Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2462 E. 2023/1781 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2462
KARAR NO: 2023/1781
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/05/2022
NUMARASI: 2020/829 Esas – 2022/502 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/09/2015 tarihinde müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araçla seyir halinde iken … plakalı aracın park yerinden hatalı çıkış yaparak çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya ilişkin düzenlenen tutanak ile birlikte kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın ZMMS sigortacısı durumundaki davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, ancak davalı şirketin “tutanağın kazadan sonra düzenlendiği” gerekçesiyle zararı ödemediğini, bunun üzerine Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/142 D.iş sayılı dosyası üzerinden araçtaki değer kaybı, hasar ile malzeme ve işçilik giderlerine ilişkin delil tespiti yaptırdıklarını, bu dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre araç üzerinde meydana gelen hasar toplamının 6.136,00 TL, değer kaybının 4.000,00 TL olduğunun belirlendiğini belirterek söz konusu tazminatın, kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; olay günü kendisinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracı park etmeye çalışırken davacı …’in … plakalı aracı ile arabasının ön kısmına çarparak kazaya ve hasara sebebiyet verdiğini, meydana gelen kazada davacının kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle şok yaşadığını, herkesin arabanın hızlı olduğunu söylediğini, davacının da kusurunu kabul ettiğini ancak kendisinin ZMMS poliçesinin yenilenme gününün geçtiğini öğrenince polis olduğunu ve arabayı bağlatacağından bahisle psikolojik baskı uyguladığını, sigortasını bozdurmak istemediğini söyleyerek arabaya kendisinin çarptığı şeklinde tutanak düzenlediğini, tutanak içeriğini kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; hasarın poliçe tanzim saatinden önce meydana gelmesi nedeniyle müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, sigorta teminatının başlaması için rizikodan önce poliçe teminatının ödenmiş olması ve değer kaybına ilişkin tazminatın genel şartlar ekindeki esas ve formüllere göre hesaplanması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuruna ilişkin iddiayı ve yokluklarında alınan ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, faiz başlangıç tarihi ve türüne ilişkin taleplerin kabul edilemez nitelikte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, Dava konusu 16/09/2015 tarihli trafik kazası nedeni ile davacının maliki olduğu … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar nedeni ile 3.000,00 TL onarım bedeli ve 2.500,00 TL değer kaybından ibaret toplam 5.500,00 TL maddi tazminatın kazanın gerçekleştiği 16/09/2015 gününden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama kapsamında alınan bilirkişi raporunda hasar bedelinin ve değer kaybının hatalı şekilde eksik ve düşük olarak belirlendiğini, dava konusu müvekkiline ait araç için hatalı olarak belirlenen rayiç değer üzerinden değer kaybı bedeli hesaplandığını, bunun aracın değer kaybının eksik belirlenmesine sebep olduğunu, hasar bedeli olarak da işçilik ve parça bedelleri için, taraflarınca açılan tespit davasında verilen 6.163,40 TL bedelin kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından belirlenen ve hükme esas alınan değer ve hasar kaybı bedellerinin hatalı olduğunu, hatalı bilirkişi raporu yerine Bakırköy 7. Sulh Mahkemesi’nin 2015/142 Değişik İş sayılı dosyası üzerinden yapılan bedel tespitlerinin hükme esas alınması gerektiğini, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davanın hukuka aykırı olarak reddedildiğini, diğer davalı …yönünden davanın kısmen kabul edildiğini, kaza tarihinde davalı …’in kullandığı aracın Trafik Sigortacısının, dosyada bulunan deliller ve belgeler incelendiğinde diğer davalı … Sigorta A.Ş. olduğu ve düzenlenen sigorta poliçesinin kapsamına değer kaybı ve hasar bedellerinin dahil olduğunu, bu nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin de sorumluluğuna gidilerek, davacı müvekkilinin aracında sebep olunan değer kaybı ile hasar bedellerinin toplamından davalıların her birinin KTK’nın 88. maddesi çerçevesinde müştereken ve müteselsilen olacak şekilde sorumlu tutulması gerektiğini, ilk derece mahkemesinin hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığının incelenmesinde; Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece ilk verilen hükmün davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 22/10/2020 tarih, 2018/3232 Esas ve 2020/3744 Karar sayılı kararı ile “… mahkemece; davalı sigorta şirketinden poliçe ve tüm ekleri getirtilerek, poliçenin düzenlendiği tarihte primin tamamının yada taksitle ödenmesi kararlaştırılmış ise ilk taksitinin ödenip ödenmediği hususunda tarafların/davalıların delilleri sorularak gerektiğinde ilk taksitin ödenmesi hususunda banka kayıtları üzerinde inceleme de yapılmak suretiyle, bu hususta yeterli araştırma yapılarak, ödeme yapılmış ise kaza saatinden önce yatırılıp yatırılmadığı da değerlendirilerek sonucuna göre davalı sigorta şirketinin yasa hükümlerine göre sorumluluğunun başlayıp başlamadığı belirlenerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; … plakalı aracın … olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (Trafik) poliçesinin kaza saatinden sonra düzenlenmiş olması nedeniyle davalı sigorta şirketini sorumluluğu doğmayacağından davalı … Sigorta A.Ş. bakımından davanın reddi ile İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiş olup davacı taraf istinaf talebinde bulunulmadığından tazminat miktarı davacı taraf yönünden kesinleştiğinden davalılar yararına oluşan usuli kazanılmış hak doğrultusunda aynı miktar tazminata hükmedilerek karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 16/10/2023