Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1559 E. 2022/1666 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1559
KARAR NO: 2022/1666
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
NUMARASI: 2021/499 Esas – 2022/213 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan davalının maliki bulunduğu … Plaka sayılı aracın 25.05.2020 tarihinde … Cad.No:…-… önü Çorlu adresinde park halinde bulunan … ve … plaka sayılı araçlara çarparak hasar verdiğini ve sürücüsünün olay yerini terkederek firar ettiğini, … plakalı araca 28.07.2020 tarihinde 41.000,00 TL, … plaka sayılı araca 27.10.2020 tarihinde 9.574,06 TL’nin ödendiğini ve rücu için Çorlu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalı borçlunun itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı …’in yapmış olduğu söz konusu kaza nedeniyle müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, tüm bu nedenlerle davalı şirketin sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece karar verilirken Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi Genel Şartlarının B 4 / f maddesini görmezden gelindiğini, yeni genel şartların 01/06/2015 tarihinden sonra düzenlenen poliçeler için uygulanacağını, genel şartlar B 4/f maddesine göre sürücünün olay yerine terk etmesi, ağır kusuru nedeniyle poliçe genel şartlarına aykırılık oluştuğundan sigorta şirketinin ödemek zorunda kaldığı tazminatı sigortalıya rücu etmek hakkı bulunduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 25/05/2020 günü davacı tarafa sigortalı, davalının maliki olduğu olay yerini terk eden (Firari) araç sürücüsü yönetimindeki … plaka sayılı aracın park halinde bulunan araçlara çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle, sigortacı tarafından ödenen hasar bedellerinin kendi sigortalısından tahsili talepli icra takibine itiraz üzerine itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında 09/07/2019-2020 vade tarihli ZMMS poliçesi düzenlendiği görülmüştür. Bu halde dava konusu uyuşmazlıkta poliçe tarihinde yürürlükte bulunan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarına göre değerlendirme yapılması gerekmektedir. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4. maddesi “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir. Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir: a-) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, b-)Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise, c-) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar, ç-) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise, d-) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1 maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa, e-) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse, f-) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde, Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” şekilinde düzenlenmiştir. Davaya konu trafik kazasına ilişkin 25/05/2020 tarihli kaza tespit tutanağında sürücünün olay yerinden firar ettiğinin, diğer araçların park halinde olduğunun yazılı olduğu görülmektedir. Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartlarında zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4. maddesi f bendinde bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesinin rücu sebebi olduğunu düzenlenmiştir. Dosya kapsamına sunulan tüm beyan ve belgelerden dava dışı sigortalı araç firari sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden olmadığı bu nedenle rücu koşullarının oluştuğu gözetilerek davanın esasına girilmesi gerekirken poliçe tanzim tarihinde yürürlükte bulunmayan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerine göre değerlendirme yapılarak eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/09/2022