Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1852 E. 2023/216 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1852
KARAR NO: 2023/216
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
NUMARASI: 2021/563 Esas – 2022/168 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 13/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/08/2006 tarihinde Çaldıran Doğubeyazıt karayolu üzerinde seyir halindeki sürücü … yönetimindeki … İran plakalı araç önünde aynı yöne doğru seyir halinde bulunan sürücüsü … olan olan … plakalı kamyona arkadan çarparak ölümlü trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, kaza yapan araçlardan … plakalı yolcu otobüsünün sürücüsü davacıların murisi …’nin vefat ettiğini, bu aracın ZMM sigortacısı … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.), … plakalı aracın sigortacısının ise … Sigorta (… Sigorta) olduğunu, kaza sebebiyle Ercis Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/164 Esas ve 2009/69 Karar sayılı dosyasıyla yapılan yargılamada … plakalı araç sürücüsü … hakkında cezaya hükmedildiğini, kazadan sonra müteveffa …’nin desteğinden yoksun kalan davacıların sigorta şirketlerine tazminat talebinde bulunmuş olmalarına rağmen olumlu sonuç alamadıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkillerine ayrı ayrı her biri için 1.000,00-TL olmak üzere toplam 3.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, müvekkili sigorta firmasının merkezi İstanbul Beykoz’da bulunduğundan davanın yetkisiz Mahkeme’de açıldığını KTK 109. maddesi uyarınca davanın zamanaşımına uğradığını, bir ceza davasının söz konusu olması durumunda uzatılmış ceza zamanaşımından söz edilebileceğini, hal böyleyken ve uzatılmış bir ceza zamanaşımı uygulaması da söz konusu olmadığından iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı KTK 97. Maddesi kapsamında müvekkili şirkete herhangi bir başvuru gerçekleştirilmediğinden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddini, huzurda görülmekte olan dosyada davacı tarafın talebine dayanak teşkil eden trafik kazasının 18/08/2007 tarihinde meydana geldiğini, dava da zamanaşımı gerçekleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçesinde zamanaşımını kesen arabuluculuk sürecinin hatalı değerlendirdiğini, 6325 sayılı HUAK 18/A(15) Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemeyeceğini, kanuna göre uyuşmazlığın arabulculuk yoluyla çözülemediğine ilişkin son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren zamanaşımı süresi kaldığı yerden işlemeye devam ettiğini, davaya konu olayın 18/08/2006 tarihinde meydana geldiği ve 15 yıllık ceza zamanaşımı süresinin uygulanması durumunda zamanaşımı son günü 18/08/2021 tarihinde olduğu, dosyada arabuluculuk bürosuna başvuru tarihi 12/08/2021 tarihi olduğunu, yani zamanaşımı süresinin dolmasına 6 gün kala başvuru yapıldığını, bu nedenle arabuluculuk son tutanağın düzenlendiği 03/09/2021 tarihinden itibaren 6 gün zamanaşımı süresi uzadığını ve zamanaşımının son günü 09/09/2021 tarihinde dolduğunu, dava ise 06/09/2021 tarihinde açtıktan zamanaşımı süresi içerisinde açılmış sayılması gerektiğini, mahkemenin zamanaşımı olduğuna yönelik kararın hatalı olduğunu bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 18/08/2006 tarihinde Çaldıran Doğubeyazıt karayolu üzerinde sürücü … yönetimindeki … İran plakalı araç ile sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında … plakalı yolcu otobüsünün sürücüsü davacıların murisi …’nin vefat ettiği, davacıların bu vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği; Kazaya karışan … plakalı yolcu otobüsünün ZMSS sigortacısının … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.), … plakalı aracın ZMSS sigortacısının ise … Sigorta (… Sigorta) olduğu anlaşılmıştır. KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A.15. maddesine göre “Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.” Somut uyuşmazlıkta; Dava konusu kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerine göre, ceza dava zamanaşımı 15 yıldır. Kaza tarihi 18/08/2006 tarihidir. Kaza tarihinden itibaren başlayan 15 yıllık zamanaşımı süresi davacıların arabuluculuk bürosuna başvuru tarihi 12/08/2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanağın düzenlendiği 03/09/2021 tarihleri arasında geçen süre kadar durmuştur. Duran sürenin işlemeye başlaması ile zamanaşımı 09/09/2021 tarihinde dolacağından 06/09/2021 tarihinde açılan dava süresindedir. İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/02/2023