Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/617 E. 2022/1441 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/617
KARAR NO: 2022/1441
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
NUMARASI: 2020/291 Esas – 2021/959 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin araç kiralama işi yaptığını, … plaka sayılı 2015 model … markalı aracın maliki olduğunu, ilgili aracın müvekkili şirketten kiralayan …’nin aracı kiralandıktan sonra 10.12.2016 tarihinde araçla seyrederken davalılardan …’ın idaresindeki … plakalı, …’in idaresindeki … plakalı ve …’in idaresindeki … plakalı araçların birbirlerine çarparak kaza yapmaları neticesinde …’ın sevk ve idaresindeki sol şeride savrularak müvekkili şirkete ait araca çarparak müvekkili şirkete ait araçta maddi hasar meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, ilgili kaza nedeniyle aracın tamir süresi boyunca kiraya verilememesinden dolayı müvekkili şirketin kiralama bedelinden yoksun kaldığını, … plakalı aracın davalı … Tic. Ltd. Şti. adına, … plakalı aracın ise davalı … Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili araçta oluşan değer kaybının şimdilik 50.000 TL’si ile 5.000 Euro (18.377.00 TL) yoksun kalınan kiralama bedeli olmak üzere toplam 68.377,00 TL’nin kazanın meydana geldiği 10.12.2016 tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Görev, Yetki ve Zamanaşımı itirazında bulunarak davanın görevsizlik, yetkisizlik ve zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, kazada illiyet bağının bulunmadığını, davacı tarafın aracına verilen zarardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davacı şirkete ait araca çarpıp zarar veren aracın davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan, diğer davalı …Şirketi’ne ait … plakalı araç olduğunu, gerek müvekkilinin gerekse diğer davalı …’in dava konusu zarar gören araca vermiş oldukları bir zararın bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekte birlikte müvekkili şirketin sorumlu tutulacağı bir hasar oluşması durumunda da sürücü …’in çarptığı … plakalı aracın zararından sorumlu tutulabileceğini, bu hasarın da davanın konusunu teşkil etmediğini, bu nedenle davanın muhatabının müvekkili olmadığını, müvekkili şirketin işleteni olduğu … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’in olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, olayın meydana geldiği tarihte olay yerinde şerit çökmesi sorunu bulunduğunu ve bu yol sorununa ait herhangi bir uyarıcı işaret de bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı definde bulunarak davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddi gerekliğini, davaya konu kazada onarım gören/değişen parçaların daha önce aynı şekilde bir işleme uğramış olması halinde bu durumun herhangi bir değer kaybına sebep olmayacağını, aracın işbu kazadan dolayı onarılan ve değişen parçalarının daha önce değişip değişmediğinin yetkili bir servisten alınacak rapor ile belli olacağını, bu konuda alınmış bir rapor bulunmadığını, değer kaybı talep edilebilmesi için trafik sigortasının olması halinde karşı tarafın sigorta şirketinden, yoksa şahıstan talepte bulunmak gerektiğini, müvekkilinin kullandığı aracın hem trafik sigortasının hem de kasko sigortasının mevcut olduğunu, davacı tarafından sigorta şirketlerine hiçbir şekilde yazılı başvuruda bulunulmaksızın doğrudan davanın müvekkiline yöneltildiğini, Yargıtay kararları gereği sigorta şirketine başvuru yapılmadan dava açılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kısmen Kabul – Kısmen Reddi İle,1-109.440,00 TL değer kaybı ile 7.000,00 TL araçtan mahrum kalma bedeli olmak üzere toplam 116.440,00 TL tazminat bedelinin davalılar … Tic. Ltd. Şti. ile …’dan olay tarihi olan 10/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Davalılar … Tic. Ltd. Şti. Ve … yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle Reddine, 3-Davalı … yönünden davanın reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Tic. Ltd. Şti. istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe davadan haberdar olunduğunda, hem görevsizlik kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesine, hem de kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe verilerek davaya konu edilen kaza olayı ile ve yine bahsi geçen araçla bir ilgilerinin olmadığını, davaya sehven dahil edildiklerini, davalı sıfatlarının sonlandırılması gerektiği yazılı olarak beyan ve talep edildiğini, … plaka sayılı aracın bugün ve geçmişte hiçbir zaman ne fiilen ne de kayden müvekkili şirkete ait olmamış olduğunu, söz konusu aracı kullandığı iddia edilen … isimli kişinin de müvekkili şirketle bir ilgisi olmadığı gibi bu kişiyi müvekkili şirket yetkililerinin de tanımamakta olduğunu, kendisi ile ilgisi olmayan bir aracın karıştığı bir kaza sebebiyle, herhangi bir araştırma yapılmadan, bu aracın müvekkili adına kayıtlı olup olmadığına bakılmadan tazminata hükmedilmiş olduğunu, kaza tutanağında … plakalı aracın … Ticaret Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu şeklindeki bilgiden hareketle dava dilekçesi düzenlerken, tüzel kişi unvanı ve adresi belirlerken hataya düşmüş ve sehven davalı olarak müvekkil şirketin unvanını yazarak davayı müvekkil şirket aleyhine ikame etmiş olduğunu, müvekkili şirketin unvanının … Ticaret Ltd. Şti olduğunu, kaza tutanağına yansıyan aracın maliki olan şirketin unvanı ise … Ticaret Ltd Şti olduğunu, müvekkilinin itirazlarına rağmen davanın kabulüne karar verildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava dilekçesi ile 10.12.2016 tarihinde davalılardan …’ın idaresindeki … plakalı, …’in idaresindeki … plakalı ve …’in idaresindeki … plakalı araçların birbirlerine çarparak kaza yapmaları neticesinde …’ın sevk ve idaresindeki sol şeride savrulurak davacı şirkete ait … plaka araca çarparak araçta maddi hasar meydana geldiği, … plakalı aracın davalı … Ltd. Şti. adına, … plakalı aracın ise davalı … Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu belirterek dava açılmıştır. Dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı içerisinde … plakalı araç sahibinin … Tic. Ltd. Şti. Olarak yazıldığı görülmektedir. Mahkemece tazminat talebine konu trafik kazasına karışan araçların trafik tescil kayıtlarının celbi sağlanmadan, kaza tespit tutanağında ismi yazılı şirket ile davalı … Tic. LTD. ŞTİ.’nin ticaret sicil kayıtları getirtilerek aynı şirket olup olmadığı konusunda tereddüt giderilmeden karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- Davalı … LTD. ŞTİ. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5- Davalı … Tic. LTD. ŞTİ. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/06/2022