Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2059 E. 2023/453 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2059
KARAR NO: 2023/453
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/05/2022
NUMARASI: 2020/600 Esas – 2022/393 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 15/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/02/2009 tarihinde dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile yaya olarak yürümekte ve kucağında çocuğu … bulunan müvekkili …’a çarparak …’un ölümüne sebebiyet verdiğini, kazaya karışan … plakalı aracın sigorta kaydı bulunmadığından/tespit edilemediğinden müvekkilin uğradığı maddi zararın giderilebilmesi için işbu davayı Garanti Fonu Güvence Hesabına karşı açma mecburiyeti hasıl olduğunu belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini iddia ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle … Plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesinin bulunup bulunmadığı motor ve şase numarası da belirtilmek suretiyle Sigorta Bilgi Merkezinden sorularak araştırılsı gerektiğini, eğer … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesi yok ise müvekkili kurumun sorumluluğu kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti olan 150.000 TL ile sınırlı olduğunu, … plakalı aracın kaza anındaki sürücüsü …’e davanın ihbarını talep ettiklerini, kusur raporu alınması gerektiğini ve ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1009 E. 2018/198 K. Sayılı dosyası kapsamındaki kararla yerel mahkeme … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 23.02.2009 tarihinde … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesi kapsamında sigortalı olduğunun tespit edildiğini ancak yargılama sürecinde gerek kendilerinin gerek yerel mahkeme tarafından yapılan incelemeler neticesinde dava dilekçesinde de belirttikleri gibi davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı traktörün kaza tarihi itibariyle sigortasının bulunmadığını, ilk yerel mahkeme kararına karşı yapılan istinaf incelemesi olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi 2018/2457 E. 2020/3598 K. Sayılı kararında Bozma İlamında davalı yanın sorumluluğu hususunun tespit edilmeden karar verildiğinin Bölge Adliye Mahkemesince de tespit edildiğini, Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-b maddesi uyarınca “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabileceğinin düzenlenmesi gereği müvekkil keşidecilerin zararlarından Güvence Hesabının sorumlu olduğunu, yerel mahkeme kararında TYK (Yeni Kayıt Plaka) niteliğine dayanılarak değerlendirme yapılmadan karar verilmesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemece pasif husumet yokluğu nedeniyle red verilmesi kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ceza dosyasında yer alan araç ruhsat kayıtları ile kaza nedeniyle soruşturma ve yargılama evraklarında da açıkça görüleceği üzere davaya konu kazaya karışan aracın plakasının … olduğunu, yerel mahkeme tarafından yazılan müzekkereye … üzerinden sorgu yapılarak cevap verildiğini ancak bu hatanın düzeltilmesi için talepte bulunduklarını ve bu taleplerinin dikkate alınmadığını, dava konusu kazaya sebep olan … plakalı aracın motor ve şasi no eşlemesi yapılmadan karar verildiğini, herhangi bir araca denk gelebilecek husus olan ve daha sonradan başkaca araçlar tarafından plakalanabilecek nitelikte olan … plakalı araç üzerinde değerlendirme yapılmasının hukuk ve hakkaniyetten yoksun bir durum olduğunu, yerel mahkeme yanlış harf ve sayı kodlamalı plaka üzerinden değerlendirme yapması ile yanlış müzekkereler yazılmasının birbirini izlemiş olduğunu, karara etki eden müzekkerelerin sehven yazıldığını, bu sehven yazılan müzekkerelerin yerel mahkemenin kararına etki ettiğini, mahkemece asıl değerlendirmeye alınması gereken hususun kaza tespit tutanağı ve ceza yargılamasına ilişkin evraklar dikkate alınarak … plakalı aracın kaza tarihinde herhangi bir sigorta poliçesi ile teminat altında bulunup bulunmadığı hususunun olduğunu, mahkemece kazaya karışan aracın Türkiye Noterler Birliği ile yazılan müzekkereler ile tespitinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, plaka uyumu şasi ve motor numarası ile tespit edilmeyen motosiklet üzerinden hüküm kurulmasının eksik ve hatalı inceleme ürünü olduğunu, bu hususta mahkemece keşif yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dairemiz 2018/2457 Esas ve 2020/3598 Karar sayılı kararı ile “…Somut uyuşmazlıkta davacılar, dava dilekçesinde dava dışı sürücü …’in idaresindeki … plakalı motorun ZMSS sigortası olmadığından iş bu davayı, davalı Güvence Hesabına karşı yönelttiklerini açıklamışlardır. Yargılama sırasında davalı vekili cevap dilekçesinde ve sözlü beyanlarında aracın başka bir sigorta şirketine trafik sigortası olduğunu bildirmiş, … Sigorta A.Ş.’ye ait poliçeyi sunmuş, … (…) Sigorta A.Ş.’ye dava ihbar edilmiştir. Poliçenin incelenmesinde sigortalının …, aracın 2008 model motosiklet ,motor nosunun …, şasi nosunun …, plakasının …, sigorta başlangıç bitiş tarihinin 06/10/2008-06/10/2009 olduğu; Kazaya konu motorun dosya içerisinde bulunan ruhsat bilgisine göre ruhsat sahibinin … plakasının …, model yılının 2008, motor nosunun …, şasi nosunun … olduğu görülmektedir. O halde davaya konu motorun farklı plakalı olarak ZMMS poliçesi bulunduğu sabit olup mahkemece de bu konuda kazaya karışan motorda plaka değişikliği olup olmadığı, kaza tarihini kapsayan ZMSS bulunup bulunmadığı araştırılarak, zmss poliçesi bulunması halinde davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususunda değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi doğru olmamıştır…” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece Daire kararımız doğrultusunda kazaya neden olan aracın motor bilgileri belirtilerek … (…) Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanan 2008 model motosiklet ,motor nosunun …, şasi nosunun …, plakasının … plaklı aracın kaydı araştırılmış farklı bir araç tespit edilemediği görülmüştür. Dairemiz tarafından ihbar olunan … Sigorta A.Ş’ye müzekkere yazılarak motor nosunun …, şasi nosunun …, plakasının … olan aracın ruhsat kaydının gönderilmesi istenmiş ancak yazılan müzekkereye olumsuz yanıt verilmiştir. Dosya kapsamına göre kazaya sebebiyet veren aracın 06.10.2008/2009 tarihleri arasında … Sigorta A.Ş. tarafından …poliçe numarası ile sigortalanan araç plakasının fiilen kullanımı mümkün olmayan bir plaka yazılması nedeni ile plakanın hatalı yazıldığı, sigorta poliçesi düzenlenen … plakalı araç ile kazaya konu … plakalı araçların şasi ve motor numaralarının, işleteni ile sigortalayanın aynı olması nedeni kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğu anlaşıldığından davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/03/2023