Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2119
KARAR NO: 2023/226
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
NUMARASI: 2017/1118 Esas – 2022/231 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.03.2016 tarihli kaza tespit tutanağında yazılı olduğu şekilde trafik kazası meydana geldiğini, davacı yaya olduğu halde, davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla tamamen kusurlu olarak çarpıştığını, kaza sonucu davacı müvekkilinin kalıcı olarak % 4 malul kaldığını, davacının kaza tarihinde tekstil atölyesinde komple makineci ve SSK’lı olarak çalıştığını ve aylık 2.000,00 TL maaş aldığını, davacının lisanslı Kick Boks Sporcusu olarak eğitmenlik yaptığını bu işten ayda 800,00 TL geliri bulunduğunu, kazadan dolayı davacı müvekkilinin % 4 sürekli maluliyet oluştuğu, 5 ay geçici iş göremezlik talebi olduğu, gelir kaynağı olarak kullandığı spor lisansının iptali, dayanıklılık gerektiren işini yapamıyor oluşu ve iş başvurularının bu sebeple reddedilmesini, bu süreçte yapılan masrafları, maddi kayıtlar (kredi kartı ve kredi borçları ) ve düğünün ertelenmesi ile bu süreçte ve gelecekte karşı karşıya kalacağı tüm manevi hasarlar nedeniyle maddi ve manevi zarar gördüğünün sabit olduğunu belirterek fazlaya dair hak ve alacakları talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 06.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bütün davalılardan ve 40.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihi olan 06.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Şirketi dışında kalan diğer iki davalıdan (poliçede sorunluluk kabul edecek hükmün varlığı halinde ise her üç davalıdan birden) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; … tarafından mahkemenize açılan davaya ilişkin cevap dilekçesini, dava dilekçesine karşı yazılı beyanını sunduğunu, … 19.Asliye Ceza Mahkemesine açmış olduğu davanın sonuçlandığını, tarafınca talep etmiş olduğu 6.700,00 TL karşılığında ödediğini beyan ettiğini, davacı talep ettiği 6.700,00 TL karşılığında düğün masrafları, iş kaybı vb. yol masrafları olarak beyan ettiğini, tazminat karşılığı ödeyebilecek gücünün bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı araç, müvekkili şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış olup, poliçenin kaza tarihi itibariyle şahıs başına daimi sakatlık/ölüm teminat limiti 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, davacı taraf dava öncesi müvekkili şirkete başvurusunu eksik evrak ile yaptığından davanın KTK’nın 97. maddesi gereğince reddi gerektiğini, kusur durumunun ve maluliyet derecesinin tespit edilmesi ve kaza tarihindeki bilinen ücret üzerinden aktüerya raporu alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd.Şti. cevap dilekçesi sunmamıştır. Birleştirilen Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/804 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; ıslah talebinde fazlaya dair hakların saklı tutulduğunu, ıslah hakkı kullanıldığından davacının Mahkemece alınan 19.09.2021 tarihli ek rapor ile hesaplanan maddi tazminat olan 75.669,43 TL tutarından derdest davada ıslah yoluyla istenmiş olan neticeten 42.834,86 TL düşüldükten sonra kalan bakiye 32.834,57 TL alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Mahkememiz dosyası ile birleştirilen Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/804 Esas 2021/835 Karar sayılı dosyasına ilişkin davanın kabulü ile davacının asıl dava yönünden davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, 3.518,36 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihi olan 06/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 290.000,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine) 72.151,08 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihi olan 06/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 290.000,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine); Davacının manevi tazminat davası yönünden kısmen kabulü ile kısmen reddine, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde %4 maluliyet ve 5 ay geçici iş göremezlik iddiası ile dava açıldığını, iddianın genişletilmesi yasağına aykırı olarak %6.2 sürekli, 9 ay geçici iş göremezlik üzerinden yapılan hesaplama ile hüküm kurulduğunu, ilk derece mahkemesince davacının ne zaman işe tekrar başladığının açıkça belli olmasına rağmen faraziye üzerinden geçici iş göremezlik süresi tayininin hatalı olduğunu, ceza dosyasında sigortalı araç sürücüsü davacının zararını tazmin ettiğini ve kararda açıkça belirtildiğini, ceza dosyasında uzlaşı olması halinde davacının yan talep hakkının ortadan kalktığını ve yapılan ödemenin faiziyle mahsubunun gerektiğini, dosyadaki kusur incelemesinin eksik olduğunu, illiyet bağını gösterir maluliyet raporu bulunmadığını, müstakbel bir zarar için bugün faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 06/03/2016 tarihinde davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç davacı yaya …’e çarpması ile gerçekleşen trafik kazası neticesinde davacı …’in yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvurusunda ceza dosyasında uzlaşı olması halinde davacının yan talep hakkının ortadan kalktığını ve yapılan ödemenin faiziyle mahsubunun gerektiğini istinaf etmiş olsa da davalı sürücü hakkında Küçükçekmece 19.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/364 esas dosyası ile yargılama yapılarak karar verildiği halde artık CMK’nın 253/9 maddesi gereği uzlaşma yapılmış olmayacağı nazara alındığında bu yöne değinen istinaf talebi yerinde değildir. Küçükçekmece 19.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/364 esas dosyası kapsımnda ATK’dan alınan kusur raporunda …’nın asli, yaya …’in tali kusurlu olduğu tespit edilmiş; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 15.01.2019 tarihli kusur raporunda davalı sürücü …’nın %75 oranında, davacı yaya …’in %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu durumda Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Zararın varlığından bahsedebilmek için mal varlığındaki irade dışı eksilmenin dava tarihinde gerçekleşmiş olması zorunlu değildir. Hayatın olağan akışına göre, gelecekte gerçekleşeceği normal olarak beklenen malvarlığı eksilmesi, tazminat talebine konu teşkil eder. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir. Haksız fiillerde zarar, olay tarihinde gerçekleşmiş olduğundan trafik kazalarında zarar haksız fiil tarihi olan kaza tarihinde doğar, trafik kazalarından kaynaklanan zararlar müstakbel zarar olmadığından ve sigortacı yönünden davadan önce gerekli belgelerle başvurulmuşsa, temerrüt tarihinden; önceden başvuru yapılmamışsa dava tarihinden faize hükmedilir. Başvuru şartı kaza tarihinde yürürlükte olmadığından dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetlidir. Bu yöne değinen istinaf talebi yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan maluliyet raporunun dosya kapsamı ve davacının kaza nedeniyle düzenlenen tüm tıbbi belgeleri de incelenerek maluliyet oranının tespiti açısından kaza ile yaralanma arasındaki illiyet bağı da açıklanarak kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olmasına göre bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde değildir. Davacının %4 maluliyet talebini ıslah yolu ile arttırdığı geri kalan kısım için ek dava açtığı, artan maluliyete ilişkin, maluliyet oranında artış olduğu takdirde bu durumun yeni bir olgu olduğu ve artan miktar için ayrı bir dava açılabileceği kabul edildiğinden davalı vekilinin artan maluliyete ilişkin istinaf talebi yerinde değildir (Yargıtay HGK 12.03.2008 tarih, 2008/21245 E. 2008/249 K. sayılı kararı). Hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda 9 aylık süre 8.944,31 TL geçici iş göremezlik hesaplanmış olup bu miktardan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödediği 5.425,95 TL düşülerek bakiye 3.518,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmıştır. Davacı tarafın ıslah talep artırım dilekçesinde aktüerya raporunda yapılan hesaplamaya göre talebini 3.518,36 TL olarak artırmıştır. HMK’nın 26. maddesi gereği mahkeme taleple bağlıdır. Dava dilekçesinde davacının 5 ay süre için sağlık raporu bulunduğu açıklanarak geçici iş göremezlik tazminatı talep edildiği ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan 5.425,95 TL ödeme davacının 5 ay olan geçici iş göremezlik süresini karşıladığı halde 9 ay için yapılan hesaplama ve talep nazara alınarak geçici iş göremezlik tazminatına karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu kabule göre Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan 5.425,95 TL ödeme davacının 5 ay olan geçici iş göremezlik süresi için talebini karşıladığından ve ödeme dava tarihinden önce yapıldığından talep edilen 3.518,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A- Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Mahkememiz dosyası ile birleştirilen Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/804 Esas 2021/835 Karar sayılı dosyasına ilişkin davanın KABULÜ ile,2-Davacının asıl dava yönünden davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,a- Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,b-72.151,08 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihi olan 06/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 290.000,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine, c-Davacının manevi tazminat davası yönünden kısmen kabulü ile kısmen reddine, d-20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, e-Fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-a- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 4.928,64 TL karar harcından, dava açılırken alınan 17,07 TL (asıl davada) peşin harç, 1.121,47 TL peşin harç (birleşen dava) ve ıslah ile alınan 178,33 TL olmak üzere toplam 1.316,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.611,77 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA, b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 1.366,20 TL harçtan asıl davada peşin alınan 683,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 683,09 TL harcın davalılar … ve … Şirketin’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA, c- Davacı tarafından asıl dava açılırken maddi tazminat için yatırılan 17,07 TL, birleşen dava açılırken yatırılan 1.121,47 TL ve ıslah ile yatırılan 178,33 TL olmak üzere toplam 1.316,87 TL harcın davalılar … ve … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, ç- Davacı tarafından asıl dava açılırken manevi tazminat için yatırılan 683,11 TL harcın … ve … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, d- Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri( ATK ücretleri, bilirkişi kök ve ek ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 3.462,05 TL’nin kısmen kabul – red oranları ve takdir edilen 2.734,49 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, e- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın (Bilirkişi olarak görevlendirilen …’ ın ek ücreti olan 200,00 TL ödendikten sonra) karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)f- Davalı … tarafından yapılan yargılama giderleri 50,00 TL’ nin kısmen kabul – red oranları ve takdir edilen 10,00 TL’ nin davacıdan alınarak davalı …’ya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,g- Kabul edilen maddi tazminat (asıl ve birleşen dava) yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 11.544,00 TL vekalet ücretinin davalıların tamamından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,h- Reddedilen edilen maddi tazminat (asıl ve birleşen dava) yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 3.518,36 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine VERİLMESİNE,ı- Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 98,60 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile (220,70+220,70=) 441,40 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketine verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/02/2023