Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1296 E. 2023/105 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1296
KARAR NO: 2023/105
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
NUMARASI: 2014/1510 Esas – 2022/156 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’ün 30.07.2013 tarihinde saat 23:00 sıralarında evine yakın … Mah. … Sokak, Beylikdüzü adresinde bulunan parka gittiğini, oğlu … ve diğer çocuğu ile parkta iken, davalı … adına kayıtlı … plakalı … marka … tipli otomobilin ehliyetsiz sürücüsü olan diğer davalı …’ın hızlı bir şekilde kullandığı araçla zigzaglar çizerek yolun kenarındaki kaldırımları aşıp parkın içerisine girdiğini ve henüz 2 yaşında olan davacı …’e çarptığını, çarpma sonucu …’ün aracın altında kalarak ağır şekilde yaralandığını, davalı sürücü …’ın kaza sırasında araç kullanma ehliyeti olmadığını, araç kullanma için gerekli olan yaşını da henüz doldurmadığını, davalı sürücünün kesinleşen ceza dosyasından dolayı asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin maddi tazminat talepleri açısından 06.08.2014 tarihinde 38.216,24 TL müvekkillerine ödeme yaptığını ancak bu miktarın uğradıkları zararı karşılamadığını belirterek maddi ve davacı çocuk için 50.000,00 TL, anne için 30.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza sebebiyle davacı yana 06.08.2014 tarihinde 38.216,24 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin poliçe kapsamındaki sorumluluğunun poliçedeki azami teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, sigortalısının kusuru oranında bedeni zararlarda 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, zarar görenlerini kaza sebebiyle uğradıkları gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmini esas olduğunu, kazanın meydana geliş şekli incelenerek davaya konu kazada davacı annenin 2 yaşında bulunan davacı küçük bakımından bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin incelenmesi gerektiğini, kazanın gece 23:30 sıralarında meydana geldiğini ve annenin bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmiş olup olmadığının taraflarınca anlaşılamadığını ayrıca kazanın meydana gelişine nazaran Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kusurunun da araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; araç sahibi …’ın haberi olmadan oğlu …’ın aracın anahtarını elde ederek dava konusu kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkili …’ın olay sırasında … Tic. A.Ş. de ve Ambarlı’daki şirket tesisinde gece bekçisi olduğunu, olay saati işyerinde olduğunu, bu durumda …’ın kusurlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile; Maddi tazminat talebinin reddine, Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, davacı çocuk … yönünden 35.000,00 TL, … yönünden ise 20.000,00 TL’nin dava tarihi 31/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; manevi tazminat talebine yönelik kararın hukuka uygun ve yerinde görülerek istinaf konusu yapılmadığını, ilk derece mahkemesinin davacı müvekkili …’ün maluliyetinin bulunmadığı iş göremezlik süresine karşın 18 yaşından küçük olması nedeniyle kazanç kaybının olmadığı ve bu sebeplere bağlı olarak maddi tazminat talebinin reddedilmesinin hukuka ve hakikate muhalefet eder vaziyette olduğunu, müvekkilinin, davaya konu kazadan sonra olayın etkisini halen daha üzerinden atamadığını, psikolojik sorunlar yaşadığını, bunun yanında fizyolojik sorunlarının da devam ettiğini, rahatsızlıkları nedeniyle halen daha tedavi gördüğünü, kazanın maluliyete sebebiyet verdiğini, devlet hastanelerince kaleme alınan kurul raporlarınca sabit olmasına rağmen ATK’unca davacı müvekkilinin maluliyetinin bulunmadığı yönündeki tespitin anlaşılır yanı olmadığını, ilk derece mahkemesince yaşı küçük çocuklar için geçici iş göremezlik tazminatının hesap edilmeyeceği yönündeki belirlemesinin hukuka uygun olmadığını, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihadı bu belirlemenin aksini belirttiğini, davacı müvekkili lehine geçici iş göremezlik tazminatına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 30/07/2013 Salı günü saat 23:30 sıralarında İstanbul Beylikdüzü … mahallesinde sürücü … sevk ve idaresindeki ve davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı araçla Yakuplu … Sokak üzerinden Yakuplu merkeze doğru seyir halinde iken, …. Sokak ile … Sokak kavşağına geldiğinde aracının hakimiyetini kaybederek aracın gidiş yönüne göre yolun sağında bulunan kaldırıma çarpıp çocuk parkına girmiş ve çocuk parkının diğer ucundan çıkarak diğer … kolu … Sokak No … önünde son konumunu aldığı olayda, çocuk parkında annesi ile bulunan … isimli çocuğa çarpması sonucunda çocuğun yaralanması ile sonuçlanan yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesi nedeniyle tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.İlk Derece Mahkemesince maluliyete ilişkin iki kez alınan ATK raporlarının davacı vekilinin istinaf itirazlarında belirttiği maluliyetlerin detaylı incelenerek kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre kaza ile illiyet bağı kurularak yöntemince hazırlanmış olup, davacı küçüğün kalıcı maluliyeti bulunmadığı, geçici maluliyet döneminde 1 aylık bakıcı ihtiyacı olacağı tespit edilmiş ve hesaplanan bakıcı giderinin dava öncesi yapılan ödeme ile fazlasıyla karşılanmış olduğundan ve yaşı küçükler için geçici kazanç kaybı (ki kaza tarihinde 2 yaşında olup, herhangi bir işte çalışmasının da mümkün olmadığı) olamayacağı anlaşıldığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan (80,70+80,70=)161,4 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, manevi tazminat yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin, maddi tazminat yönünden HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/01/2023