Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/208 E. 2023/332 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/208
KARAR NO: 2023/332
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/11/2021
NUMARASI: 2015/530 Esas – 2021/849 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 27/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 06/05/2010 tarihinde … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesine Özürlü Sağlık Kurulunun 21/06/20012 gün 5887 sayılı raporu ile %14 vücut fonksiyon kaybı oranının belirlendiğini, davacıya çarpan aracın sigortasız olması nedeniyle …na yapılan başvuru üzerine davacıya 30.087,00 TL ödeme çıkartıldığını, fazlayı talep ve dava hakı saklı tutularak verilen ibraname karşılığında bu meblağın ödenerek dosyanın kapatıldığını, tüm sorgulamalara rağmen bu hesaba nasıl ulaşıldığı konusunda da bir cevap alınamadığını, ödemenin yetersiz olduğunu belirterek şimdilik 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren reeskont faizili ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacıya yapılan ödeme karşılığında 24/12/2012 tarihinde ibranamenin alınmış olup ibraname ile ilgili olarak hak düşümü süresinin geçtiğini, kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesinin bulunmasından dolayı davalı kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, davacının kazada kask takmadığını, kendisi için gerekli emniyet tedbirlerini önemsemediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile davacı … için 24.452,41 TL sürekli iş göremezlik tazminat alacağının temerrüt tarihi 27.12.2012 tarihinden itibaren (ZMMS Poliçe limiti olan 144.913,00 TL ile sınırlı olmak üzere), işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya ödenmesine, davacının geçici iş göremezlik tazminat alacağı yönünden davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacıya yapılan ödeme karşılığında 24.12.2012 tarihinde ibraname alınmış olup ibraname ile ilgili olarak hak düşürücü süresinin geçmiş olduğunu, davacı tarafın bakiye alacak iddiasına ilişkin olarak müvekkili kuruma başvuru yapmadan dava açtığını, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada PMF 1931 yaşam tablosunun dikkate alınması gerektiğini, müvekkili kurum tarafından 27.12.2012 tarihinde ödeme yapıldığını, ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiğini, bilirkişi raporlarında ödeme tarihindeki veriler dikkate alınmadan hesaplama yapıldığını, ödemenin yetersiz olduğu saptanmışsa bu ödemelerin en son verilere göre hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda bu durumun hesaplanmadığını, davacı tarafın yargılama sırasında iki kez ıslah dilekçesi ile talebini artırdığını, ikinci kez ıslah yasağı gereği bu yöndeki talebin reddi gerektiğini, davacının kask, dizlik ve benzeri koruyucu ekipmanları takmaması nedeniyle kazada müterafik kusuru olduğunu, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, temerrüt tarihinin hatalı olarak tespit edildiğini, müvekkili kurumun dava açılmadan önce temerrüde düşmediğinden faiz başlangıç tarihininin dava tarihi olması gerektiğini, avans faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan bu olayda uygulanması gereken faiz türünün yasal faiz olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 6704 sayılı Kanun’un 26.04.2016 tarih, 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile yayım tarihi olan 26.04.2016 tarihinden itibaren KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmiştir. Davanın açıldığı tarihin yasa değişikliği yürürlükte olmadığından bu yöne değinen istinaf talebi yerinde değildir. Davacıya, davalı … tarafından 24/12/2012 tarihinde ödeme yapılarak ibraname tanzim edilmiştir. Bu ibranamede davalı, yaptığı ödeme miktarı kadar ibra edildiğinden davalı tarafından yapılan ödeme kısmi ödemeye ilişkin bir makbuz niteliğindedir. Bu doğrultuda davalı vekilinin ödeme ile borcun sona erdiği ve KTK’nın 111/2. maddesine göre hesaplama yapılmasına ve hak düşürücü süreye ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. HMK’nın 357/1. maddesinde de Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Dava dilekçesinde avans faizi talep edilmiştir. Kazaya kusuru ile sebebiyet veren … plakalı kamyonun trafik kaydında kullanım amacının ticari ve kullanım şekli yük nakli olarak açıklanmıştır. Bu durumda kazaya sebebiyet veren araç ticari nitelikte kamyon olmasına ve dava dilekçesinde avans faizi talep edilmesine göre avans faize hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacının ödeme yapılmasını sağlamak için davalıya başvuru yaptığı ve davalının 27/12/2012 tarihinde kısmi ödeme yaptığı; ödemenin yetersiz olduğu iddiası ile davanın açıldığı görülmektedir. Mahkemece davalının yetersiz olan kısmi ödemeyi yaptığı 27/12/2012 tarihinde tüm zarar için mütemerrit olduğu dikkate alınarak, 27/12/2012 tarihinden temerrüt faizine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Kazaya ilişkin tutulan trafik kazası tespit tutanağında davacının koruyucu ekipman takmadığına ilişkin bir saptama bulunmadığı gibi aksinin davalı tarafça da ispat edilememiş olması nedeniyle müterafik kusura yönelik istinaf itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Dosya kapsamından hükme esas alınan hesap raporunun istinaf talep eden davalıya HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile tebliğ edildiği halde davalının süresi içerisinde rapora PMF yaşam tablosu yönünden itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde hesaplama bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden davalı vekilinin tazminat hesabından PMF yaşam tablosu kullanılmasına yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamından; eldeki davanın, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava olarak açıldığı, dava dilekçesinde geçici ve sürekli ayrımı yapılmadan 1.000 TL maluliyet tazminatı talep edildiği, davacı vekilinin 04/01/2021 tarihinde ilk ıslah dilekçesini, 26/07/2021 tarihinde ikinci ıslah dilekçesi sunduğu, mahkemece ikinci ıslah dilekçesi esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili 10/05/2021 tarihli talep açıklama dilekçesinde 1.000 TL tazminat talebinin dava ve ıslah dilekçesinde 1,00 TL’sinin geçici iş göremezlik tazminatı, 2.464,38 TL’sinin sürekli iş göremezlik tazminatı olduğu beyan etmiştir. HMK’nın 176/2. maddesine göre, aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. İkinci kez ıslah yoluna başvurulamaz. Bu durumda ıslah işlemi Kanun gereği ikinci kez yapılamayacağından, bu işleme dayalı olarak karar verilmesi imkanı da bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince HMK’nın 176/2. maddesi gereğince 04/01/2021 tarihli ilk ıslah dilekçesi esas alınarak karar verilmesi gerekirken ikinci ıslah dilekçesi nazara alınarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: Davanın KISMEN KABULÜ ile, 1-Davacı … için 3.364,38-TL sürekli iş göremezlik tazminat alacağının temerrüt tarihi 27.12.2012 tarihinden itibaren (ZMMS Poliçe limiti olan 144.913,00-TL ile sınırlı olmak üzere), işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya ödenmesine, davacının geçici iş göremezlik tazminat alacağı yönünden davanın REDDİNE, 2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 229,82 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL peşin harç ve 80,1 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 107,8 TL harcın mahsubu ile bakiye 122,02 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan; 900,00 TL bilirkişi ücreti, 375,00 TL tebligat ve müzekkere masrafından oluşan toplam 1.275,00 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.274,94 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına, Ayrıca dava açılırken yatırılan 27,70 TL peşin harç ile 80,10 TL ıslah olmak üzere toplam 107,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 3.364,38 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, 5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden red edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 1,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine, 6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 82,65 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/02/2023