Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/234 E. 2023/496 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/234
KARAR NO: 2023/496
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 02/03/2021
NUMARASI: 2017/197 Esas – 2021/145 Karar
DAVA: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile alacaklı …’ün borçlu … aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığını, müvekkili şirketin Sultanbeyli adresinde faaliyet gösteren bir inşaat firması olduğunu, alacaklı vekilince borçlu …’ın müvekkili şirket nezdinde hak ve alacağı olduğundan bahisle müvekkili şirkete ve müvekkili şirketinin de ortağı olduğu … San Tic Ltd Şti – … Yapı San Tic Ltd Şti Adi Ortaklığına İİK 89/1 maddesi hükmü gereğince birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkili şirketin haciz ihbarnamelerinden Halk Bankası Sultanbeyli şubesindeki hesabına konan bloke nedeniyle haberdar olduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketin usulsüz tebligat ve borç miktarının çok üzerinde müvekkili şirketin mal varlığına haciz konulduğundan Anadolu 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/935 Esas sayılı dosyası ile itiraz edildiğini ancak itirazlarının reddedildiğini, borçlu olmadığı halde süresinde itiraz edemediği için borcu ödemek zorunda kaldığını belirterek müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bu haciz ihbarnamelerine itirazda bulunmayarak söz konusu icra dosyasında borçlu hale geldiğini, alacağın davacı borçludan tahsil edildiğini, davacı borçlu şirketin müvekkili aleyhine menfi tespit davası açtığını, İİK 89/5 md de bu davanın borçluya ve kötü niyetli alacaklıya karşı açılabileceğinin vurgulandığını, burada davanın ispatı bakımından borçlu … ile 3.kişi … arasında bir borç-alacak ilişkisinin yokluğunun önemli olmadığını, önemli olanın alacaklı …’ün kötü niyetli olduğunun ispatlanması olduğunu, somut olayda böyle bir durumun davacı şirket tarafından ispatlanamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, davalı … yönünden davanın reddine, davalı … yönünden davanın kabulü ile; 13.600,29 TL’nin dava tarihi olan 16/02/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan istirdatına, davalı …’ün kötü niyet tazminat talebinin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik incelemeyle karar verildiğini, yerel mahkemece bu evrakların PTT den sorulması ve mazbatalarının toplanması, teslim alan kişilerin icra çalışanı olup olmadığı araştırılmadan, uyap ortamından alınan dosya içerisinde görünmediğini, şeklinde bir incelemeyle belgelerin yok sayılması ve kararının bu hatalı/eksik tespite dayandırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; menfi tespit davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın ticari defterlerini kendilerine verilen kesin süreye rağmen dosyaya ibraz etmediklerini, gerekli delil avansını da süresinde dosyaya yatırmadıklarını, süresinden sonra yapılan işlemlere muvafakatlarının bulunmadığını, SGK’dan gelen evrakta …’ın davacıların taşeronları olduğunun ortaya çıktığını, davacı tarafın kendilerine gönderilen tebligatları hem almamış kötü niyetli olarak iade etmiş hem de söz konusu tebligatlara itiraz etmiş olduğunu, davacının uyap sisteminden itiraz yapmadığını, muhabere ile itiraz yapmadığını, yaptığını iddia ettiği itiraz için müdürlükten görüldü almadığını, itiraz metni olarak cevaba cevap aşamasında ortaya çıkardıkları belgenin ekinde imza sirküleri konulmamış olup davacının kötü niyetli olduğunu ve davalı borçlu …’ e tazminat ödemesi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, İİK 89/5 maddesine göre açılmış istirdat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelemesinde; Davalı … tarafından 15.07.2016 tarihinde 01.04.2016 vadeli 20.000,00 TL bedelli bono alacağına dayalı davalı … aleyhine 10.010,92 TL asıl alacak, 302,38 TL işlemiş faiz ve 30,03 TL komisyon olmak üzere toplam 10.343,33 TL alacağı için takip başlatıldığı, ödeme yapılmaması ve imzaya da itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği, dosyadan borçlunun hak ve alacaklarının bulunabileceği kişi ve kuruluşlara İİK 89/1 kapsamında haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, 89/1 haciz ihbarnamesinin davacı … San Ltd Şti’ye de gönderildiği, süresinde cevap verilmediğinden davacı şirketin … Bankası Sultanbeyli Merkez şubesindeki hesabına bloke konulduğu, davacı …’nın İcra Müdürlüğüne usulsüz tebligat ve taşkın haciz konusunda itirazda bulunduğu, icra müdürlüğü tarafından, davacı İzci Kimyanın sadece 13.600,29 TL borcu için parasına bloke konulmasını ilgili bankaya bildirdiği ancak usulsüz tebligat konusunda dairenin karar verme yetkisi ve görevi bulunmadığı gerekçesiyle bu konudaki talebi reddettiği, davacı … ‘nın bunun üzerine usulsüz tebligat nedeniyle İstanbul Anadolu 14 İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/935 E sayılı dosyasında şikayette bulunduğu, Mahkemece şikayetin reddedildiği, İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına, davacı şirkete ait banka hesabına konulan bloke sonucu banka tarafından 17.02.2017 tarihinde 13.600,29 TL yatırıldığı görülmüştür. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; İlk Derece Mahkemesince SGK’dan gelen belgeler dahil tüm dosya kapsamında bulunan belgeler ve davacı şirketin ticari defterleri üzerinde üzerinden bilirkişi incelesi yaptırılmıştır. Davacının İİK’nın 89/1 haciz ihbarnamesine süresinde ve usulüne uygun şekilde itirazda bulunmadığı, bunun üzerine 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiği, 89/3 e göre menfi tespit davası açmadığı, 89/5 e göre menfi tespit davası açtığı, SGK belgelerinden davalı …’ın ……Ltd Şti- … Ltd. Şti Adi Ortaklığının taşeronu olduğu anlaşıldığı, davalı …’ün, davacının gönderdiğini iddia ettiği itiraz belgeleri icra dosyalarına girmediğinden, davalı …’a borçlu olmadığını bildiği, dolayısıyla kötüniyetli olduğu ileri sürülemeyeceği gibi kötüniyet iddiası da ispatlanamadığından, açıklanan gerekçe doğrultusunda, davalı … açısından davanın reddine karar verilmesinde; Yine davacının söz konusu davayı açmakta kötüniyetli olmadığı yasadan doğan dava açma hakkını kullandığı ayrıca İİK’nın 89/5 maddesinde kötüniyet tazminatına hükmedileceğine dair hüküm de bulunmadığından davalı …’ün kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/03/2023