Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/256 E. 2022/2143 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/256
KARAR NO: 2022/2143
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2020/698 Esas – 2021/671 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Kazası (Maddi Hasarlı) Nedenli)
KARAR TARİHİ: 28/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.08.2012 günü saat 01.00 sıralarında müvekkiline ait … plakalı aracın D-100 Kuzey Yol üzerinde kendi şeridinde seyrederken Zeytinburnu Metrobüs durağı önlerinde birbiri ile yarış halinde olup zikzaklar çizerek trafikte ilerleyen … ve … plakalı araçlardan … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı araç ve … plakalı araç arasından geçmeye çalışıp her iki araca da çarptıktan sonra durmadan olay yerinden firar etmesi ve akabinde yarış halinde olan diğer … plakalı aracın da müvekkiline ait … plakalı araca sağ arka tarafından çarpması sonucu müvekkiline ait … plakalı aracın metrobüs bariyerlerine çarpmasına neden olduğunu, olay sonrasında tutulan trafik tespit tutanağında ciddi bir hata yapılarak olayın meydana geliş şekli ve kusur tayininin tamamen yanlış yapıldığını, … ve … plakalı araçların yarış halinde olduğu belirtilmediği gibi yarış halinde olan ve müvekkilinin aracına çarpan … plakalı araç sürücüsüne de herhangi bir kusur verilmediğini, kazanın meydana gelmesinde … plakalı müvekkiline ait araç sürücüsünün hiçbir kusuru olmadığını belirterek, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybı zararları toplamı olarak şimdilik 20.000,00 TL’nin 19.08.2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan (davalı sigorta şirketleri kazanç kaybından sorumlu olmayacak şekilde) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkette 20.06.2012-2013 vadeli ve … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, araç başı teminat limitinin 22.500 TL olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının hasar bedelinin davalı … Sigorta AŞ tarafından karşılandığını, davacının hasar bedeli talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının dayandığı tek taraflı delil tespitinin kabul edilemeyeceğini, aracın daha önceden tamir görmüş olması nedeniyle araçta mevcut hasarlı parçaların orjinal parçalar olmadığını, kazanç kaybının teminat kapsamı dışında olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkette 12.09.2011-2012 vadeli ve … nolu ZMMS poliçesi ile ve 13.09.2011-2012 vadeli ve … nolu kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeler kapsamında kaza başına ZMMS poliçesi için maddi zararda 20.000 TL, kasko poliçesi için maddi zararda 20.000 TL olduğunu, müvekkili şirketin dava öncesinde dava konusu hasara ilişkin sorumluluğunu yerine getirdiğinden başkaca sorumluluğunun bulunmadığını, yapılan incelemeler sonucunda ekspertiz raporu sonucu maddi tazminat tutarı olarak toplam 38.965,42 TL hesaplandığını, ZMMS kapsamında 01.11.2012 tarihinde davacı vekiline 22.500 TL miktarında ödeme yapıldığını, kasko poliçesi kapsamında 26.11.2012 tarihinde davacı vekiline 16.465 TL miktarında ödeme yapıldığını, davacının olay tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekilleri cevap dilekçesinde özetle; Davacının kısmi alacak davası olarak davayı açamayacağını, 55.809,22 TL üzerinden hesaplanacak dava harcı üzerinden harcın yatırılması gerektiğini, kazada … plakalı aracın kusurlu olması sebebiyle müvekkillerinin kusursuzluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacıya davalılardan … Sigorta AŞ tarafından ödeme yapıldığından yeniden bir ödemenin yapılmasının davacının haksız zenginleşmesine sebebiyet vereceğini, davacının avans faizi talebinin haksız olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … vekili tarafından davaya cevap verilmemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … ile … Sigorta A.Ş ne açmış olduğu davanın reddine, davacının davalı …’e karşı açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, 4.000,00 TL’nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu olan eksik ödemelerin dava açıldıktan sonra yapıldığını, dava tarihi itibariyle haklılık durumunun gözetilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda onarım zararı hesaplanırken KDV’nin dahil edilmediğini, kazanç kaybı bakımından yapılan hesaplamanın ve değer kaybı oluşmadığına dair hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 05/11/2020 tarih, 2018/3080 Esas ve 2020/3883 Karar sayılı kararı ile “…dava konusu aracın daha önceden pert total olduğuna ilişkin tüm belgeler getirtilmeden hasar incelemesi yaptırılması doğru olmamıştır. O halde Mahkemece yapılması gereken; Aracın pert kabul edilmesine neden olan ve bu davaya konu olan kaza tarihinden önceki kaza için açılmış hasar dosyası o tarihte ki poliçeyi yapan sigorta şirketinden istenmeli ayrıca tramer kayıtları getirtilmeli, son kazadaki hasar durumu ile birlikte değerlendirilerek, özellikle son kazada aracın hava yastıklarının açılmış olması da dikkate alınarak bu durumun ikinci kez pert halini oluşturup oluşturmayacağı, tamirin ekonomik olup olmayacağı da göz önüne alınmak suretiyle hasar bedelinin tespit edilmesi için ek rapor alınmalı, aynı zamanda yeniden yapılacak değerlendirmeye göre değer kaybı olup olmadığı ve kazanç kaybı hesabı da yaptırılmalı; Ayrıca davalı sigorta şirketinden, yapılan ödeme içinde hasar bedeli dışında değer kaybı bedeli de bulunup bulunmadığı hususunda açıklama alınıp yukarıda belirtildiği gibi mahsup yapıldıktan sonra davacının talep edebileceği bir alacak kalıp kalmadığı belirlenmelidir.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar, değer kaybı ve kazanç kaybının kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen araçların işletenleri ve bu araçların sorumluluk sigortacılarından tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin ilk kararın kaldırılması kararından sonra İlk Derece Mahkemesince yeni bir heyetten rapor alınmış bilirkişi heyeti ek raporunda, “… plakalı aracın dava konusu hasarına ilişkin olarak açılan … sayılı hasar dosyası kapsamında hazırlanan 18.10.2012 tarih, 4860 sayılı ekspertiz raporunda, aracın ön kısmından ağır hasarlı olduğu belirtilerek onarım tutarı KDV hariç, iskonto hariç 49.005,00 TL, iskonto dahil 38.965,42 TL olarak hesaplanmış, aracın daha önceden ağır hasar alması nedeniyle rayiç değerinin 90.000,00 TL, hasarlı halde değerinin 33.000,00 TL olduğu belirtilmiştir.Raporda yer alan onarım kalemleri, hasar fotoğraflarında görünen hasar ile uyumlu olup, tutar olarak piyasa rayiçlerine uygundur.” belirlemesinde bulunulmuştur. Davacının aynı yöndeki istinaf talebi gözetilerek Dairemizce de makine mühendisi bilirkişiden ek rapor alınmışsa da bilirkişi ek raporunda aracın, daha önce pert total işlemi görmüş olması nedeniyle değer kaybı hesabı yapılamadığı bildirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; Davacının hasarlanan aracının daha önce pert olarak ayrılmış olduğu ancak onarılarak yeniden araç trafiğine çıktığı anlaşılmaktadır. Aracın, daha önce pert total işlemi görmüş olması nedeniyle davacı, araç değer kaybı talep edemeyeceğinden değer kaybına; Belirlenen makul onarım süresi için ( 30 günlük tamir süresi) rayiç kira bedeli üzerinden kazanç kaybının hesaplandığı anlaşıldığından kazanç kaybına ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.Davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın 13.09.2011/2012 vadeli olarak Maksimum Kasko sigorta poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olduğu, ihtiyari mali mesuliyet teminatının maddi zararlarda 20.000,00 TL olduğu görülmüştür.Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacı taraf vekilinin hesabına 01.11.2012 tarihinde 22.500,00 TL (… hasar dosyasından ZMMS sigortası teminat limiti olan 22.500,00 TL) ödeme yapıldığı, Ayrıca … Sigorta A.Ş. tarafından davacı taraf vekilinin hesabına 26.11.2012 tarihinde 16.465,00 TL (… hasar dosyasından Kasko sigortası teminat limiti 20.000,00 TL’den) ödeme yapıldığı, yapılan toplam ödemenin 38.965,42 TL olduğu, bu tutarın içinde KDV bedelinin bulunmadığı, sadece iskontolu parça bedelleri ile işçilik tutarının ödendiği, değer kaybı ödemesi ve kazanç kaybı- kiralama bedeli ödemesinin bulunmadığı anlaşılmıştır.3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1.maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde, yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabidir. Kesinleşen hasar miktarına ilişkin fatura ibraz edilmese dahi, davacı hükmedilen hasara ilişkin tazminat bedeli için lehine KDV dahil edilerek hasar bedeline hükmedilmesi gerektiğinden davacının bu yöne değinen istinaf talebi yerinde görülmüş ve hüküm düzeltilerek 6.930,00 TL KDV için davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/18474 Esas ve 2017/10417 Karar sayılı ilamı). Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davacının davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … ile … Sigorta A.Ş ne açmış olduğu davanın REDDİNE, 2-Davacının davalı …’e karşı açmış olduğu davanın KISMEN KABULÜNE, 4.000 TL kazanç kaybı ile 6.930,00 TL KDV toplamı 10.930,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,Fazlaya ilişkin istemin reddine,2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 746,62 TL nispi karar ve ilam harcından peşin yatırılan 297,00 TL harcın mahsubu ile 449,62 TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazine’ye irad kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan toplam 3.678,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.010,00 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,4-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,5-Davalılar … ve … tarafından yapılan 40,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,7-Davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … ile … Sigorta A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 627,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/11/2022