Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1862 E. 2023/386 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1862
KARAR NO: 2023/386
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
NUMARASI: 2020/378 Esas – 2022/307 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/06/2019 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı tırın … plakalı yolcu minibüsüne çarptığını, yolcu olarak bulunan davacı …’in kazada ağır yaralandığını, kazanın oluşumunda … plakalı tır sürücüsü …’nın asli kusurlu olduğunu, davalı hakkında Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından mahkumiyet kararı verildiğini, davalı …’nın … plakalı tırın işleteni olduğunu, davalı … Turizm’in ise … plakalı minibüsün maliki olarak kazadan sorumlu olduğunu, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın davalı … Sigorta nezdinde karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davalı … Sigorta’nın … ve … plakalı araçların zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, … plakalı aracın davalı … Sigorta Şirketi nezdinde birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının kaza tarihindeki gelirinin yaklaşık 10.000,00 TL olduğunu, davacının Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek maluliyet raporu alınması gerektiğini, kazaya ilişkin olarak davalı sigorta şirketlerine başvuru yapıldığını, davacıya hiçbir ödeme yapılmadığını belirtmiş; belirsiz alacak davası olarak açılan davanın kabulüne, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın … Sigorta dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Turizm, … Sigorta, … ve …’dan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Turizm vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıya ait araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, illiyet bağının üçüncü kişinin ağır kusuru ile kesildiğini, dava konusu minibüsün sigortalı olduğunu, maddi ve manevi tazminat talebinin muhatabının sigorta şirketleri olduğunu, davalı şirketin kaza anından itibaren kazazedelere yardım ettiğini, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın davalı şirkete herhangi bir başvuru yapmadan işbu davayı açtığını, davacının elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, temerrüde düşürülmediklerini, temerrüdün kaza tarihinden değil, delillerin tümünün müvekkili şirkete tebliğ tarihinden itibaren 8 gün geçmesi ile başlayacağını, avans faizi istenemeyeceği belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …’nın %100 kusurlu olduğunun herhangi bir dayanağı olmadığını, kazanın gerçekleşmiş olduğu yolun durumu ve karayollarının hizmet kusurunun kaza tespit tutanağında değerlendirilmediğini, olayın meydana geldiği yolda birçok kaza gerçekleştiğini, bu kazanın akabinde önlemler alındığını, davalı …’nın zararın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat tutarının çok fazla olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı nezdinde birleşik kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, teminat limitinin 100.000,00 TL olduğunu, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ün kusurunun bulunmadığını, kusur durumunun tespiti için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat tutarının hakkaniyete uygun olmadığını, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, davalı şirketin temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava öncesinde davalı şirkete başvurulduğunu, başvuran tarafından maluliyete ilişkin sağlık kurulu raporunun ibraz edilmediğini, koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında değerlendirme ve genel şartlarda yer alan cetvel çerçevesinde hesaplama yapılması gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafından davalı … Turizm aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine,Davacı tarafından davalı … Sigorta aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine,Davacı tarafından davalılar … – … – … Sigorta – .. Sigorta aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulüne; Davacı …’in uğramış olduğu bedensel zararlar için hesaplanan 35.553,00 TL geçici iş göremezlik zararı ve 461.071,00 TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 499.624,00 TL maddi tazminatın; davalılar … – … – … Sigorta (360.000,00 TL sağlık gideri ve 360.000,00 TL sakatlanma gideri poliçe teminat limiti ile ayrı ayrı sınırlı sorumlu olmak üzere) ve … Sigorta’dan (19.512,50 TL poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müteselsilen tahsiline, davacıya ödenmesine,Davalılar … – … için 12/06/2019 kaza tarihinden itibaren, davalı … Sigorta için 23/09/2019 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta için 26/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,Davacı tarafından, davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne; 30.000,00 TL manevi tazminatın 12/06/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsiline, davacıya ödenmesine, aşan istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, davalılar … ve … vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen tazminatların, hükme en yakın asgari ücret esas alınarak hesaplanması gerekmekteyken işbu hususun dikkate alınmadığını, müvekkilinin hak kaybına uğradığını, müvekkilinin gerçek gelir durumu dikkate alınmaksızın düşük kazançtan tazminat hesaplaması yapıldığını, … Ltd.Şti’nin de tazminattan sorumlu olduğunu, davalı şirketin … plaka sayılı ticari minibüsün maliki olduğunu, müvekkilinin işbu ticari minibüs içerisinde yolcu olarak seyahat etmekte iken kazanın meydana geldiğini, bu nedenle çıkacak tazminattan yolcu taşımacılığı yapan davalı şirketin de sorumlu olması gerektiğini, … Sigorta Şirketi’nin manevi tazminattan sorumlu olduğunu, … Plaka sayılı ticari aracın, …Sigorta Şirketi nezdinde … poliçe ile Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olup işbu poliçede manevi tazminat yönünden klozu bulunduğunu, bu nedenle talep edilen manevi tazminat yönünden kasko sigortacısı, davalılar … İnş.San ve Tic.Ltd.Şti, … ve … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalılar … ve … vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosya kapsamında sunmuş oldukları delillerinin usule uygun biçimde toplanılmadığını, toplanmayan delilleri olan … Sigortanın müvekkili …’ya ait … plakalı aracın … acente kodlu, … nolu, 28/06/2018-28/06/2019 poliçe vadeli “Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi “Genişletilmiş Kasko” poliçesiyle, 2.500.000,00TL bedelli maddi – manevi tazminat klozlarını da kapsayacak biçimde sigorta teminatı kapsamında olması nedeniyle hükmedilen maddi ve manevi tazminatlardan müteselsil sorumluluğu bulunmasına rağmen … Sigorta yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kusurun tayin ve tespiti için keşfin yapılmamasının, keşif yapılmadığı gibi kaza anında yol yapım çalışmaları olması nedeniyle itiraz ettikleri kusur oranının yeniden tespiti için Kırıkkale 1.Ağır Ceza Mahkemesi dosyası içerisinde bulunan kamera görüntüleri, fotoğraflar ve cd’lerin bir örneğinin alınarak incelenmemesi suretiyle alınan rapora dayanılarak hüküm tesisinin hatalı olduğunu, arabuluculuk tutanaklarındaki hukuka ve usule aykırılıkların re’sen tespit edilmesi gerekirken, bu durumun da yerine getirilmediğini, 28.07.2021 tarihli ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığı tarafından sunulan rapor da tespit edilen engellik oranının kazayla illiyet bağının olup olmadığı yönünden açık ve anlaşılır olmaması, yine sair maluliyet oranının kaza nedeniyle oluştuğunun açık olmaması, meydana gelen maluliyetin kaza sonrasında Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan operasyon ve müdahalelerle uyumlu olmaması, 28.07.2021 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Daire Başkanlığınca sunulan rapora itirazların giderilmemesi nedeniyle kararın eksik inceleme sonucu verildiğini, davacının gelir durumunun da hukuka aykırı olarak tespit edildiğini, bilirkişinin teknik dosya içerisinde bulunan delillerden, teknik hesaptan ve gerçeklikten uzaklaşarak subjektif varsayımlarla, yorum suretiyle işveren olan davacıyı asgari ücretin 2 katı gelir elde ettiği sonucuna vardığını, aynı zamanda AGİ eklemek suretiyle bir işçi vasfına sokarak gelir belirlemiş olduğunu, davacının bağ-kur primlerini dahi ödeyemediği, kazancının çok düşük olduğunu, davacı lehine 30.000 TL hükmedilen manevi tazminatın tarafların ekonomik durumu, zararın ağırlığı ile orantılı olmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının, oldukça yüksek olduğunu, aynı kaza nedeniyle açılan başka daarda da bulunduğunu müvekkilinin tüm tazminatları ödeyebilecek maddi gücünün de olmadığını belirterek istinaf talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; söz konusu olayda poliçe teminat limitlerinin toplamda 360.000 TL olup yerel mahkeme tarafından işbu limiti aşacak şekilde ayrı ayrı hesaplama yapılmış olmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, kararda, her bir davalı açısından ayrı ayrı tazminat sorumluluğu belirtilmesi gerekirken işbu hususa aykırı şekilde karar verilmesine de itiraz ettiklerini, davacının ücretinin asgari ücret üzeri olarak hesaplama yapmasını kabul etmediklerini, TRH tablosu ve progresif rant yöntemi dikkate alınarak hesaplama yapılmasının da son derece hatalı olduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile iptal edilen maddelerin işbu uyuşmazlık bakımından dikkate alınmaması gerektiğini, sigorta şirketlerinin iptal kararı öncesinde KTK’nın 90. maddesi doğrultusunda akdetmiş olduğu poliçelerde geçen şart ve hükümlerin iptal kararına dayanılarak geçersiz olduğunu kabul etmenin haksız olacağını, dosyada tazminat hesaplanması bakımından Genel Şartlarda belirlenen usul ve esasların dikkate alınması gerektiğini, %0 teknik faiz ile hesaplama yapılmasını da kabul etmediklerini, zarar gören açısından zenginleşmeye neden olacağını, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin SGK’nın sorumluluğuna eklenen tedavi teminatı kapsamında olduğundan müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, uyuşmazlığın, poliçe tanzim tarihi olan 12.12.2018 tarihi itibarıyla yeni genel şartlara tabi olduğunu, müvekkili şirketin bu talep hakkında da herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın yolcu konumunda olup müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 12.06.2019 tarihinde saat 03:20 sularında, Kırıkkale ili, Yahşiyan ilçesi, D-200 Karayolunun Ankara-Kırıkkale istikametinin 13. km+100. Metresinde Hızlı Tren Köprü Çalışması yapım ve onarım alanında, Kırıkkale istikametinden Ankara istikametine seyir halinde bulunan …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici kaza mahalli yol yapım çalışma alanına girdiğinde sevk ve idare hatası gösterip, aracını hareket şeridi üzerinde tutma becerisi gösteremeyip önce sağında bulunan beton bloklara akabinde karşı yol bölümüne geçip, o esnada karşı yol bölümünden sağ şeritte hareket şeridinde gelen …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı minibüsün ön kısmına, ardından sol şerit üzerinde seyir eden …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonunun ön kısmına çarpması sonucu 1 ölümlü, yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, davacının minibüs içinde bulunan ve yaralananlardan biri olduğu maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halinde iken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar (yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza (can) sigortası olup, kazanın oluşunda taşımacının yada sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa bile, ölümlerde sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamı, bir zarar (destekten yoksunluk) hesabı yapılmaksızın, ölen kişinin mirasçılarına eksiksiz ve kesintisiz olarak; yaralanmalarda beden gücü kayıp oranına göre zarar gören kişilere ödenir. Ödenecek tazminat miktarı yönünden “zarar sigortası – tutar (meblâğ) sigortası” ayrımında Zorunlu Koltuk Sigortası bir “tutar (meblâğ) sigortası”dır. Zarar sigortasında sigortacının ödeyeceği tutar, “sigorta değeri” ya da “sigorta poliçesinde yazılı tutar” olmayıp, sigortalının ya da üçüncü kişinin uğradığı “zararın tutarı”dır. Meblâğ sigortasında ise, sigortacı, sigorta ettirilen kişinin zarara uğraması durumunda, somut zarar ne olursa olsun, sigorta sözleşmesinde belirlenen tutarı (meblâğı), başka bir deyişle, sigorta poliçesinde yazılı olan “sigorta bedelini” eksiksiz ve tam ödemek zorundadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/05/2019 tarih, 2016/15359 E. ve 2019/6854 K. sayılı kararı). Trafik kazası nedeniyle sorumlu olanlar trafik sigortası, işleten ve sürücüdür. Zorunlu Koltuk Sigortası müşterek ve müteselsil sorumlulara dahil değildir. Dava dilekçesinde bu yönde yapılan talep doğru olmadığı halde Mahkemece dahil kabul edilerek talep arttırma dilekçesinde talep edilen miktara müteselsil olarak dahil edilmesi doğru olmamıştır. Kaldı ki dava dilekçesinde … Sigorta A.Ş.’den talep edilen miktarın ne olduğu da belirtilmemiştir. Islah yapılmadığı halde … Sigorta A.Ş.’nin geçici ve sürekli tazminat miktarına teselsül hükümlerine göre dahil edilip sorumlu tutulması ve … Sigorta A.Ş.’nin de … Sigorta A.Ş.’ye ait sorumluluğa dahil edilmesi doğru olmamıştır. Davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe teminat limiti 360.000,00 TL tedavi / sağlık gideri ve 360.000,00 TL sakatlanma / ölüm giderini kapsamaktadır. geçici iş göremezlik tedavi giderinden, kalıcı sakatlık ise sakatlanma ve ölüm giderleri içerisinde olup bu durumun kabul edilen kısım içinde ayrı ayrı yazılması gerekirken İlk Derece Mahkemesince, verilen karar yukarıda açıklandığı şekilde infazda tereddüt yaratacak şekilde davalı … Sigorta A.Ş.’nin toplam 720.000 TL sorumluluğu varmış gibi hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Daire kararının kapsam ve şekline göre; diğer istinaf itirazları inceleme konusu yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalılar … ve … vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekili, davalılar … ve … vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili, davalılar … ve … vekili, davalı … Sigorta A.Ş. Vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/02/2023