Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1170 E. 2022/2148 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1170
KARAR NO: 2022/2148
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
NUMARASI: 2021/453 Esas – 2022/140 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Sakarya ili, Hendek ilçe Jandarma Karakol Komutanlığı Emrimde görev yapan (terhisli) J. Er. …’un içinde bulunduğu 13/05/2006 tarihinde … Köyü mevkii D-100 Karayolu üzerinde önceleyici görevini yaparken içinde bulunduğu … plakalı askeri devriye aracına … plakalı akaryakıt yüklü tankerin arkadan çarptığını, kaza sonucu …’ta Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp kurulu Başkanlığı’nın 27/05/2009 tarihli raporu ile %3,3 oranında meslekte işgücü kaybı oluştuğunu, Sakarya 2. İdare Mahkemesinin 2007/1317 E. 2010/140 K. sayılı hükmü ile kabul edildiğini, bu karar sonucunda …’a 38.800,00 TL ödendiğini, kazaya sebebiyet veren tanker sürücüsü …’in meydana gelen kaza sebebiyle Hendek Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/125 E. ve 201/435 K sayılı hükmü ile 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, kazadaki sorumluların tespitine ilişkin cezai hüküm, kusurlu … Plakalı tankerin tescil maliki ve sigortacısı bilgilerinin Jandarma Genel komutanlığının 23/06/2017 tarihli yazısı ile istenmesi üzerine Sakarya İl Jandarma Komutanlığı’nın 04/07/2017 Tarihli yazısı ile kaza tarihinde … plakalı tankerin Zorunlu Sorumluluk Sigortacısının … Sigorta A.Ş., Kara Taşıtları Paket Sigortacısının … Sigorta A.Ş. olduğunun tespit edildiğini, Sakarya İl Jandarma Komutanlığı’nın 04/07/2017 tarihli evrakının dosyaya girmesi ile 12/07/2017 tarihinde sorumlu kişilerin tamamının öğrenildiğini, idarenin kamu görevlisinin veya kamu görevlisi olmayan 3. kişinin kusuru nedeniyle zarar görene ödedikleri tazminatı kusuru oranında zarar verenden isteyebilme hakkı bulunduğunu belirterek fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen 38.800 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; Motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl içinde zamanaşımına uğradığını, kaza tarihi ve dava tarihi dikkate alındığında KTK’nın 109 ve Sigorta Genel Şartlarının C.8 maddeleri gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu trafik kazasının yaralamalı kaza olup uzamış ceza zaman aşımının dava konusu olaya uygulanma imkanının bulunmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, esas yönünden ise davacı taleplerinin öncelikle Zorunlu Trafik Sigortasından karşılanması gerektğini,, müvekkilinin ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olması nedeniyle sorumlu olmadığını, aleyhe tazminata karar verilmesi durumunda müvekkilinin poliçe teminat limiti ile sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … Ltd. Şti. ve … vekili cevap dilekçelerinde; dava konusu tazminata ilişkin müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığından ve alacağın zamanaşımına uğradığından davanın reddi gerektiğini, kazaya karışan … plakalı tankerin müvekkili şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olup, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu bu nedenle müvekkillerine karşı husumet yönünden dava açılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı akaryakıt yüklü tankerin müvekkili sigorta şirketi nezdinde 22.07.2005/2006 tarihlerini kapsar şekilde tehlikeli maddeler ve tehlikeli atıklar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, öncelikle kusur durumu tespiti gerektiğini ayrıca zararın tehlikeli maddeler ve tehlikeli atıklar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamına teminat kapsamına girip girmediğinin de değerlendirmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davalılar … Sigorta A.Ş , … Ltd. Şti.’ne ve …’e yönelik davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, davalı … sigorta A.Ş ye yönelik davanın esastan reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yapılan yargılama sonunda dava dışı (terhisli) J.Er …’a 38.800,00 TL ödenmiş olduğunu, kazaya sebebiyet veren tanker sürücüsü …’in meydana gelen kaza sebebiyle ceza davasında HAGB kararı verildiğini, somut olayda KTK’nın 109. maddesi değil TBK’nın 73. maddesinin uygulanması gerektiğini, davanın terhisli ere ödenen tazminatın rücusuna ilişkin olduğunu, bu halde zamanaşımı tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak hesaplanması gerektiğini, tazminatın tamamen ödendiği tarihin 03.09.2010 ve birlikte sorumlu kişilerin öğrenildiği tarihin ise 12.07.2017 olduğunu, bu tarihler baz alındığında dava konusu alacağın zamanaşımına uğramadığının görüleceğini, tehlikeli maddelerin taşınması işi sırasında meydana gelen kazaların da sigorta kapsamında olduğunu, dolayısıyla davalı … Sigorta A.Ş.’nin dava konusu zarardan sorumlu olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin tali olarak sorumlu olduğunu, tehlikeli maddenin taşınması işinden de sorumlu olan davalı … Sigorta A.Ş. hakkında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
Dosya kapsamında 13/05/2006 tarihinde Sakarya Hendek Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde görev yapan …’un önleyici görevini icra etmekteyken içinde bulunduğu askeri devriye aracında … plakalı akaryakıt yüklü tankerin arkadan çarpması sonucu dava dışı sürücü …’un yaralandığı, … tarafından, Sakarya 2. İdare Mahkemesine İç İşleri Bakanlığı aleyhine 2017/1317 Esas ve 2010/140 Karar sayılı dosyası ile açılan tazminat davası sonucu davanın kabulüne karar verildiği, hükmedilen 38.800,00 TL tazminatın davacı tarafından 06/09/2010 tarihinde dava dışı Er …’a ödendiği ve 18/08/2017 tarihinde eldeki rücu davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 28/05/2021 tarih, 2019/1249 Esas ve 2021/1013 Karar sayılı kararı ile ” …Somut olayda; davacı adına kayıtlı aracın 13/05/2006 tarihinde yaptığı kaza nedeniyle, zarara uğrayanın açtığı dava sonunda, davacının tazminatı 06/09/2010 tarihinde hak sahibine ödediği, zarardan sorumlu olan davalılara karşı rücuya ilişkin eldeki davayı 18/08/2017 tarihinde açtığı, davalı …, …Ltd.Şti. Ve … Sigorta A.Ş.vekilinin, yasal süresi (esasa cevap süresi) içinde zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü, her ne kadar Mahkemece 2918 sayılı KTK’nın 109/4. maddesinde düzenlenen rücuya ilişkin zamanaşımı yerine 109/1. maddesinde tazminata ilişkin zamanaşımı ve ceza zamanaşımına göre değerlendirme yapılmış ise de sonuç olarak davacı taraf davaya konu alacağın rücuen tahsiline yönelik olarak davalılara aleyhine ödeme tarihi olan 03/07/2017 tarihinden itibaren iki yıllık süre geçtikten sonra eldeki 18/08/2017 tarihinde dava açtığı ve süresinde zamanaşımı definde bulunulmuş olduğu gözönüne alındığında davalılar …, …Ltd.Şti. ve … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın zamanaşımı geçtiğinden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne varki davalılardan … Sigorta A.Ş., cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmadığı halde bu davalı bakımından da davanın zamanaşımı geçtiğinden reddine karar verilmesi dosya kapsamı ve ile usul ve yasaya aykırı olmuştur.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kabule göre Davalı … Sigorta A.Ş. dışında kalan davalıların süresinde zamanaşımı definde bulunmuş olması ve 2918 Sayılı KTK’nın 109/4. maddesinde düzenlene iki yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden Dairemiz kararı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın Sigortanın Kapsamına ilişkin A.2. maddesine göre “Hasara yol açan kazanın çıkış nedeninin yanıcı, yakıcı, parlayıcı, patlayıcı maddeler olması halinde öncelikle Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Sorumluluk Sigortası işlemeye başlar” düzenlemesine yer verilmiştir. Konuya ilişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2012/17932 E. ve 2014/1994 K. sayılı kararında; Tehlikeli Maddeler Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesinde, sigorta şirketinin bu poliçede yazılı sigorta konusunu teşkil eden yanıcı ve/veya parlayıcı ve/veya yakıcı maddeleri üreten, depolayan, nakleden veya satanların bu mesleki faaliyetleri nedeniyle bu maddelerin doğrudan doğruya neden olduğu olaylar sonucu kusurları olsun olmasın üçüncü kişilere verecekleri bedeni ve maddi zararlara karşı sorumluluklarını sigorta limitlerine kadar poliçenin ayrılmaz cüzünü teşkil eden Genel ve Özel Şartlar dairesinde temin edeceği belirtilmiştir. Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet ve Ürün Sorumluluk Sigorta Poliçesi’nde ise sigortalı tarafından üretilen, satılan, temin edilen, monte edilen, tesis edilen, tamir edilen, değiştirilen veya muameleye tabi tutulan herhangi bir mal veya emtianın sebep olduğu bedeni ve maddi zararların temin edildiği belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta dosya kapsamı ve hükme esas alınan ATK kusur raporuna göre “13/05/2006 günü saat 02:15 sıralarında, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı tanker ile D.100 Devlet Karayolunu takiben Sakarya istikametinden Düzce yönüne doğru seyir halindeyken 26.100.km’sine geldiğinde aracının ön kısımlarıyla, aynı istikamette önünde seyir halinde bulunan sürücü … sevk ve idaresindeki … sayılı Hendek İlçe Jandarma Komutanlığına ait resmi plakalı minibüsün arka kısımlarına çarpması neticesi, minibüste yolcu olarak bulunan …’un yaralandığı dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.” . Bu halde alınan kusur raporuna göre kazanın çıkış nedenin yanıcı, yakıcı, parlayıcı, patlayıcı maddelerden olmadığı, … plaka sayılı tankerin önünde seyir halinde bulunan 754126 sayılı araca çarpması ile gerçekleşen yaralamalı maddi hasarlı bir trafik kazası olduğu nazara alındığında Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.2. maddesindeki düzenleme doğrultusunda teminat dışı kaldığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç takdirine yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/11/2022