Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1048 E. 2022/2397 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2022/1048
KARAR NO: 2022/2397
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
NUMARASI: 2015/1239 Esas – 2022/46 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/06/2011 tarihinde trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kazadan sonra hastanede tedavi olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, trafik kazası nedeni ile 6100 Sayılı yasanın 107. maddesine göre belirlenecek, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte maddi tazminat (İş Gücü Kaybı) ödemesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ödemelerin sorularak poliçe limitinin belirlenmesi ve ödemelerin poliçe limitinden indirilmesi gerektiğini, aktüerler siciline kayıtlı kişilerden rapor alınması gerektiğini, davacının maddi tazminat talebinin açıklatılması gerektiğini, müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespiti gerektiğini, davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Dava dosyasının işlemden kalktığı tarihten itibaren yasal 3 aylık süresi içerisindeyenilenmediği anlaşılmakla davanın HMK 150. maddesi gereği açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İşbu davanın yazılı yargılama usulüne tabi olup, 09.02.2022 tarihli yenileme dilekçesi doğrultusunda yargılamaya devam olunması gerektiğini, 25.09.2019 tarihli 9 nolu celsede verilen ilk işlemden kaldırma kararından sonra yenilenen davanın, ikinci defa 02.02.2022 tarihli 15 nolu celsede takipsiz bırakılmış ve 09.09.2022 tarihli yenileme dilekçesi ile yenileme talebinde bulunulmuş olduğunu, bu nedenle HMK’nın 150/4.maddesi uyarınca davaya kaldığı yerden devam edilmesi gerektiğini, 25.09.2019 tarihli celsede verilen dosyanın işlemden kaldırılması kararının usule ve hakkaniyete aykırı olduğunu, zira, müvekkilin önceki vekilinin dosyadan çekilmesine karşın müvekkile bilgi verilmemiş ve istifa dilekçesinin de müvekkile tebliğ edilmemiş olduğundan asil müvekkil duruşmaya iştirak edemediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/1 maddesinde; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” ve aynı maddenin altıncı fıkrasında ise; “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” hükümleri yer almaktadır. Somut olayda, 21/01/2016 tarihli tensip zaptının 1 nolu ara kararı ve 27/04/2017 tarihli 2 nolu celsede de HMK’nın 118-315 maddeleri gereğince yazılı yargılama usulüne tabii olduğunun yazılı olduğunun belirtildiği, yargılama sırasında mahkemece yargılama usulünün değiştiğine ilişkin bir karar alınıp taraflara tebliğ edilmediği, bu durumda yargılamanın yazılı yargılama usulüne göre yapılacağının kabulü gereklidir. 27/12/2016 tarihli ilk celseye davacı vekili katılmadığından dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 29/12/2016 tarihli dilekçesi ile yenileme talebi ile tensip yapılarak yargılamaya devam edildiği, 25/09/2019 tarihli duruşmada da davacı vekilinin azledilmesi ile vekillik sıfatını kaybettiği ve davacının hazır olmadığı açıklanarak davanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın incelenmesinde davacı vekilinin aynı tarihli mazeret dilekçesinin bulunduğu, davacı vekilinin yenileme talebi üzerine dosyanın yenilerek yargılamaya devam edildiği, 02/02/2022 tarihli duruşmaya davacı vekilinin katılmadığı, hazır olan davalı vekilinin de duruşmayı takip etmediğini beyan etmesi üzerine dosyanın 3. kez işlemden kaldırılmasına ve HMK’nın 150/6 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 09/02/2022 tarihli dilekçesi ile dosyanın yenileme talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Dosyanın son kez işlemden kaldırıldığı 02/02/2022 tarihli duruşmadan önceki 15/09/2021 tarihli duruşmaya davacı vekilinin katılmadığı, mazeret dilekçesi verdiği, mahkemece mazeretin kabulüne, duruşma gün ve saatinin talebi gibi “Uyap sisteminden öğrenilmesine” karar verildiği ve davacı vekiline bir sonraki duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.Bu durum karşısında 15/09/2021 tarihli celsede mahkemece davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilip de duruşma gün ve saatinin UYAP sistemi üzerinden öğrenilmesine karar verilmiş olan davacı vekiline, dosyadaki gider avansı kullanılmak suretiyle duruşma günü ve saatinin tebliği ile yargılamaya devam edilmesi gerekirken, aksinin kabulü ile yazılı şekilde dosyanın işlemden kaldırılarak HMK’nın 150/6 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022