Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1556 E. 2022/1642 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1556
KARAR NO: 2022/1642
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
NUMARASI: 2021/522 Esas – 2022/138 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ:15/09/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket nezdinde Zorunlu Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan ve davalının maliki bulunduğu … plakalı araç 25.06.2017 tarihinde meydana gelen kazada ehliyetsiz olarak … plaka sayılı araca tam kusurlu çarpması ile meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesi … plaka sayılı araçta oluşan 14.700,00-TL’yi 05/09/2017 tarihinde ödeme yaptığını, meydana gelen kaza da sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu ve ehliyetsiz olması nedeniyle sigortalıya rücu sebebi olduğunu, sigorta poliçesi genel şartları ve TTK 1301.maddesi gereği zararın davalıdan tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibe itirazın iptal edilerek takibin devamına, itirazında kötü niyetli olan davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle işbu dava itirazın iptali davası olduğunu ve zamanaşımı definde bulunduklarını, itirazın iptali davasına ilişkin herhangi bir talep veya dava 1 yıllık zamanaşımı süresine tabii olup bu süre hak düşürücü süre olduğunu, mahkemece resen dikkate alınmasının gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından ödeme tarihinden itibaren 2 yıllık süre içinde 07.06.2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini ve takibe itiraz edilmiş olduğundan zamanaşımı süresinin kesildiğini, borçlu tarafından yapılan itiraz dilekçesinin de kendilerine tebliğ edilmediğini, BK m. 154/2 maddesinde “Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa veya icra takibinde bulunmuşsa veya iflas masasına başvurmuşsa zamanaşımı kesilir.” denildiğini, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 2918 sayılı KTK.nun 109/4. maddesinde “Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar. ” hükmüne yer verilmiştir. 6098 sayılı TBK’nın 154. maddesi zamanaşımının kesilmesi durumlarını belirtilmiş, ikinci maddede gibi alacaklı dava veya defi yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa zamanaşımının kesileceğini hüküm altına almıştır. TBK’nın 156. maddesine göre zamanaşımının kesilmesi ile yeni bir süre işlemeye başlar. Somut uyuşmazlıkta, davaya konu trafik kazasının 25/06/2017 tarihinde meydana geldiği, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı, bu sebeple , davaya konu talep yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olduğu, davacı tarafından 05/09/2017 tarihinde dava dışı şahsa ödeme yapıldığı, bu ödeme nedeniyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 07/06/2018 tarihinde icra takibi başlatılması ile 2 yıllık zaman aşımı süresinin kesildiği, ilgili icra dosyasında davacı tarafça en son yapılan işlemin 21/03/2019 tarihli olduğu ve o tarihten itibaren iş bu davanın açıldığı 09/08/2021 tarihine kadar zaman aşımı süresini kesen başka bir işlem bulunmadığı , 21/03/2019 tarihinden sonra 2 yıllık zaman aşımı süresinin 21/03/2021 tarihi itibariyle dolduğu , davalı tarafça da cevap dilekçesinde ve yasal süresi içerisinde zamanaşımı definin ileri sürmüş olduğu anlaşılmasına göre İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/09/2022