Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2592 E. 2022/2221 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2592
KARAR NO: 2022/2221
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 19/09/2022
NUMARASI: 2022/601 Esas (Derdest Dosya)
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Yaralanmalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında, … plaka sayılı aracın halen davalılar adına kayıtlı olması halinde bu araçların trafik kaydına karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 19/09/2022 tarihli ara kararı ile “Tazminat davaları ile hedeflenen hukuksal sonuç para alacağına kavuşmaktır. HMK’nun 389. ve izleyen maddelerine göre uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olmadığına göre ihtiyati tedbir isteminin reddine” dair karar verilmiştir.Bu ara karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda;İhtiyati tedbire yönelik istinaf talebinin değerlendirilmesinde; HMK’nın 389 ve devamı maddeleri gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbirin, dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden istenebileceği, talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden karar verilebileceği düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesi gereğince taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, a.g.e., s. 877). İhtiyati tedbire ilişkin yasal düzenleme, dava konusu, dava dilekçesindeki talep, dosyadaki deliller ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde dava ile para olarak tazminat talep edildiğinden ve üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilen malvarlığı uyuşmazlık konusu olmadığından, İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas numarası ve ara karar tarihi belirtilen İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.08/12/2022