Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2142 E. 2023/676 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2142
KARAR NO: 2023/676
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 19/04/2022
NUMARASI: 2015/675 Esas – 2022/346 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/04/2015 tarihinde sürücü …’nun yönetimindeki ve … Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilen ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile Kahramanmaraş … üzerinden çarşı merkezine seyir halindeyken, karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalara çarpmamak için direksiyonu kırdığını, yolun kenarında araç tekerini tamirle meşgul olan müvekkili davacı …’a çarparak yaralamalı ve maddi zararlı kaza meydana gelmesine neden olduğunu, 10/07/1982 doğumlu davacı müvekkili …’ın geçirdiği kaza nedeniyle yaralandığını ve malul kaldığını belirterek, trafik kazası sebebiyle oluşan bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesine göre belirlenecek şimdilik 1.000,00TL (500,00 TL sürekli sakatlık, 500,00TL geçici iş göremezlik zararı ve maluliyet oranı yüksek çıkması halinde bakıcı giderleri zararı) maddi tazminatın, sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 290.000,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil … Sigorta A.Ş. Nezdinde ZMSS Poliçesi ile 02/01/2015- 02/01/2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, davalı şirketin ZMSS Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti (sakatlanma ve ölüm kişi başına 290.000,00 TL) ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğun poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber masraf, vekalet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabülü ile, 214.350,55 TL kalıcı, 3.747,55 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 218.098,10 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 15/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, zira TBK ve KTK’nın haksız fiillere ilişkin olarak sorumluların tamamının müşterek ve müteselsil sorumlu olduklarına dair 61. ve 88 maddelerine aykırı olduğunu, Yargıtay emsal kararlarında da belirtildiği üzere zarar verenler yönünden müşterek müteselsil sorumluluğun esas olduğunun açık olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 12/04/2015 tarihinde sürücü …’nun yönetimindeki, … Sigorta A.Ş.’ye trafik sigortalı … plakalı aracın, yolun kenarında aracının tekerini tamir etmeye çalışan davacı …’a çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni kalıcı ve geçici maluliyet tazminatı talep meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi ile manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Solut uyuşmazlıkta; Davacı vekili istinaf dilekçesinde kazaya neden olan yayalardan söz etmiş ise de kim olduklarının açıklanmadığı, dava dilekçesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu ileri sürülerek tazminat talep edildiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda kimliği belirsiz yayalara %20 kusur verildiği, sigortalı aracı kullanan sürücüye ise % 60 kusur verildiği, kusurlu olduğu belirtilen yayaların davada taraf gösterilmediği görülmektedir. Dava dilekçesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu açıklanarak tazminat talep edildiği, mahkemece alınan kusur raporunda sigortalı araç sürücüsü olan …’na %60 oranında kusur verildiği, dava dışı kimliği bilinmeyen yayaların ise %20 oranında kusurlu bulunduğunun tespit edildiği, dava dilekçesinde kusurlu olduğu bildirilen kimliği bilinmeyen yayaların davalı olarak gösterilmediği, kim olduklarının açıklanmadığı gibi kimlik bilgilerinin de bulunmadığı, bu durumda dava dilekçesindeki iddia ve talebin ispat edilemediği ve sadece davalının kusuruna dayanılarak tazminat talep edildiğinden İlk Derece Mahkemesince taleple bağlı kalınarak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında tazminata hükmedilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/04/2023