Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2039 E. 2022/2011 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/2039
KARAR NO: 2022/2011
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/09/2021
NUMARASI: 2021/274 Esas – 2021/706 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … adına kayıtlı, davalı … şirketi tarafından zorunlu trafik sigortalı davalı … yönetimindeki … plakalı ticari taksi araç ile seyir halindeyken … fabrikasına yakın bir yerde daha önce olan kazayı görerek … plakalı aracını park ederek yardım eden müvekkilleri ve … ile kaza yerinde bulunan trafik polisi ile ambulans şoförü ve diğer orada bulunan mağdurlara bilinçli taksir ile çarparak ölümlerine ve yaralanmalarına sebebiyet verdiğini, maktul …’in ölümü üzerine maddi destekten yoksun kaldıklarını, müvekkil …’in doğuştan el ve ayakları bulunmadığından doğru dürüst bir geçim vasıtası bulunmadığını, müvekkili …’in ev hanımı olduğunu ve gelirinin bulunmadığını, diğer müvekkili …’in öğrenci olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik her bir müvekkili için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 12.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketi poliçe limiti ile sorumlu olarak davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle, müvekkillerinden … ve … açısından her biri için 50.000,00 TL, … için 20.000,00 TL manevi tazminatı davalı … şirketi hariç diğer davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili birleşen dava dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalıların sorumluluğunda bulunan aracın karışmış olduğu trafik kazası sonucunda müvekkillerinin oğlu olan …’in genç yaşta vefat ettiğini belirterek her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; Talebini davacı … için 37.128,88 TL, … için 41.028,20 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, kazanın oluş biçimi ve kazaya karışan araçların kusur oranlarının halen tam olarak ortaya çıkmadığını, müvekkilinin ticari plakayı satın aldığı … Oto Galeriye verdiği vekaletname ile o tarihten beri sahibi bulunduğu plakanın kiraya verilmek suretiyle başkaları tarafından işletildiğini, son kiracının … olduğunu, …’ ya bu davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin aracı işletenin kendi olmaması sebebiyle kazadan dolayı bir sorumluluğu bulunmadığını, davacıların sosyal ve ekonomik durumları ile destekten ne oranda yoksun kaldıklarının ve manevi tazminat miktarın değerlendirilmesi gerektiğini, faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ….vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar tarafından müvekkili şirket aleyhine Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/337 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve bu davanın derdest olduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının kusuru ve zararı kanıtlanması gerektiğini, poliçede belirtilen limitin, ölüm halinde mutlak ve likit ödenecek meblağ olmadığını, ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiğini, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün belgelerin ibrazından itibaren sekiz iş günü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihler öncesinde müvekkili şirketi açısından faiz sorumluluğunun da bulunmadığını, davacı tarafın ticari faizi talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Olay yerinde yolun kavisli olduğu ve ilk kaza yerinde herhangi bir güvenlik tedbirinin alınmadığını, dosyanın görevsiz ve yetkisiz mahkeme açıldığını, 3.kişi veya zarar görenin ağır kusuru nedeniyle kazanın vuku bulduğunu, gerekli önlemler alınmadığından illiyet bağının kesildiğini, olay yeri iki yönlü karayolu olduğundan hız limitinin KTK 51/2a maddesi gereğince saatte 100 km olduğunu ve müvekkilinin de normal hızla 100 km hızla seyir halinde olduğunu, davacı yanın tedbirsiz, dikkatsiz ve aşırı hız iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/553 E. Sayılı dosyası yönünden; davacılar … ile …’in davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla; karar verilmesine yer olmadığına, 2-Asıl dava yönünden; a)Davacılar … ile …’in davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talepli davanın derdestlik dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine, b)Davacılar … ile …’in davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile her bir davacı için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,c)Davacı …’in davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan tahsili ile davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, d)Davacı …’in davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla; karar verilmesine yer olmadığına, e)Davacılar … ile … ‘in davalı … aleyhine açmış olduğu maddi tazminat talepli davanın derdestlik dava şartı eksikliği nedeni ile usulden reddine, f)Davacılar … ile …’in davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.983,69 TL’si davacı …’e, 9.175,98 TL’si davacı …’e ait olmak üzere toplam 15.069,67 TL maddi tazminatın davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, g)Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının sübuta ermedğinden reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirttikleri hususlarda araştırma yapmaksızın eksik inceleme sonucu kısmen kabul karar verildiğini, mahkemenin hükmettiği tazminat tutarının oldukça düşük olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir.22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir(Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı).Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacılar vekilinin istinaf itirazının yerinde görülmemiştir. Yargılama sırasında davacılar ile davalı … arasında sulh sözleşmesi yapıldığı, mahkemece davalı … yönünden manevi tazminat davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 141.maddesine göre de müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur. Aynı Kanun’un 142.maddesine göre borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir. Zarar gören alacağını bir borçludan alamamışsa ödeme de tekerrür olmamak kaydıyla diğer sorumlulara da dava açmasına engel yoktur. Çünkü zarar görenin tatmini oranında tazminat borcu sona erer. Bu durumda mahkemece önceden ödetilmesine karar verilen bu miktarı geçmemek ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsile karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; İlk Derece Mahkemesince diğer müteselsil sorumlu olan “Davalı … ile sulh ve ibra sözleşmesi ile tahsil olunan manevi tazminat miktarı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ifadesi eklenerek HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/553 E. Sayılı dosyası yönünden; davacılar … ile …’in davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla; KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Asıl dava yönünden;a)Davacılar … ile …’in davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talepli davanın derdestlik dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,b)Davacılar … ile …’in davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile her bir davacı için 20.000,00-TL olmak üzere toplam 40.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile Davalı … ile sulh ve ibra sözleşmesi ile tahsil olunan manevi tazminat miktarı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,c)Davacı …’in davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ile sulh ve ibra sözleşmesi ile tahsil olunan manevi tazminat miktarı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla adı geçen davalıdan tahsili ile davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,d)Davacı …’in davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla; KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,e)Davacılar … ile … ‘in davalı … aleyhine açmış olduğu maddi tazminat talepli davanın derdestlik dava şartı eksikliği nedeni ile USULDEN REDDİNE,f)Davacılar … ile …’in davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 5.983,69-TL’si davacı …’e, 9.175,98-TL’si davacı …’e ait olmak üzere toplam 15.069,67-TL maddi tazminatın davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin REDDİNE,g)Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının sübuta ermediğinden REDDİNE, 3-Manevi Tazminat yönünden Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 3.415,50 TL ilam harcının davalı …’dan alınarak Hazine’ye irat kaydına, 4-Maddi Tazminat yönünden Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.029,00 TL ilam harcından peşin alınan 450,85-TL + 253,25 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 325,26-TL harcın davalılar … ve …’dan alınarak Hazine’ye irat kaydına, 5-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 704,10 TL harcın davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,6-Davacı tarafından yapılan 2.595,00 TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 29,200 TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti: 2.566,00 TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 467,00 TL nin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,7-Davacılar vekili için maddi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine, 8-Davacılar vekili için manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, 9-Davalı … vekili için maddi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 9.521,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak iş bu davalıya verilmesine,10-Davalı … vekili için maddi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak iş bu davalıya verilmesine, 11-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 163,40 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2022