Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/29 E. 2022/759 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/29
KARAR NO: 2022/759
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 04/10/2021
NUMARASI: 2018/567 Esas – 2021/663 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 18/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisinin 01.09.2011 tarihinde kimin sevk ve idaresinde olduğu belirlenemeyen … plaka nolu araçla seyahat ederken davalı şirket nezdinde sigortalı … plaka nolu araçla çarpışması nedeniyle meydana gelen trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, davalı yanca yaptırılan aktüerya hesabına göre kısmi ödeme yapıldığını ve bu kısmi ödemeye göre verilen ibranamenin ödeme yetersizliği nedeniyle iptali ile müvekkiline ödenmesi gerekli ve şuan için miktarı belirsiz olan destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müracaatı üzerine müvekkili şirket tarafından yapılan ödemeler nedeniyle sorumluluklarının kalmadığını, ayrıca ödeme miktarlarının güncellenerek hesaplama yapılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacılardan … yönünden açılan davanın kabulü ile; 1.486,46 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 25/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Diğer davacılar … ve … yönünden açılan davanın kabulü ile; – 150.893,06 TL destekten yoksun kalma tazminatının 25/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, – 49.000,93 TL destekten yoksun kalma tazminatının 25/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e velayetten …’e verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava değerini arttırım dilekçesinde talep edilen avans faizine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu tazminat hesaplaması TRH 2010 tablosu esas alınarak ve 1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği ilkesi gereği yapılan işlemler kararı geriye yürüttüğünü ve hukuka aykırı olduğunu, kusur incelemesine yönelik bir rapor bulunmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, emsal ücrete ilişkin verilen kararının hatalı olduğunu, dava öncesi müvekkili tarafından tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin bir sorumluluğunun kalmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 01/09/2011 tarihinde, … plakalı araç ile davacıların desteğinin yolcu olarak bulunduğu ve … plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacıların desteğinin vefat ettiği, davacıların bu vefat nedeniyle davalıdan destekten yoksun kalam tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır. Davacıların desteğinin kazaya karışan … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla kusurun tespiti yolcu olan davacı için sonuca etkili etkili değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 357/1. maddesi uyarınca da Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Dosya kapsamında hükme esas alınan aktüerya bilirkişi kök ve ek raporunun davalı vekiline 22/02/2020 tarihinde kök bilirkişi raporu, 18/07/2021 tarihinde ek bilirkişi tebliğ edildiği davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmemiştir. Yine Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih, 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı kararının mahkemece alınan ek rapor tarihinden önce verilmiş olduğu, rapora bu yönden de süresinde itiraz edilmediği, yargılama süresince emsal ücret miktarına da itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde hükme esas alınan aktüerya ek bilirkişi raporu bakımından davacı lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden aktüerya raporuna, emsal ücret miktarına ve hesaplama yöntemine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Davaya konu trafik kazasına sebep olan davalı Sigorta şirketine trafik sigortalı araçların ruhsat bilgilerine göre kullanım şeklinin hususi olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen maddi tazminat bakımından temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- Davacı vekili ve davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 13.756,30 TL harçtan peşin alınan 3.440 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.316,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/04/2022