Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1591 E. 2022/1670 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1591
KARAR NO: 2022/1670
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/05/2018
NUMARASI: 2016/828 Esas – 2018/491 Karar
DAVA: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
DAVA TARİHİ: 12/05/2015
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.01.2015 tarihinde …’un sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı yarı römork ile Bulgaristan’ da, Ruse-Varna anayolunda direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu meydana gelen kazada müvekkilleri …’un oğlu, … ve …’un babaları, …’un eşi olan …’un vefat ettiğini, desteklerinin ölümü nedeniyle müvekkillerinin maddi açıdan mağdur olduklarını, söz konusu kazanın oluşumunda müteveffa …’un desteğinden yoksun kalan ve üçüncü kişi konumunda bulunan müvekkillerinin her hangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu çekici ve buna bağlı römorkun … Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen yeşil kart poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu kaza Bulgaristan’da meydana geldiğinden Bulgaristan’da trafik kazaları için düzenlenen Zorunlu Sigortalarda hem maddi hem de manevi zararların teminat altına alındığını, huzurdaki davaya Bulgaristan Hukukunun uygulanamayacağını, yetkili hukukun Türk Hukuku olduğunu, bütün tarafları Türk gerçek ve tüzel kişileri olan, Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde kurulan bu sözleşmenin Türkiye’ de bulunan her gerçek ve tüzel kişiyi bağlayan 6502 sayılı yasanın amir hükümlerine aykırı olamayacağını, davalının ödeme yapmadığından temerrüde düştüğünü belirterek fazlaya ilişkin talep ve ek dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik; …, … ve … için 100,00’er TL maddi 50.000,00’er TL manevi, davacı … için 700,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini müvekkili … için 10.380,30 TL, … için 59.587,62 TL, … için 56.057,89 TL ve … için 181.713,08 TL olmak üzere toplam 307.738,89 TL olarak arttırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gerek müvekkili kurumun sorumluluk durumu gerek davacıların trafik kazasından kaynaklı tazminat isteminin tüketici işlemleri ile illiyet bağının bulunmaması sebebiyle görev itirazında bulunmuş, görevli Mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan etmiş, yeşil kart sigorta sertifikasının isminden de anlaşılacağı üzere sertifika olduğunu, sertifikanın dayanağı olan poliçenin … Sigorta A.Ş. Tarafından tüketici kanununa uygun olarak düzenlendiğini, davacıların murisinin sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığını, sigorta sözleşmesinin …/ … plakalı çekici ve römorkun işleteni … A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. arasında tanzim edildiğini, bu sebeple 6502 sayılı Yasa ile ilgili davacıların ileri sürdüğü hususların hiçbirinin açılan dava ile bir ilgisinin bulunmadığını, davanın Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmediğini belirtmiş ayrıca davanın esasına yönelik olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafın maddi tazminata ilişkin davasının kısmen kabulü ile 171.238,00 TL’si davacı …’a, 56.152,55 TL’si davacılardan …’a, 52.826,56 TL’si davacı …’a, 9.782,89 TL’si ise davacı …’a ait olmak üzere (davacıların talep edebileceği tazminat miktarı 307.738,89TL olarak belirlenmiş ise de 29.01.2015 tarihi itibariyle ZMM sigorta poliçe limiti nedeniyle davalının sorumluluğu 290.000,00 TL’yi geçemeyeceğinden) 290.000,00 TL’nin 06.04.2015 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacıların yerinde görülmeyen manevi tazminat taleplerinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 30/12/2019 tarih, 2018/3273 Esas ve 2019/4156 Karar sayılı kararı ile ” …Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine” karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığının 29/03/2022 tarih, 2021/9665 Esas ve 2022/6163 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar karar verilmiş, Dairemiz tarafından bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Dava, tek taraflı ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Tazminata konu trafik kazası 29.01.2015 tarihinde Bulgaristan’da meydana gelmiş olup, …’un sevk ve idaresindeki … plakalı araç için yeşil kart poliçesi … A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. arasında 16.09.2014 – 16.09.2015 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde düzenlenmiştir. Poliçe sertifikası “8. bent Geçerli Ülkeler” başlığı altında, poliçenin Bulgaristan’ da geçerli olduğu açıklanmış ve “ziyaret edilen her ülke bürosunun burada belirtilen taşıtın işletilmesinden dolayı, o ülkenin zorunlu sigortası ile ilgili kanunlar gereğince sigortalının sorumluluğunu üstlenir” özel hükmü benimsenmiştir.Dairemizce uyma kararı verilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığının 29/03/2022 tarih, 2021/9665 Esas ve 2022/6163 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere “Ülkemizin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi mensuplarının 20 Nisan 1959 tarihinde imzaladıkları Beynelmilel Mecburi Mesuliyet Sigortasına Dair Avrupa Sözleşmesi gereğince ülkemizde de tüzel kişiliğe haiz Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Motorlu Taşıt Bürosu kurulmuş olup yeşil kart sistemi uygulanmaya başlamıştır. Yeşil kart poliçesi o ülkede düzenlenmiş zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gibi kabul edilecektir. Buna göre yeşil kart sigortası anlaşmaya dahil birbirlerine seyahat edilecek yabancı ülkelerin zorunlu mali sorumluluk sigortalarını bir araya getiren beynelmilel bir sigorta poliçesi olarak tanımlanmaktadır.Bulgaristan hukukunda konuya ilişkin düzenleme, Sigorta Kanunu’nun 258. maddesinde yer almaktadır. İlgili hükümde “taraflar aracın bağlı bulunduğu ülke vatandaşı ise; o ülke hukuku uygulanır” düzenlemesi yer aldığından, bu atıf nedeniyle Türk hukuku somut olaya uygulanmalıdır. ” sonucuna varılmıştır. Bu kabule göre de kaza ve poliçe tarihi itibariyle geçerli Yargıtay Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararları ile Yargıtay HGK’nun içtihatları gereğince; Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. Ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusur davacıya yansıtılamayacaktır. Dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olması desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyecektir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/17669 E. ve 2017/919 K.sayılı kararı ile Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 E. ve 411 K.sayılı kararı, 22.2.2012 gün, 2011/17-787 E. ve 2012/92 K. sayılı kararı, 16.1.2013 gün 2013/17-1791 E. ve 2013/74 K. sayılı kararları). Somut olayda kaza 29.01.2015 tarihinde desteğin tek taraflı kusuru ile meydana gelmiş, yeşil kart poliçesi … A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. arasında 16.09.2014 başlangıç tarihli olarak düzenlenmiştir. ZMMS yeni genel şartlar ise 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda mahkemece kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK ve Genel Şartlar ve konuya ilişkin Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı ve olayda destek sürücü tam kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sorumlu olacağından davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince maddi tazminat bakımından davanın kabulü yönünde verilen hüküm yeniden kurulmuştur. Tazminatın dayandığı yeşil kart poliçesinde manevi tazminat için teminat belirlenmediğinden İlk Derece Mahkemesince “Manevi tazminat talebi açısından ise; olaya uygulanması gereken Türk hukuku nazara alındığında zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamındaki yeşil sigortası manevi tazminat klozu içermediği” gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu yöne değinen davacılar vekili istinaf talebi yerinde değildir. Diğer yönlerden Dairemiz kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı kesinleştiğinden aynen yeni kurulan hükme aktarılmış ve aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı tarafın maddi tazminata ilişkin davasının kısmen kabulü ile 171.238,00 TL’si davacı …’a, 56.152,55 TL’si davacılardan …’a, 52.826,56 TL’si davacı …’a, 9.782,89 TL’si ise davacı …’a ait olmak üzere (davacıların talep edebileceği tazminat miktarı 307.738,89 TL olarak belirlenmiş ise de 29.01.2015 tarihi itibariyle ZMM sigorta poliçe limiti nedeniyle davalının sorumluluğu 290.000,00TL’yi geçemeyeceğinden) 290.000,00TL’nin 06.04.2015 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ayrı ayrı belirtilen miktarlarda ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,2-Davacıların yerinde görülmeyen manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 19.809,90 TL karar harcından peşin alınan 1.050,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 18.759,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirmiş bulunduklarından, karar tarihinde yürürlükte bulunan, A.A.Ü.T. hükümleri gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarları üzerinden hesap ve takdir olunan, Davacı … için 26.685,70 TL Davacı … için 9.200,00 TL Davacı … için 9.200,00 TL Davacı … için 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile belirtilen miktarlarda davacılara verilmesine, 5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan,AAÜT’nin 13.maddesi gereğince, reddedilen edilen maddi tazminat miktarları üzerinden hesap ve takdir edilen vekalet ücretinden; Davacı …’dan 9.200,00 TL vekalet ücretinin, Davacı …’dan 3.435,00 TL vekalet ücretinin, Davacı …’dan 3.231,00 TL vekalet ücretinin, Davacı …’dan 597,00 TL vekalet ücretinin, tahsili ile davalıya verilmesine, 5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan, AAÜT’nin 10.maddesi gereğince, reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden hesap ve takdir edilen vekalet ücretinden; Davacı …’dan 9.200,00 TL vekalet ücretinin, Davacı …’dan 9.200,00 TL vekalet ücretinin, Davacı ..’dan 9.200,00 TL vekalet ücretinin, Davacı …’dan 9.200,00 TL vekalet ücretinin, tahsili ile davalıya verilmesine, 6-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi gideri olmak harcanan yargılama gideri olan 1.834,00 TL’den davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir olunan 1.727,60 TL ile peşin yatırılan 1.054,10 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 7- Tarafların yatırdığı gider avansının karar kesinleştiğinde, talep halinde taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-a-Davacı yönünden; alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, b-Davalı yönünden; alınması gereken 19.809,90 TL harçtan peşin alınan 4.953,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.856,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-Davacılar ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,3-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2022