Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/548 E. 2023/254 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/548
KARAR NO: 2023/254
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
NUMARASI: 2020/83 Esas – 2021/779 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/08/2019 tarihinde sürücüsü … olan … plakalı kamyonetin sürücüsü … olan … plakalı kamyonete çarpması neticesinde … plakalı kamyonetin çarpmanın etkisiyle kaldırımda olan yayalar … ve …’nun üzerine devrilmesi neticesinde trafik kazası meydana geldiğini ve yayalar … ve … ‘nun vefat ettiğini, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … Sigorta A.Ş., … plakalı aracın ise kaza tarihinde davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müteveffa … ‘nun babası … için 300,00 TL, müteveffa …’nun eşi … için 300,00 TL, kızı … için 100,00 TL, oğlu … için 100,00 TL, babası … için 100,00 TL ve annesi … için 100,00 TL olmak üzere 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 13/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve bedeni zararlarda şahıs başına azami 390.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacılar tarafından müvekkili şirkete yapılan başvurunun eksik bir başvuru olması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davaya konu poliçenin tanzim tarihi 07.02.2019 olduğunu ve 01.06.2015 tarihli Trafik Sigortası Genel Şartları hükümlerinin uygulanacağının sabit olduğunu, bu kapsamda yapılacak tazminat hesaplamalarında Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigortası Genel Şartlarınca benimsenen TRH-2010 Kadın/ Erkek tablosu ve %1,8 teknik faiz oranının kullanılması gerektiğini, müvekkil şirketin başvuru sahibine tazminat ödemesi gerektiği kanaatine varılması halinde, hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında “ileride evlenme ihtimalinin” de gözetilerek hesaplanmasının gerektiğini, vaki kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının talep etmesi gereken faiz türünün yasal faiz olacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” 1-Müteveffa …’nun vukuu vefatı nedeniyle açılmış olan davanın kabulü ile; a-Davacı eşi … için 297.635,21 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte, 99.211,74 TL’nin ise diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı tahsili ile bu davacıya verilmesine, b-Davacı kızı … için 50.543,82 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte, 16.747,94 TL’nin ise diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı tahsili ile bu davacıya verilmesine, c-Davacı oğlu … için 51.820,99 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte, 17.273,66 TL’nin ise diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı tahsili ile bu davacıya verilmesine, d-Davacı annesi … için 31.317,65 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte, 10.439,22 TL’nin ise diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı tahsili ile bu davacıya verilmesine, e-Davacı babası … için 24.192,94 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte, 8.064,31 TL’nin ise diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı tahsili ile bu davacıya verilmesine, 2-Müteveffa …’nun vukuu vefatı nedeniyle açılmış olan davanın kabulü ile; a-Davacı baba … için 166.818,73 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte, 55.606,24 TL’nin ise diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den 13/01/2020 tarihinden yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı tahsili ile bu davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki taleplerinin davalıların müşterek ve müteselsilen sorumluluğuna dayanmakta olup davalılar aleyhine kurulan hükmün sigortalı araç sürücülerinin kusurları nispetinde ve teminat altına alınmış olan limitler üzerinde verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, …’nun vefatı sebebiyle … Sigorta A.Ş. aleyhine 455.510,61 TL tazminata hükmedilmiş olduğunu, bunun hukuka aykırılık teşkil ettiğini, kusur nispetinde bölüştürme yapılmaksızın her bir davacının toplam zararının her bir davacı için toplam zarar üzerinden hüküm tesis edilerek davalı sigorta şirketlerinden poliçe limitleri dahilinde müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiğini, dava değerinin 828.372,45 TL arttırıldığını, yava değeri itibariyle dosyanın heyete tevdiine karar verilerek, heyet tarafından yargılamaya devam olunması ve karara bağlanması gerekirken bu hususaı göz ardı edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda maddi tazminat hesaplamasına ilişkin olarak kullanılan yöntemin, bakiye ömür tablosu, kusur oranları, gelire ilişkin veriler ve diğer veriler de hatalı olup kararı bu yönden istinaf ettiklerini, rapor tarihi itibariyle gelire ilişkin kullanılan verilerin doğru olsa da dosyada ödeme yapılacak/kararın kesinleşeceği tarihte bu verilerin değişecek ve hesabın hatalı hale geleceğini, bu nedenle hükme esas alınan raporda özellikle gelire ilişkin verilerin doğru olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme tarafından esas alınan tazminat hesabında garame yapılması gerekirken yapılmamış olmasının kararın eksik ve hatalı olmasına sebebiyet verdiğini, tüm zarar görenler için teminat tek olduğu için bu hususa özel olarak dikkat edilmesi gerekirken dikkat edilmemiş ve hatalı karar verilmiş olduğunu, yerel mahkeme esasına sunulan bilirkişi raporu esasında davaya konu vefatlara ilişkin müteveffa … vefatına ilişkin bilirkişi raporunda destek süreleri hatalı değerlendirilmiş olup, raporun yerel mahkemece esasta dikkate alınmasının da eksik ve hatalı olduğunu, Yerel Mahkeme esasında dikkate alınan hesaplama bilirkişi raporu esasında bilirkişi tarafından “anayasa mahkemesinin 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda raporda hesaplama yönteminin ”progressif rant” yönteminin dikkate alınması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda dikkate alınan progressif rant hesaplama yöntemini nin hiçbir şekilde kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulmasının kabulünün mümkün olmayıp olmadığını, başvuranın ancak dava tarihinden itibaren işleyecek olan faizi talep edebilmesinin mümkün olduğunu, müvekkili şirketin müdebbir bir tacir olarak genel kanunların ve poliçe genel ve özel şartlarının kendisine yüklediği tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmakla herhangi bir temerrüdünden bahsedilemeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bilirkişi tarafından hesaplamaya esas alınan kusur raporuna itirazlarının değerlendirmeye alınmadan dosyanın karara çıkmış olduğunu, dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna tevdi edilerek kusur durumunun netleşmesi gerektiğini, yeni genel şartlar uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamalarının türk borçlar kanunu hükümlerine göre değil, zmm genel şart ekinde yer alan TRH-2010 kadın/erkek tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında “ileride evlenme ihtimalinin” de gözetilerek hesaplanması gerektiğini, hatalı bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının da mahkemece değerlendirmeye alınmadığını, davacı vekilinin talep etmesi gereken faizin yasal faiz olabileceğini, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün belgelerin ibrazından itibaren (8) işgünü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihlerden öncesi için faiz sorumluluklarının olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut olayda dava dilekçesinde dava değeri 1.000,00.TL olarak gösterilmiş, harç bu değer üzerinden yatırılmıştır. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile, dava değeri ıslah edilerek,828.372,45 TL çıkardığı ve ıslah harcının yatırıldığı anlaşılmıştır. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5/3. Maddesi; “(Mülga fıkra: 9/2/2011-6110/13 md.; Yeniden düzenleme: 18/6/2014–6545/45 md.) Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri beş yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın; 1. İflas, (…)(1) iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan iş ve davalara,2. 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda hâkimin kesin olarak karara bağlayacağı işler ile davalara,3. Şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik davalara, 4.12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, (…)(1) hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara, ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır. ” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemece yargılamanın tek hakimle yürütülüp tek hakimle karar verildiği, oysa dava değerinin 828.372,45 TL olduğu, dosyanın heyete tevdine karar verilmesi gerekirken davanın esastan sonuçlandırılması 5235 sayılı yasanın 5. Maddesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. HMK’nın 355. maddesi gereğince resen gözetileceğinden taraf vekillerinin esasa ilişkin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf başvurusunun usulen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a4 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/4. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/02/2023