Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2040
KARAR NO: 2023/225
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
NUMARASI: 2020/213 Esas – 2022/525 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; 10/08/2014 tarihinde müvekkillerinin murisi …’nun kullandığı … plakalı traktöre, davalı …’nın sevk ve idaresindeki arkasında … plakalı yarı römork takılı … plakalı tırın arkadan çarpması ile traktörün sol şeride devrildiğini, daha sonra da diğer davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin çarpması ile murisin vefat ettiğini, vefatın hangi aracın çarpması sonucu gerçekleştiğinin tespitinin mümkün olmadığını, … plakalı aracın ruhsat sahibinin … olduğunu, davacıların meydana gelen kaza nedeniyle desteklerini yitirdiklerini ve cenaze ve defin gideri yaptıklarını belirterek 10.000,00 TL maddi, ayrı ayrı 50.000,00’er TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Davacı vekili bilahare vermiş olduğu dilekçesinde maddi tazminat talebinin 8.000,00 TL’sinin destekten yoksun kalma ve 2.000,00 TL’sinin cenaze ve defin giderine ilişkin olduğunu, 8.000,00 TL’nin de 5.000,00 TL’sinin …, 3.000,00 TL’sinin … için talep edildiğini, cenaze ve defin giderinin eşit olarak talep edildiğini, manevi tazminata ilişkin talebinin sigorta ve feragat edilen davalılar dışındaki davalılardan tahsilini talep ettiklerini beyan etmiştir.Davalı … Petrol Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığını, murisin çocuklarının geçimini sağladığına yönelik iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusursuz olduğunu, davacıların talep ettiği tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacıların maddi destekten yoksun kaldıkları iddiasının dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortanın sorumluluğunun poliçe limitinde ve kusur oranına göre olduğunu, cenaze ve defin giderinin teminat dışında kaldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davalılar … ve … yönünden davanın feragat nedeniyle reddine; Davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine; Davacıların cenaze ve defin gideri taleplerinin kısmen kabulüne fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine; Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … için 35.000,00 TL, davacı … için 35.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … ve … nakl. Paz. Ltd. Şti. müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Petrol ve … Nak.Paz.Tic.Ltd.Şti. Vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Petrol ve … Nak. Paz. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan 21/03/2022 tarihli bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece davalılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, yerel mahkemece tarafların mali ve sosyal durumları yönünde hiç bir araştırma yapılmadığını, reddedilen manevi tazminat üzerinden vekalet ücreti tayin edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili olan şirket aleyhine ve davacılar lehine hükmedilen avukatlık ücretleriyle yargılama giderlerinin haksız, hatalı ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve maddi manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 26/12/2019 tarih, 2017/ 2441 Esas ve 2019/4051 Karar sayılı kararı ile ” … maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine, manevi tazminat bakımından ise trafik kazasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için, ceza dosyasında alınan kusura ilişkin tüm belgeler ve rapor da temin edilerek, … kayıtları da incelenerek kusur raporu alınması ile tarafların mali ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler birlikte değerlendirilerek somut olaya uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi” gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.İlk Derece Mahkemesince TBK’nın 53. maddesi hükmü de gözetilerek meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için ceza dosyasında alınan kusura ilişkin tüm belgeler ve rapor da temin edilerek, … kayıtları da incelenerek 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmış, bu rapor ile daha önce alınmış olan 07/08/2013 tarihli rapor ve ceza dosyasında aldırılan kusur raporu arasında kusur oranları bakımından çelişki bulunduğundan rapora ve ek rapora yapılan itirazların kabulü ile dosya kusur oranının tespiti için ATK’dan alınan 26/08/2021 tarihli raporunda davalı …’nın %90, müteveffa …’nun %10, davalı …’un kusursuz olduğu bildirilmiştir. ATK raporunda arvento kayıtlarının incelendiğine ilişkin belirleme bulunmadığından kusur raporları arasında ki çelişkinin giderilmek suretiyle dosyada bulunan arvento kayıtları incelenerek kusur raporu düzenlenmesi için Karayolları Fen Heyetinden oluşturulan 3’lü bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 21/03/2022 tarihli kusur raporunda davalı …’nın %75, müteveffa …’nun %25, davalı …’un kusursuz olduğunu bildirilmiştir.İlk Derece Mahkemesince dört ayrı kusur raporu alınmış olup Mahkemece hükme esas alınan kusur raporu ile ceza yargılamasında alınan kusur raporunun birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü ve çelişkinin de göderildiği nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir(Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı). İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına karşı davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından manevi tazminatın reddedilen kısmı için vekalet ücretinin her bir davacı için ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken davalılar yararına tek vekalet ücreti belirlenmesinin doğru olmadığı yönünde istinaf talebi bulunmadığından davacı taraf yararına bu yönden usuli kazanılmış hak oluştuğundan istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı … Petrol ve … Paz. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı …al Petrol ve … Nak. Paz. Tic. Ltd. Şti. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 4.781,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.222,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.559,17 TL harcın davalı … Petrol ve … Paz. Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/02/2023