Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/302 E. 2022/309 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/302
KARAR NO: 2022/309
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
NUMARASI: 2021/511 Esas – 2021/856 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden )
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından babası olan …’ın şahsi borcundan ötürü İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, dosya borcu ile alakası olmamasına rağmen haciz ihbarnamelerinin mahalle muhtarlığına bırakıldığını, bu haciz ihbarnamelerine yasal süreler içerisinde itiraz edilmediğinden, şahsına ait olan … plaka sayılı motosikletin üzerine haciz konulduğunu, dosya borcunun babasına ait olduğunu, kendisiyle akrabalık bağı dışında hiçbir ilgi ve alakasının bulunmadığını beyan ederek davalıya borçlu olmadığının tespitini ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevli mahkemede açılmadığını, tarafların tacir olmadığını, uyuşmazlığın mutlak ticari dava konusu olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, icra dosyası incelendiğinde, davacının takip borçlusu olmadığını ve bu nedenle itiraz da etmediğini, menfi tespit davası açamayacağını, menfi tespit davası açma süresinin üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinden itibaren 15 gün olduğunu, bu durumda huzurdaki davanın süresinde açılmadığını, davacıya tebligatların usulüne uygun şekilde yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince “1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine, 2-Kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli olan İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, 3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İhtaratına, 4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili lehine vekalet ücreti hükmedilmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, İİK’nın 89.maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre, İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik kararında istinaf talebinde bulunan davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK’nın 20/1. maddesine göre “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, süresi içinde kanunyoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” HMK’nın 331/2.maddesine göre de, “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder. İlk Derece Mahkemesi dosyası incelendiğinde, davacı vekilinin vermiş olduğu 18/12/2021 tarihli dilekçesi ile gerekçeli kararın tebliğini, dosyanın kesinleştirilmesini ve akabinde görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiği, gerekçeli kararın davacı vekiline 24/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. HMK’daki yasal düzenleme ve mevcut duruma göre davalı vekilinin istinaf talebi değerlendirildiğinde davacı vekilinin HMK’nın 20/1.maddesinde düzenlenen 2 haftalık süre başlamadan evvel vermiş olduğu 18/12/2021 tarihli dilekçesi ile dosyanın, kararın kesinleşmesine müteakip görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiğinden, bu talebin yasada öngörülen süre içerisinde kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle HMK’nın 20/1. maddesi son cümlesi uyarınnca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi koşulları oluşmadığından, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, başka bir ifade ile HMK’nın 20/1 ve 331/2. maddesindeki koşullar oluşmadığından İlk Derece Mahkemesince vekalet ücretine hükmedilmemesinde usul ve yasaya bir aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından, HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, istinaf talep eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.24/02/2022