Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2708 E. 2022/2243 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2708
KARAR NO: 2022/2243
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 31/10/2022
NUMARASI: 2022/199 Esas (Derdest Dosya)
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat isteğine dayanmaktadır.Davacı vekili, dava dilekçesinde tazminat talebi ile birlikte ihtiyati tebir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 05/04/2022 tarihli ara karar ile; “Davacı vekilinin İhtiyati tedbir ve haciz talebinin reddine” karar verilmiş, davacı vekili bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dairemiz kararı gereğince davacı vekili tarafından 29/07/2022 tarihli dilekçesi ile talebinin ihtiyati haciz olduğu beyan edilmiştir. Mahkemece bu talep doğrultusunda 31/10/2022 tarihli ara karar ile “İ.İ.K.nun 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden 102.000,00 TL’lik dava konusu miktarı ile sınırlı olmak üzere talep konusu davalı …’ın T.C:… taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İhtiyaten Haczine, 2-İstemde bulunandan nakit ya da kesin ve süresiz banka teminat mektubu şeklinde olmak üzere %15 (15.300,00 TL) güvence alınmasına” karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere, İlk Derece Mahkemesince reddine dair verilen ara kararın, yasaya ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İİK’nun 257/1. fıkrasına göre “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hüküm gereğince alacaklı, bir para alacağı için ancak vadesinin gelmesi hâlinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. İİK’nun 258/1. fıkrası gereğince “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi gerekmez. Bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Başka bir anlatımla ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir. İİK’nın  “İhtiyati hacizde teminat” başlığını taşıyan 259.maddesine göre, “(Değişik madde: 03/07/1940 – 3890/1 md.)   İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur.Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. ” İİK’nın 259.maddesinde getirilen bu düzenleme ile kural olarak teminatsız ihtiyati haciz kararı verilemez. Kanun koyucu sadece ilama dayanan alacaklarda teminat aranmayacağı, ilam niteliğindeki belgelerden doğan alacaklarda ise teminatın gerekip gerekmediğinin hakiminin takdirine bağlı olduğu belirtilmiştir. İhtiyati haciz kararında teminat alınmasını düzenleyen İİK 259. Madde kapsamında hangi durumda teminattan muaf olunacağının düzenlenmiş olduğu, ilgili yasa maddesi kapsamında adli yardım kararının teminat göstermekten muaf tutulmadığı nedenle mahkemece davacının teminatsız ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas numarası ve ara karar tarihi belirtilen İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı lehine adli yardım kararı bulunup istinaf başvurusu sırasında harç yatırılmadığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı lehine adli yardım kararı bulunup istinaf başvurusu sırasında posta ve tebligat gideri masrafı yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/12/2022