Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1963 E. 2022/2130 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1963
KARAR NO: 2022/2130
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
NUMARASI: 2021/835 Esas – 2022/366 Karar
DAVA: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 25/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalılardan, … Sigorta A.Ş’ ne … nolu ZMM Trafik Sigorta Poliçesi ve … nolu Kasko – İMM Sigorta Poliçesi ile sigortalı, … A.Ş. adına kayıtlı, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 08.10.2019 tarihinde kusurlu olarak, müvekkil şirketin sigortalısı ve … adına kayıtlı … plakalı araca çarpması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacı şirkete sigortalı … plakalı araçta toplam 34.799,96 EURO tutarında hasar meydana gelmiş olup aracın bütün onarım masrafları kasko sigorta poliçesini düzenleyen müvekkil şirket tarafından yapıldığı, … plakalı aracın ZMMS ve Kasko İMM Poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’ye müracaat edilmiş ve belirtilen şirket tarafından 04.09.2020 tarihinde ZMMS poliçesi teminatının tamamı olan 4.272,52 EURO karşılığı 39.000,00 TL davacıya ödendiği, davacının bakiye 13.127,46 Euro zararı mevcut olup, trafik sigorta poliçesi teminatının üzerinde kalan bu zarar miktarından, kazaya sebebiyet veren aracın Kasko- İMM poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. diğer davalılar ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 13.127,46 Euro araç hasar bedelinin (fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının) ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; hasar bedelini müvekkil şirketten Euro üzerinden talep etmesi ve onarım bedelinin yabancı ülke şartlarına göre hesaplanması talebinin hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğu, hesaplamaya esas alınan onarım bedeli tutarının somut verilere dayanmadığı ve denetlenebilir olmadığını, eksper ücretinin davacıya ait olacağını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, davacının faize ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile huzurdaki davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiği, davacının dava dilekçesine sunmuş olduğu araç tamirine ilişkin fatura ve euro cinsinden yapılan değerlendirmeleri kabul etmediği, davacının hasar iddiası yönünden bilirkişi incelemesinin yapılarak, kabul anlamına gelmemekle birlikte hasar meydana gelmiş ise bedelin türk parası cinsinden belirlenmesi gerektiği, davalı şirkete atfedilecek bir kusur söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, “TTK 4, 5/3. ve HMK.114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine, HMK’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Sigorta şirketlerine karşı açılan tazminat davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olmayıp, Asliye Ticaret Mahkemesidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığını bu kapsamda ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava ve uyuşmazlık, ihtiyari mali sorumluluk sigortası kapsamında trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Sigorta hukuku, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nin 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesi uyarınca bu yasadan doğan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağı belirtilmiştir. TTK’nın 3. maddesi ise ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 1401-1520. maddelerinde Sigorta Hukuku’nun düzenlendiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun “zorunlu sigortalar” başlıklı 13. maddesinde de sorumluluk sigortalarına ilişkin düzenleme yer aldığı görülmektedir. TTK’nın 1473 vd. maddelerinde “sorumluluk sigortaları” düzenlenmiştir. Davalılardan … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan dava, kazaya karışan diğer aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olmasından kaynaklanmaktadır. İhtiyari mali sorumluluk sigortası TTK’da düzenlendiğinden, açılan dava TTK’nın 4/1-a ve 5. maddeleri ile 1473 vd. maddelerine göre, mutlak ticari dava niteliğindedir. Mutlak ticari nitelikteki davalara bakma görevi asliye ticaret mahkemelerine aittir. Bu durumda ihtilafın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/01/2015 tarih, 2014/22114 E. – 2015/1174 K. sayılı kararı). Bu nedenlerle Asliye Ticaret Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/11/2022