Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/23 E. 2022/1826 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/23
KARAR NO: 2022/1826
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
NUMARASI: 2014/1161 Esas – 2021/1096 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 27/04/2015
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/06/2010 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı motosikleti ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin dava hakları kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı motosikletin müvekkili sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini kapsayan sigorta poliçesi tespit edilemediğini, maluliyet oranı kusurun tespiti gerektiğini, kazaya karışan araçlar da ticari olmadığından reeskont faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili birleşen davada vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; aynı kazada müvekkilinin yaralanması nedeniyle kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın trafik poliçesinin bulunmadığından davanın …na yöneltildiğini belirterek öncelikle bu davanın İstanbul Anadolu 2.ATM’de görülen dava dosyası ile birleştirilmesini, şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava tarihinden önce müvekkili kuruma gerekli evraklarla başvuru yapılmadığından, başvuru şartı yerine getirilmeden ikame edilen işbu davanın usulden reddini talep ettiklerini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, müvekkili kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve … plakalı aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, birleştirilen dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Asıl davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, Birleşen davanın kabulü ile geçici iş görememezlik tazminatı için 1.274,01 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı için 16.126,82 TL olmak üzere toplam 17.400,83 TL’nin 20/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 02.05.2018 tarihinde davacıya 5.741,00 TL tazminat ödediğini ve müvekkili …’nın davacı tarafından ibra edildiğini, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmayıp ödemenin tazminat miktarından düşülmediğini, ödeme tarihinde müvekkil kurum tarafından %25 kusur üzerinden ödeme yapıldığını, %25 kusur ile ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapıldığında davacının bakiye alacağı kalmadığını, bu kapsamda, KTK’nın 111.maddesi gereği davanın reddi gerektiğini, kusur oranları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, Karayolları Fen Heyetinden alınan kusur raporunda sigortasız araç sürücüsü %60 kusurlu tespit edilmiş olmasına rağmen %70 kusur oranı üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacının SGK’dan ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 08/06/2010 tarihinde davacı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı motosiklet ile dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde bulunan sigortasız … plaka sayılı motosikletin çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben hazırlanan kusur raporunda … plakalı motosiklet sürücüsü …’nın asli kusurlu olduğu, … plakalı sürücünün tali kusurlu olduğu bildirilmiştir. Mahkemece alınan 31/07/2019 tarihli kusur raporunda 2015 yılında çekilen fotoğraflar dosya içeriğinde yer alan cd ve dosyada yer alan bilirkişi raporu incelenerek yapılan tespitlerde, … Caddesi üzerinden İlköğretim Okulu istikametine seyreden (Ana yol) … plakalı motosikletin, ön tekerine sağından çarpılma şekliyle kazanın oluştuğu, olayda, kavşağın kesişim noktalarına kadar, araçların bir birlerini görmesinin mümkün olmadığı ortamda her iki sürücününde hızını yeterli seviyeye düşürüp gereken önlemi almadığı, güvenli sürüş sağlamadığının tespit edildiği, … plakalı araç sürücüsü …’nın % 70 oranında, … plakalı araç sürücüsü …’nın % 30 oranında kusurlu olduğu görüşüne yer verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporunda; Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan motosiklet ile seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, bahse konu kaza mahalli kontrolsüz kavşak noktasına geldiği anda hızını yeterince azaltması, kavşak noktasında öncelikli geçiş hakkını sağında bulunan kavşak kolundan gelen motosiklete verdikten sonra seyrine müteyakkız şekilde devam etmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeden kontrolsüz şekilde girmiş olduğu kavşak bölümünde gerçekleşen kazada asli kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresinde bulunan motosiklet ile seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola verip bahse konu kaza mahalli kontrolsüz kavşak noktasına geldiği anda hızını yeterince azaltması, sol tarafında bulunan kavşak kolundan gelen araç nedeniyle zamanında etkili tedbir alması gerekirken tedbirsizce seyri sırasında gerçekleşen kazada tali kusurlu olduğu, Sürücü …’ın %75 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Kusur raporları arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için Karayolları Fen Heyetinden rapor alınmış olup, bu raporda; … Caddesinin anayol, … Sokağın ise tali yol olduğu, … Sokaktan çıkan araçların 2918 sayılı K.T.K.’nın 57/b-5 maddesi gereğince … Caddesi üzerinde seyreden araçlara geçiş hakkını vermeleri gerektiği kanaatine varıldığı, dava konusu kazanın … Sokaktan çıkan sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı motosikletin … Caddesi üzerinde seyir halinde bulunan sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucu meydana geldiği göz önünde bulundurulduğunda 2918 Sayılı K.T.K.’nın 57. Maddesine aykırı hareket eden ve dolayısıyla dava konusu kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olan sürücünün … plaka sayılı motosiklet sürücüsü … olduğu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ın ise kavşak yaklaşımında hızını azaltmaması, gereken dikkat ve özeni göstermemesi dolayısıyla tali kusurlu olduğu, davaya konu kazada … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ın % 40 oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ın % 60 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece alınan ATK raporu hariç diğer kusur raporlarının birbirini doğruladığı ve çelişkinin giderildiği, hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Tazminata konu kaza, iş kazası niteliğinde olmadığından SGK’ya yazı yazılmamış olması sonuca etkili olmadığından bu hususa değinen istinaf talebi de yerinde değildir. Davalı … tarafından istinaf dilekçesi ekinde sunulan belgelere göre dava tarihinden sonra 02.05.2018 tarihinde davacıya 5.741,00 TL tazminat ödediği anlaşılmaktadır. İbraname ve ödeme belgeleri karar tarihinden evvel dosyada bulunmadığından aktüerya raporda dikkate alınmamıştır. Ancak ödeme ve borcun sona ermesi davanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden dairemizce nazara alınması gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı tarafından zararın kısmen karşılanması halinde, yapılan ödemenin tazminat hesabı sırasında mahsup edilmesi gerekliliği açık olmakla birlikte, ödemenin dava sırasında olması halinde, bulunan tazminat miktarından dava tarihinden sonra yapılan ödeme güncelleştirilmeksizin tenzil edilmelidir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/03/2019 tarih, 2016/9182 Esas ve 2019/3567 Karar sayılı kararı). Bu nedenle davalı vekilinin ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılması ve bu kapsamda, KTK’nın 111.maddesi gereği davanın reddi gerektiğine değinen istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Ancak yapılan ödemenin güncelleştirilmeksizin tazminattan tenzil edilmesi gerekliliği ortaya çıktığından resen yapılan hesaplamaya göre 17.400,83 TL tazminattan davalı tarafından ödenen 5.741,00 TL’nin düşülmesi ile kalan 11.659,83 TL bakiye tazminat üzerinden davanın kabulüne, davacı talebine göre ödenen kısım için dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Dava tarihinden sonra ödeme yapan davalı dava açılmasına yine kendisi sebebiyet verdiğinden konusuz kalan kısım yönünden davalı lehine, davacı aleyhine vekalet ücreti hükmedilmemiştir. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: A-Asıl dava yönünden;1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 25,20 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 34,10 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından sarf edilen 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye ödenmesine, 6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; 1-Geçici iş görememezlik tazminatı için 1.274,01 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı için 16.126,82 TL olmak üzere toplam 17.400,83 TL’den dava sırasında ödenen 5.741,00 TL’nin düşülmesi ile kalan 11.659,83 TL üzerinden DAVANIN KABULÜNE, Kabul edilen 11.659,83 TL’nin 20/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin kısım için dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 2-Alınması gerekli 796,48 TL ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL peşin harç ve yargılama aşamasında yatırılan 50,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 77,70 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 718,78 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Daire karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Asıl dava da davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin asıl davanın davacısı üzerinde bırakılmasına,5-Birleşen dava da birleşen davanın davacısı tarafından dava açılışı sırasında harç olarak yatırılan 59,50 TL peşin harç ve yargılama aşamasında ıslah harcı olarak yatırılan 50,00 TL olmak üzere toplam 109,50 TL harcın birleşen davanın davalısından alınarak birleşen davanın davacısına verilmesine,6-Birleşen dosya davacısı tarafından sarf edilen 3.100,00 TL bilirkişi ücreti, 390,65 TL posta ücreti, 562,75 TL ATK faturası olmak üzere toplam 4.053,40 TL’nin birleşen davanın davalısından alınarak birleşen davanın davacısına verilmesine, 7-Birleşen davanın davalısı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında Davalı tarafından yapılan 72,60 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2022