Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2171 E. 2023/133 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2171
KARAR NO: 2023/133
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 31/01/2022
NUMARASI: 2014/1096 Esas – 2022/53 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı …’in sahibi olduğu … plakalı otomobilin davalı …’in yönetimindeyken, 08/08/2012 tarihinde karşı şeride geçmek suretiyle ile davacı …’ün kullandığı motosiklete %100 kusurlu olarak çarptığını, davalı sürücünün aynı zamanda ehliyetsiz olduğunu, kazanın meydana gelmesinde motosiklet sürücüsü davacı …’ün hiçbir kusurunun bulunmadığını, … plakalı otomobilin ZMSS poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle … ile motosiklette yolcu olarak bulunan davacı …’un ağır şekilde yaralandıklarını, …’ün %21 oranında özürlü hale geldiğini, …’ün ailesinin Antalya’da yaşadığı için, ameliyat ve tedavi amacıyla İstanbul’a gelip gitmek zorunda kaldığını, bu şekilde ödenen uçak bileti faturaları toplamının 1.357,84 TL olduğunu ayrıca …’ün 2 defa statik el bileği ve splinti almak zorunda kaldığını, bunlar için toplam 325,00TL ödeme yaptığını, sigorta şirketine yapılan müracaat üzerine davacı … için 154.357,96TL tazminat hesabı yaptığını ve bu bedelden SGK’nın ödediği 6.300,77TL’yi düştükten sonra bakiye 148.057,19TL’yi 04/02/2014 tarihinde ödediğini ancak maluliyete ilişkin tazminat hesabının hatalı ve eksik yapıldığını, yolcu diğer müvekkili …’un da birçok ameliyat ve tedaviye rağmen hala koltuk değnekleri olmadan yürüyemediğini, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan tedavi sonrasında verilen 16/07/2013 tarihli özürlü sağlık kurulu raporuna göre % 18 oranında özürlü duruma düştüğünü, …’un bir kısım muayene ve emar çekimlerini SGK dışında yaptırmak zorunda kaldığını, bu çerçevede yaptığı harcamalar toplamının 1.510,00 TL olup ödenmesini talep ettiklerini, sigorta şirketine yaptıkları müracaat üzerine, sigorta şirketinin … için 133.530,62 TL tazminat hesabı yaptığını ve bu miktarı 04/02/2014 tarihinde ödediğini ancak maluliyete ilişkin tazminat hesabının hatalı ve eksik yapıldığını, her iki davacının da yüksek öğrenimlerini tamamlamış olup, iş hayatına atılmak için fırsatları araştırırken işbu elim kazanın meydana geldiğini fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı şimdilik 2.500,00’er TL maddi, ayrı ayrı 40.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesine, davalı sigorta şirketinin sadece maddi tazminattan sorumlu tutulmasına, bütün tazminatlara kaza tarihi olan 08/08/2012 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle, … plakalı aracın 26/12/2011- 26/12/2012 tarihli ZMSS poliçesi bulunduğunu, maluliyet halinde şahıs başıma kaza tarihi itibarıyla 225.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, müvekkili şirket tarafından söz konusu kaza nedeniyle başvuru neticesinde hasar dosyası açıldığını ve her iki davacı içinde ayrı ayrı maddi tazminat hesapları yaptırıldığını, motosiklet sürücüsü davacı …’ün maluliyet tazminatının 148.057,19 TL, davacı motosiklet yolcusu olan … için ise 133.530,62 TL olarak hesaplandığını ve bedellerin 04/02/2014 tarihinde ödendiğini, bu nedenle müvekkili ödeme yaptığından davanın reddi gerektiğini, kazanın meydana geliş şeklinin, kusur durumunun ve maluliyet derecesinin tespit edilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinin teminat içinde olmadığını, dava tarihi itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalıların cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ” Davacı … yönünden dava dilekçesinde talep edilen 2.500,00 TL’lik maddi tazminat talebinin reddine, Davacı … yönünden (dava dilekçesi ve ıslah dilekçesindeki talep miktarı da gözetilip taleple bağlı kalınarak) maddi tazminat talebinin kabulü ile, toplam 552.500,00 TL maddi tazminatın (davalı … Sigorta’nın sorumluluğu 76.942,81 TL bakiye sigorta teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan (davalı … Sigorta yönünden 04/02/2014 ödeme tarihinden, diğer davalılar yönünden 08/08/2012 kaza tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, Davacı …’un manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL … Davacı …’ün manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödeme tarihindeki verilere göre hesap yapılması gerekirken güncel tarihin baz alınarak yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, 04.02.2014 tarihinde yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının tespiti için öncelikle 2014 tarihindeki verilere göre hesap yapılması gerektiğini, yapılacak hesaplama sonucunda yapılan ödemenin yeterli olmadığına karar verilmesi halinde rapor tarihindeki veriler esas alınarak bakiye tazminat miktarı belirlenmesi ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizin tenzili gerektiğini, ödeme tarihindeki veriler esas alınarak hesaplama yapıldığında müvekkil şirket tarafından yapılan ödemeler ile müvekkil sigorta şirketi davacılara karşı üzerine düşen bütün sorumluluğu yerine getirmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini, bilirkişi raporunda zarar gören kişi … nezdinde maddi hata yapıldığını, 2019 yılı için belirtilen brüt ücret asgari brüt ücrete bölündüğünde bulunan katsayı yanlış olduğunu, … için yapılan ödemenin tenzili teminat limitinden doğrudan çıkarma yapıldığını, yapılan ödemenin faizlendirilmesinin yapılması gerektiğini, bu nedenlerle davacı … için tazminatın hatalı belirlendiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 08/08/2012 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalı …’in maliki, davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davacı …’ün kullandığı motosikletin çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacının ve motosiklette yolcu olar diğer davacı …’un yaralandığı ve bu yaralanmalar nedeni maddi ile manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır.İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 05/11/2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda ” Davacı … için 9 ay geçici iş göremezlik dönem zararına % 20 kusur yansıtılması sonrası zararının 4.935,04 TL, % 16,2 maluliyetine % 20 kusur yansıtılması sonrası zararının 1.165.944,77 TL olmak üzere toplam zararının 1.170.879,81 TL olduğu, davacının hesaplanan maddi tazminalından SGK tarafından ödenen geçici iş göremezlik tazminatının tenzili ile davacının maddi zararının 1.167.484,14 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından …’e 04/02/2014 tarihinde 148.057,19 TL ödemenin 05/11/2021 rapor tarihi itibariyle güncel değerinin 251.409,22 TL olduğu ve sigorta şirketi tarafından ödenen tutarın güncel değeri hesaplanan maddi zarardan tenzili sonrası davacının bakiye zararının 916.074,92 TL olacağı, davalı sigorta Şirketin 225.000,00 TL teminat limitinden ödenen – 148.057,19 TL ödemenin tenzili ile sigorta şirketinin bakiye teminat limitinin 76.942,81 TL olduğu” tespit edilerek bildirilmiş, İlk Derece Mahkemesince bu rapor hükme esas alınmıştır. Dosya kapsamından davalı sigorta şirketi vekilinin hükme esas alınan 05/11/2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporuna karşı vermiş olduğu itiraz dilekçesinde açıkça hesaplama yöntemine dair ” bilirkişi raporunda zarar gören kişi … nezdinde maddi hata yapıldığı, 2019 yılı için belirtilen brüt ücret asgari brüt ücrete bölündüğünde bulunan katsayının yanlış olduğu” yönünde itirazı bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi gereğince davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Diğer istinaf talepleri değerlendirildiğinde: 2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, “Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir”. Bu madde hükmü gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasadaki bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı Sigorta Şirketi tarafından davacı …’e dava tarihinden önce 04/02/2014 tarihinde 148.057,19 TL ödeme yapılmış ve ibraname düzenlenmiştir. Davacı tarafından ödeme tarihinden sonra 16/09/2014 tarihinde eldeki dava KTK’nın 111. maddedeki 2 yıllık süresi içerisinde açılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan 05/11/2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda davalı Sigorta Şirketi tarafından yapılan ödeme, güncelleme yapılmaksızın sigorta limitinden mahsup edilmiştir. KTK’nın 111. maddesi gereğince ibranamenin iptali şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti bakımından ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi amacı ile ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi, ödemenin yetersiz olması halinde ise yapılan ödeme miktarlarının güncellenmiş tutarının mahsup edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/01/2023