hesaplama sonrasında 68.272,00 TL ek maluliyet tazminatı ödendiğini, davacı tarafa ödenen tazminatın güncellenmesinin yapılması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu ile müvekkilinin bakiye poliçe limiti olan 107.183,00 TL ile sorumlu olduğunu, tazminat hesabında malul kalanın bu araçta hatır için taşınması nedeni ile tazminat hesabından asgari %25 oranında indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, 107.183,00 TL tazminatın 04/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin dosya da lehe yargılama gideri ve ilam vekalet ücretine hükmetmediğini, kabul edilen tazminata avans faiz işletilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 05/05/2011 tarihinde davalı sigorta şirketine trafik sigortalı olan … plakalı aracın dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeyken aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği ve kaza sonucunda araçta yolcu olan davacının yaralanması nedeniyle ödemenin yetersiz olduğu nedeniyle maddi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Davaya konu trafik kazasına sebep olan davalı Sigorta şirketine trafik sigortal … plakalı aracın ruhsat bilgilerine göre kullanım şeklinin hususi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kazaya sebebiyet veren sigortalı araç, ticari olmadığından İlk Derece Mahkemesince kabul edilen maddi tazminat bakımından temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin faize ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Mahkemece “…. davacıya davadan önce yapılan ödemelerin güncel değerleri toplamı olan 155.045,23 TL’nin mahsubu sonrasında davacının bakiye tazminat hakkının 181.430,13 TL olduğu, bakiye sigorta limitinin ise 107.183,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere kaza tarihine göre bakiye sigorta limitinin 107.183,00-TL olduğu, davacının yukarıda belirtildiği şekilde bakiye tazminat hakkının 181.430,13 TL olduğu, ancak davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olması nedeniyle davalının bakiye sorumluluğunun poliçe bakiye limiti olan 107.183,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşıldığından, davanın bu tespite göre kabulüne karar verilmiştir. Böylece sigorta limitinin dolduğu anlaşıldığından, Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca “Yargılama gideri ve vekalet ücretinin de sigorta limitine dahil olduğu” göz önüne alınarak, sigorta limiti dolan davalı sigorta şirketi aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemiştir.” gerekçesiyle gerekçeli kararda yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında hüküm kurulmadığı açıklanmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesinde, sigorta şirketlerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde maddi tazminattan sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla zorunlu mali sorumluluk sigortacısı meydana gelen zararı limit dahilinde gidermekle sorumlu olduğundan yargılama giderlerinden de limiti oranında sorumlu olacaktır. Zarar miktarının limiti geçmesi halinde trafik sigortacısı hükmedilen miktara ilişkin yargılama giderlerinin tamamından değil sadece poliçe limitinin tazminat miktarına oranına göre sorumlu tutulmalıdır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/5147 E. ve 2020/7081 K., 2020/1864 E. ve 2020/6061 sayılı kararı). İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümde davalı sigorta şirketinin kalan poliçe limiti ile sınırlı olarak maddi tazminata hükmedildiği halde kalan poliçe limiti üzerinden harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken yargılama gideri ve harcında poliçe limiti içerisinde olduğu değerlendirilerek yazılı gerekçe ile HMK’nın 326.maddesine aykırı şekilde davacı lehine harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti belirlenmemiş olması doğru olmadığından hükmün bu yönlerden düzeltilmesi gerekmiştir. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın kabulü ile, 107.183,00 TL tazminatın 04/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 2-Alınması gereken 7.321,67 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 TL peşin harç ile 365,00 TL ıslah harcı toplamı olan 392,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.929,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-Davacının peşin yatırdığı 27,70 TL başvurma harcı ile 392,70 TL peşin harç ve ıslah harcı toplamının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanan 514,80 TL tebligat ve müzekkere, 1.600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.114,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 14.132,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 77,80 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/05/2022