Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1155 E. 2022/996 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1155
KARAR NO: 2022/996
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/01/2022
NUMARASI: 2021/474 Esas – 2022/50 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 26/05/2014 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … Caddesi üzerinde seyir halindeyken müvekkiline çarparak müvekkilinin ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, kaza sonrası dava dışı sürücü … hakkında kamu davası açıldığını, sürücünün alınan raporlarla kusurlu bulunarak Sakarya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/683 esas sayılı dosyasıyla adli para cezasına çarptırıldığını, müvekkilinin kaza sonrası ağır yaralandığını, derhal hastaneye kaldırılarak ilk tedavisinin yapıldığını ancak kazanın etkisinden tam olarak kurtulamadığı gibi aldığı yaraların tam olarak iyileşemeyeceğini, kendisine Derince Eğitim Araştırma Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu tarafından %8 oranında işgöremezlik raporu verildiğini, kaza tarihinde davacının ücretinin 1.201,50 TL olduğunu, kaza sonrası sürekli iş göremez duruma düştüğünü belirterek 10.000,00 TL manevi tazminatın, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, kazaya karışan … plaka sayılı aracın şirketleri nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, mezkur poliçe ile sorumluluklarının poliçe genel ve özel şartları çerçevesinde sigortalının kusuru oranında ve teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının sürekli sakatlığının ATK’dan alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davacı tarafa 18/02/2015 tarihinde 1.316,00 TL, 18/08/2015 tarihinde 5.268,00 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … San. Şirketi davaya cevap dilekçesi sunmamış bilahare rapor tebliği üzerine daha önce yapılan tebligatların usulsüz olduğunu belirterek sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; kazaya karışan aracın PTT Genel Müdürlüğüne uzun süreli kiralandığını, işleteninin PTT Genel Müdürlüğü olduğunu, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince “Mahkememizin görevsizliğine, davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine, Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davanın trafik kazasından kaynaklı tazminat alacağı davası olması sebebiyle ve taraflar açısından değerlendirildiğinde davaya bakmakla görevli mahkeme Sakarya Ticaret Mahkemesinde olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dosya incelendiğinde Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 10/09/2021 tarih, 2021/78 Esas ve 2021/438 Karar sayılı kararı ile “HSK Birinci Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Sakarya’da 01/09/2021 tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamış olmakla, dosyanın görevli ve yetkili Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine devrine ve gönderilmesine” karar verilmiştir. Bu karar üzerine dosya Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek 2021/474 Esas sırasına kayıt edilmiştir. Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesince de 10/01/2022 tarih, 2021/474 Esas ve 2022/50 Karar sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Uyuşmazlık davayı görmeye hangi mahkemenin görevli olduğu konusundadır. Davanın açıldığı 24/03/2016 tarihinde yürürlükte olan 6102 Sayılı TTK ‘nın 5. maddesi ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi haline getirilmiştir. 8 Temmuz 2021 tarihli 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 08/07/2021 tarihli 568 Sayılı kararıyla Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin, Sakarya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve bu kararın 01/09/2021 tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Bu kararda Ticaret Mahkemelerinin görevine giren ancak başka mahkemelerde görülmekte olan derdest davaların devredileceğine ilişkin düzenlemeye yer verilmemiştir. Benzer şekilde karşılıklı verilen görevsizlik kararlarının istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairelerinin kesin kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının giderilmesi için inceleme yapan Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 21/02/2022 tarih, 2022/1073 Esas ve 2022/2686 Karar sayılı kararı ile “Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği” yönünde karar verilmiştir. Şu halde somut uyuşmazlıkta Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 01/09/2021 tarihinde faaliyete geçtiği, davanın ise (Sakarya ilinde Ticaret Mahkemesinin faaliyete geçtiği tarihten evvel) 24/03/2016 tarihinde Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı, yukarıya aktarılan Yargıtay 5. Hukuk Dairesi kararında da vurgulandığı üzere müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edeceği gözetildiğinde Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesince yazılı gerekçe ile verilen görevsizlik kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.25/05/2022