Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2262 E. 2023/16 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2262
KARAR NO: 2023/16
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/06/2018
NUMARASI: 2014/41 Esas – 2018/784 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, 08/11/2011 tarihinde … Mah. … Cad. üzerinde yaya olarak evine gitmekte olan davacıya arkadan plakası ve sürücüsünü bilmediği bir aracın çarptığını ve bu nedenle yaralandığını, bu olay nedeniyle tüm vücut fonksiyonlarında kalıcı kayıp oluştuğunu, sakatlık nedeniyle kazanma gücünde kayıp meydana geldiğini, zararın faili meçhul plakalı aracın karıştığı trafik kazasından kaynaklanmış olması ve aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmaması nedeniyle davalı … Genel Müdürlüğünün, davacının maddi zararlarının karşılanmasında sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tazmin ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı iddiasını somut delil ile ispat etmesi gerektiğini, davacının müterafik kusur durumunun incelenmesi ve tespit edilmesi gerektiğini, davacının kaza sırasında koruyucu tedbirleri alıp almadığı hususlarında araştırma yapılması gerektiğini ve yapılacak olan bu inceleme ve tespitten sonra kusur durumunun tam olarak belirlenebileceğini, kaza tarihinden itibaren avans faiz talep edilemeyeceğini, davalı …nın temerrüte düşürülmediğini, bu nedenle de davacının 08/11/2011 tarihinden itibaren ticari avans faiz isteminin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının kısmen kabul/ kısmen reddi ile, 4.252,75 TL geçici iş görmezlik ve 39.766,48 TL daimi iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 44.019,23 TL’nin dava tarihi olan 02/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının plakası tespit edilemeyen bir aracın çarpması neticesinde yaralandığı iddiasının somut delillerle ispat edilmesi gerektiğini, aksi takdirde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının olay zamanında alkollü olduğunu, zarar görenin SGK’den geçici iş göremezlik ödemesi alıp almadığının araştırılmasının gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 08.11.2011 tarihinde, saat 23:45 sıralarında plakası bilinmeyen araç sürücüsü yönetimindeki araç ile yerleşim yerinde gece vakti … Mahallesi … Caddesi üzerinde seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde yol üzerinde yaya olarak yürümekte olan davacıya arkadan çarpması sonucu, davacının bu yaralanması nedeni maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Ceza dosyası belgelerinin incelenmesinde, kaza tespit tutanağının bulunmadığı, Osmaniye Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü’nün 2011/622 Rapor Nolu Olay Yeri İnceleme Raporunda “olay mahallinin açık alan olduğu ve vaktin gece olduğu belirtildiği, 09.11.2011 tarihli Olay Yeri Basit Krokisinde; … Caddesi üzerinde yaya kaldırımına 4 m mesafede kan izi ve .. sokak girişinde 4 metre tek çizgi halinde fren izi, … sokak girişinde 3 metre fren izi işaretlendiği 09.11.2011 tarihli “Tutanak’ başlıklı belgede, 08-09/11/2011 günü, saat 00:10 sıralarında … Mahallesi … Caddesi üzerinden 112 ambulans ile yaralı olarak devlet hastanesine getirilen … isimli şahsın şuurunun bulanık olduğu kendisini tam olarak ifade edemediği ve aşırı alkollü olduğundan dolayı olayla ilgili ifadesinin alınamadığı belirtildiği görülmekle, kimliği meçhul bir kişinin kullandığı plakası tespit edilemeyen bir aracın belirtilen olay mahallinde davacıya çarparak kaçtığı” tespit edilmiştir. Bu durumda soruşturma dosyası ve bu dosya kapsamında bulunan Olay Yeri İnceleme Raporu içeriğinden tazminatın dayandığı trafik kazasının gerçekleştiği ve davacının yaralanması ile sonuçlanan kazada yaya olan davacıya çarpan aracın plakasının tespit edilemediği anlaşılmakla bu yöne ilişkin istinaf yerinde bulunmamıştır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunduğunu, KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçtiğini belirlemiş ancak geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin/ …nın sorumluluğu devam ettiğini vurgulamıştır. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları). SGK Osmaniye Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 21/08/2013 tarihli yazı cevabında da davacıya ödenmiş herhangi bir geçici iş göremezlik ödeneği bulunmadığı belirtilmiş olduğundan, davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.006,95 TL harçtan peşin alınan 682,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.324,86 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/01/2023