Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1641 E. 2022/1768 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1641
KARAR NO: 2022/1768
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/01/2022
NUMARASI: 2019/590 Esas – 2022/56 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden)
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sigorta A.Ş. nezdinde Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın ile davalının ilgili olduğu … plakalı aracın kusuruyla meydana gelen kaza sonucu hasara uğradığını, davalı araç maliki / sürücüsünün işbu olayın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, müvekkili … Sigorta A.Ş. TTK. Md. 1472 gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu ayrıca işbu ödeme ile sigortalısından dava, alacak, talep haklarını temellük ettiğini belirterek fazlaya dair dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 7,419,00TL hasar bedelinin, ödeme tarihi olan 10/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davanın süresinde açılmadığını, müvekkili şirketi yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, müvekkiline yapılan başvuru sonucu 21.06.2017 tarihinde 7.419 TL hasar tutarının davacı sigorta şirketine ödendiğini ve başkaca borçlarının kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesi verildiği, bunun üzerine mahkemece yapılan inceleme sonunda 06.04.2022 tarihli ek karar ile Mahkeme kararının miktar itibariyle kesin olduğundan istinaf başvurusunun HMK’nın 346/1.maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı tutularak açıldığı ve uyuşmazlık konusu miktarı 14.838,00 TL olduğunu, kararın kesinlik sınırı üzerinde kaldığını, esasa ilişkin olarak ise de; davalının cevap dilekçesini süresinde sunmadığını, davalının savunmasını genişletmesine muvafakatlerinin bulunmadığını, zamanaşımı itirazı mahkemece re’sen gözetilebilecek nitelikte olmadığını,d avalı tarafça “süresinde” ileri sürülmesi gereken def’i niteliğinde olduğunu dava konusu kaza ilişkin kusur oranlarının değişmesi sebebiyle müvekkili şirketin davalıya bakiye için rücu hakkının bulunduğunu öğrendiği tarih 10.09.2019’dan itibaren iki yıl, her halde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak 10 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağını, dava konusu kusur durumu değişikliği 10.09.2019 tarihinde müvekkili şirketçe öğrenilmiş olduğundan ve işbu öğrenme tarihinden itibaren 2 yıl geçmeden davalı hakkında yasal işlem yapıldığından davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre rücuen tahsiline ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta ilk derece mahkemesince verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından karar kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verildiği, bu ek karar davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açmış ve davasını ıslah etmemiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Her ne kadar kabul edilen dava değeri 2022 yılı için öngörülen kesinlik sınırı olan 8.000,00 TL’nin altında ise de davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu ve davasını ıslah etmediğine göre verilen karar kesin değildir. Bu durumda mahkemenin davacının istinaf talebini kesin karar olduğundan bahisle reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan istinafa talebinin kabulü gerekmiştir. HMK’nın 319.maddesine göre savunmanın değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin verilmesiyle başlayacağından, zamanaşımı defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda HMK’nın 141/2 maddesi uyarınca zamanaşımı defi davacının açık muvafakati ile yapılabilir. Eldeki davada davalılar vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmüş ise de davalıya dava dilekçesi 03/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği halde 2 haftalık cevap verme süresinden sonra 21/01/2020 tarihinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu ve davacı tarafından açık muvafakati bulunmadığına göre mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/09/2022