Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/260 E. 2023/431 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/260
KARAR NO: 2023/431
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 09/12/2021
NUMARASI: 2015/149 Esas – 2021/1347 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2016/38 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı Trafik Sigortası Poliçesi ile 01/01/2009-2010 tarihleri arası sigortalanmış olduğu, anılan aracın 20/08/2009 tarihinde, davalıların sürücüsü ve sigortacısı olduğu … plakalı araç ile karıştıkları trafik-iş kazası neticesinde vefat eden …’un hak sahiplerine SGK tarafından bağlanan maaş ve ödemeler nedeniyle meydana gelen SGK kurum zararının tazmini için müvekkili şirketin sigortalısı … Tic. A.Ş. aleyhine Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/76 Esas sayılı dosyası ile dava açılarak müvekkili şirkete ihbar edildiğini, yargılamanın 13/11/2014 tarihinde kesinleştiği, müvekkili şirket tarafından SGK’ya 190.822,77 TL’nin %100 kusura göre tüm borcun ödendiği, kendi payından fazlasını ödediğinden 2918 sayılı KTK’nın 99. vd maddesi, 6098 sayılı TBK’nın 62/2 maddesi gereği iş bu davayı açtıkları, … plakalı aracın trafik poliçesi ile sigortalı olup davalı … Sigorta A.Ş.’nin KTK ilgili maddeleri ve Genel Şartları gereğince meydana gelen zarardan dolayı sigortalamış olduğu aracın kazadaki kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 38.164,56 TL tazminatın 24/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil şirket nezdinde … San. ve Tic. A.Ş adına sigortalı …plakalı araç sürücüsü … ile davalı … olan trafik kazasında, vefat eden … varislerine SGK tarafından ödenen tazminatın müvekkil şirketten rücuuna yönelik açılan dava sonucu müvekkil şirket tarafından ödenen toplam 190.822,77 TL tazminatın davalıların kusuru oranındaki 38.164,56 TL’nın talep edildiğini İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/149 esas sayılı davası, iş bu dava ile aynı sebebe dayandığını, bu dosya halen derdest olduğunu, bu defa talebinin aynı kaza ile vefat eden …’un varislerine ödenen bakiye tazminatın rücuuna yönelik olduğunu belirterek birleştirilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; 01/04/2005 tarihinde davacının da taraf olduğu ve imzaladığı sigorta şirketlerinin birbirlerine olan rücu taleplerinin hızlandırılması hakkında protokol gereğince şirketlerin protokol çerçevesinde birbirleri aleyhine dava/takip yoluna gitmemelerinin esas olduğunu, davacının rücu protokolüne aykırı davrandığını, bu nedenle müvekkili şirketin faiz, vekalet ücreti, yargılama gideri ve sair alacaklardan sorumlu olmayacağını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, mağdur … mirasçılarına toplam 100.726,00 TL tazminat ödendiğini, bu nedenle müvekkili şirketin poliçe teminat limitleri ile sorumlu olduğunu, söz konusu ödemenin poliçe teminatından tenzili gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini davanın esastan ve usulden reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; olayda bir kusuru bulunmadığını, kusuru … A.Ş adına çalışan işçi olduğunu, kazaya karışan aracın sigortalı olduğunu, poliçe gereği rücuen tazminattan sorumlu olması gerekenin aracın sigorta şirketi olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, tarafına yüklenen bir kusur var ise BK 66. madde gereği adam çalıştıranın sorumluluğundan dolayı … A.Ş’nin sorumlu olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “asıl dava yönünden; Açılan davanın kabulü ile, 38.164,55 TL’nin 24/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine, birleşen İstanbul Anadolu 8. Asliye ticaret mahkemesi 2016/38 Esas – 2016/33 Karar sayılı dosyası yönünden Açılan davanın kabulü ile, 5.922,00 TL’nin 05/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (… Sigorta A.Ş yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla ) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili ve davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Zamanaşımı itirazları olduğunu, bu doğrultusunda başvurunun reddi gerektiğini, 01.04.2005 tarihinde davacı … Sigorta A.Ş.’nin de taraf olduğu ve imzaladığı sigorta şirketlerinin birbirlerine olan rücu taleplerinin hızlandırılması hakkında protokol gereğince; şirketlerin protokol çerçevesinde birbirleri aleyhine dava takip yoluna gitmemelerinin esas olduğunu, talep edilen belgeler gönderilmeden ve/veya kusurla ilgili itirazlarda yazışma yapılmadan ve her durumda protokoldeki süreler geçmeden şirketlerin birbirleri aleyhine dava/takip yapmayacaklarını, Sigorta limiti üzerinde sigortalı aleyhine devam edecek davalarda, sigortalı poliçe limitleri dahilinde hiçbir masraf, vekalet ücreti ve faiz ile sorumlu olmayacağını, sigorta şirketi tespit edilemediği için zarar sorumlularına karşı dava açılan durumlarda, poliçenin varlığı ortaya çıktığından faiz hariç olmak üzere poliçe teminat limiti ile bağlı kalmak şartı ile ana alacak masraf ve vekalet ücreti ödenerek, ödenen ana alacak ve tüm ferileri için hem zarar sorumluları hem de sigorta şirketi bakımından sona ereceğini, ancak gerek hasar evraklarında gerekse Birlik ya da tramer kayıtlarında poliçenin tespit edilebileceği hallerde buna rağmen zarar sorumlularına dava açılmış ise, bu durumda sadece poliçe teminat limiti ile bağlı kalmak şartıyla ana alacak ödenerek, ödenen ana alacak ve tüm ferileri için hem zarar sorumluları hem de sigorta şirketleri bakımında borç sona ereceğini, davacının rücü protokolüne aykırı davranarak dava açtığını, rücu protokolü gereğince bu davada ve ödediği dosyada faiz, vekalet ücreti, yargılama gideri ve sair alacaklardan sorumlu olmayacağını, Müteveffa …’un desteklerine toplam 100.726,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 28.01.2010 tarihinde ödenmiş olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, alınan bilirkişi raporunda fahiş tespitler yapıldığını, tazminat tutarına 24.12.2014 ve 05.08.2015 tarihinden itibaren faiz işletilmesi yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, davacı tarafça dava öncesinde müvekkil şirkete yapılan başvurunun usule uygun olmadığını, müvekkil şirketin dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün kabulünün haksız olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Yukarıda dosya numarası yazılı olan 2015/149 Esas sayılı dosya ile İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi’nin kazanın meydana gelmesinde bir kusuru olmadığını, kazanın meydana geldiği tarihte kendisinin … A.Ş. adına çalıştığını, kazaya karışan aracın sigortalı olup poliçe gereği rücuen tazminattan sorumlu olması gereken aracın sigorta şirketi olduğunu, kendisine yüklenen kusur olsa dahi … A. Ş. Nin sorumlu olduğunu, husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiğini, kendisi yönünden öncelikle husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, işletmenin faaliyetlerinden doğan bir zarar vuku bulduğu takdirde adam çalıştıranın, işin organizasyonunda hiçbir hatasının bulunmadığının kanıtlaması halinde sorumlu tutulamayacağını, davacı sigorta şirketinin ödemiş olduğu tazminatın kendisinden rücu edilmesi yönünde açmış olduğu davanın şartlarının oluşmadığını, aracın davacı şirketin sigortalısı olduğunu, poliçe kapsamında meydana gelen zararlardan ve davacının SGK’ya ödemiş olduğu tazminattan sigorta şirketlerinin sorumlu olduğunu, dosyadan alınan bilirkişi raporunun da eksik ve hatalı olduğunu kendisi yönünden davanın husumet ve esastan reddinin gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmediği gibi kaldı ki davacı 24/12/2014 tarihinde yaptığı ödemenin rücusu için 28/01/2015 tarihinde dava açtığına göre KTK 109/4 maddesi gereği 2 yıllık süre dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımına yönelik itirazı yerinde değildir.Davalı sigorta vekili, davacının müvekkiline dava açılmadan önce müracaatı olmadığından davacı ile müvekkili sigorta şirketinin de aralarında bulunduğu bir kısım sigorta şirketlerince imzalanıp 01/04/2005 tarihinde yürürlüğe giren “sigorta şirketlerinin birbirlerine olan rücu taleplerinin hızlandırılması hakkındaki protokol” gereğince başvuru yapılmadan doğrudan dava açılması halinde sadece ana paradan sorumlu olunacağını, faiz, yargılama gideri vs gibi ferilerden sorumlu olmadıklarını savunmuş ve istinaf itirazında bulunmuş ise de adı geçen sözleşmenin çok eski tarihli sözleşme olduğu halen geçerli olup olmadığının belli olmadığından bu yöndeki itirazları da yerinde görülmemiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda daha önce karar verilen dosyalarda alınan kusur raporuna ve ödemeye esas belgelere göre kusur oranları gözününe alınarak basit hesaplama yapıldığı görülmüştür. Dosya kapsamından, davalıların kazaya karışan … plakalı aracın ZMSS ve şöförü … olduğu, Ankara 4. İş Mahkemesinin 2015/260E.- 2015/732 K. sayılı kesinleşen ilamı ile davacının sigortalısının meydana gelen kazada %80, davalı diğer araç şöförü …’ın ise %20 kusurlu olduğu, kusur oranı bu şekilde hüküm altına alınıp kesinleşmekle mahkemece usul ekonomisi gereğince yeniden kusur raporu alınmadan karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. KTK’nın 85. maddesine göre davalı sürücünün müteselsil sorumluluğu bulunduğundan, davalı …’un sigorta şirketi ve adına çalıştığı şirketin sorumlu olduğuna yönelik itirazı yerinde değildir.6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi (6762 sayılı TTK’nın 1301. maddesi) hükmü gereğince halefiyet ilkesine dayalı olarak davalardan ödeme yapan sigorta şirketinin, ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi isteyebilmesi mümkündür. Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece ödeme tarihinden faize hükmedilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenlerle; davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili ve davalı …’ın yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-a-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken (2.607,02+404,53=) 3.011,55 TL harçtan peşin alınan (101,14+651,76=) 752,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.258,65 TL harcın davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına, b-Davalı … yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 404,53 TL harçtan peşin alınan 651,75 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 247,22 TL harcın talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından davalı …’a iadesine, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/03/2023