Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2717 E. 2023/566 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2717
KARAR NO: 2023/566
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
NUMARASI: 2021/681 Esas – 2022/591 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 25/02.2016 tarihinde, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Güzelyurt ilçesi istikametinden gelip Derinkuyu ilçesi istikametine seyrederken kaza yerini terk edip kaçtığı için plakası bilinemeyen traktörün (römorklu) arka kısımlarına çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın, davalı … Sigorta A.Ş.’ye trafik sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kazaya ve müvekkilinin sakatlanmasına sebep olan diğer traktörün plakası ve sürücüsü tespit edilemediğinden dolayı meydana gelen zarardan …’nın da sorumlu olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkiline ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan toplam 1.000,00 TL tazminatın, 500,00 TL daimi maluliyet(sakatlık) tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 1 numaralı davalıdan, 500-TL daimi maluliyet(sakatlık) tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 2 numaralı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazanın beyan edilen şekilde gerçekleştiğinin kesin olarak ispatlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın ve sürücüsünün araştırılmasını, soruşturma dosyasının bulunup celp edilmesini, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan araçların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi davacının SGK’ dan geçici iş görmezlik ödeneği alıp almadığının tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının kısmen kabulüne, 40.108,99 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …ndan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk kararın İstanbul BAM 9. HD’nin 2019/2237 Esas 2021/1572 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmış olduğunu, bozma sonrası verilen ve istinafa konu işbu kararda, BAM kaldırma kararına rağmen geçici iş göremezlik talebinin kabulüne verildiğini, dava dilekçesinde talep edilenin fazlasına ilişkin kurulan hükmün usul ve yasaya aynı zamanda BAM kararına da aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, yeniden incelemeyi gerektirdiğini, BAM kaldırma kararına konu ilk karar hakkında yalnızca kendilerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup işbu inceleme kapsamında tazminat tutarının düşmüş olduğunu, karara karşı davacı tarafından kanun yoluna başvurulmuş olmaması nedeniyle müvekkili kurum lehine usuli kazanılmış hak doğmuş olup hükmedilen vekalet ücretinin ilk kararda belirlenen ve karar tarihi itibariyle geçerli olan 4.761,98 TL olarak sınırlandırılması gerektiğini, buna rağmen kararda davacı yanın kanun yoluna başvurmamış olması ve tazminat tutarındaki düşüş de nazara alınmadan davacı lehine 9.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olup kararın hatalı olduğunu, bu yönüyle de yeniden incelemeyi gerektirdiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 14/05/2019 tarih, 2019/2737 Esas ve 2021/1572 Karar sayılı kararı ile “…Davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiş, geçici iş göremezlik tazminatı talebi olmamıştır. Aktüer bilirkişi raporunda geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmış ve ıslahta buna göre yapılmıştır. Mahkemece de sürekli ve geçici maluliyete göre yapılan aktüer raporu esas alınarak ıslah edilen tutar üzerinden tazminata hükmedilmiştir. Oysa davacı, sadece sürekli iş göremezlik tazminat talebinde bulunduğuna göre dava dilekçesindeki talebi ile bağlıdır ve dava dilekçesinde bulunmayan talebin ıslah yoluyla eklenmesi olanağı yoktur. Yine HMK’nın 26.maddesi gereği hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar veremez. Dolayısıyla, geçici iş göremezlik bakımından usulüne uygun açılan bir dava bulunmadığı gözden kaçırılarak geçici iş göremezlik tazminatı hakkında da hüküm kurulması doğru olmamıştır… Somut olayda, mahkeme tarafından hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 22/11/2017 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihine göre uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediği anlaşıldığına göre davalı vekilinin istinaf itirazı yerindedir. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, ATK’dan ya da başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması; Tespit edilecek maluliyet oranına göre ilk rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır…” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Dairemiz kararı doğrultusunda Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 15/11/2021 ve 06/04/2022 tarihli maluliyet raporlarının kaza tarihine göre uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenerek tespit edilen %12 maluliyet oranı üzerinden ilk rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte Dairemiz kararında açıkça dava dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin dava açılmadığı belirtilmesine rağmen mahkemece yeniden geçici iş göremezlik tazminatı hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır.Kabule göre de mahkemece karar tarihindeki AAÜT tarifesi hükümlerine göre vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 36.547,05 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …ndan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Harçlar Yasası uyarınca hesaplanan 2.496,52 TL den başlangıçta yatırılan 29,20 TL peşin ve 285 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 314,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.182,32 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan 314,20 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 4-Davacı tarafça yapılan 3.600,00 TL bilirkişi ücreti, 528,75 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 4.128,75 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir edilen 1.833,32 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı vekili için AAÜT gereği tayin ve takdir olunan, 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 6-Davalı vekili için AAÜT gereği tayin ve takdir olunan,‬ 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, 7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılamayacak olan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 84,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 220,70 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/03/2023