Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1990 E. 2023/671 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1990
KARAR NO: 2023/671
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
NUMARASI: 2015/216 Esas – 2021/891 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 07/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın 27/08/2014 tarihinde, davalıların sırasıyla sürücüsü, malik/işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusuruyla meydan gelen kazada sürekli olarak sakat kalacak şekilde ağır yaralandığını, müvekkili …’ın dava konusu kazadan evvel asgari ücretle Taksi durağında çalışıp hayatını kazanırken kaza nedeniyle bakıma muhtaç ve çalışamaz hale geldiğini, yine kaza nedeniyle taksi tutarak hastaneye gidip gelme masrafları ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile medikal araç gereç giderleri yaptığını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacının iş gücü kaybı ve tedavi giderleri için 500,00TL, bakıcı giderleri için 500,00TL olmak üzere toplam 1.000,00TL maddi tazminat ile 30.000,00TL manevi tazminatın , olay tarihi olan 27/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (manevi tazminattan sigorta şirketi hariç olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 157.134,40 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen 26/03/2014/2015 tarihli ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağı ve diğer delillerin taraflarına tebliğ edilmemiş olduğunu, öncelikle davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, müterafik kusurun nazara alınması ve kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dava konusu olaya karışan aracın işleteni olduğunu, sadece araç işleteni sorumluluğuna göre iddia ve taleplerin muhattabı olduğunu, araç işletenin sorumluluğunun olmadığı durumların, KTK 86. maddesinde sayıldığını, dava konusu olay ile zararın meydana gelmesinde illiyet bağını kesen olaylar olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat talebi yönünden davanın arttırılan hali ile kabulüne, 118.343,95 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 5.456,45 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 1.134,00 TL bakıcı gideri, 2.200,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 127.134,40 TL’nin davalı … Şirketi yönünden dava tarihi olan 06/04/2015 tarihinden itibaren, davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 27/08/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/08/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … San. ve Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 07/08/2014 tarihinde davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya geçidi üzerinden karşıdan karşıya geçiş yapan davacı yaya …’a çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi ile manevi tazminat talep ettiği, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ nin 24/12/2019 tarihli raporu ile davalı sürücü …’ un %100 oranında kusurlu olduğu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen maluliyet raporunda davacının trafik kazasına bağlı yaralanması sonucu %14.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceğinin rapor edildiği anlaşılmıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir(Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanması, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim olan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/1.maddesi kapsamında davacı lehine belirlenen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 07/04/2023