Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/946 E. 2023/1184 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/946
KARAR NO: 2023/1184
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
NUMARASI: 2019/348 Esas – 2021/67 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.06.2011 günü davalı şirket … Sigorta A.Ş. sigortalısı … plaka sayılı araç ile müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı otobüsün yapmış olduğu kaza neticesinde müvekkilinin ağır bir biçimde yaralandığını olayda … kusurlu olup müvekkilinin … plakalı otobüste yolcu konumunda olup kusuru bulunmadığını, Trafik kazasında davacı müvekkilinin bedensel zarara uğraması nedeniyle 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca geçici – kalıcı maluliyet ve bakım gideri yönünden maddi tazminat tutarı belirlenerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere her bir alacak için 50,00 TL nin, sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere kaza tarihinden işletilecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet vererek, davacının malul kalmasına neden olduğu iddia edilen … plakalı araç, müvekkili … Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, geçici işgöremezlik tazminatı talepleri trafik sigortası genel şartları, poliçe özel şartları ile KTK hükümleri itibariyle poliçe teminatına dahil olmadığını, müvekkili olan şirket aleyhine avans faizi işletilerek hüküm kurulması talebi açıkça hukuka ve içtihatlara aykırı olduğunu davanın usulden reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “466,26 TL geçici iş göremezlik tazminatının 17/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacının sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri, tazminat taleplerinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ATK tarafından düzenlenen raporun eksik ve hatalı olduğunu, raporda her ne kadar davacının geçirmiş olduğu trafik kazasında maluliyetinin oluşmadığı belirtilmişse de bu durum gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin her geçen gün maluliyeti artarak devam ettiğini ve yüzünde meydana gelen araz nedeniyle hayatında güçlük yaşadığını ve günlük aktivitelerini yerine getiremediğini, raporun müvekkili muayenesi yapılmadan tanzim edildiğini, kaza sebebiyle müvekkilinde meydana gelen skar izlerinin ciddi boyutta olmasına rağmen maluliyet tayinine mahal olmamasının mümkün olmadığını, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 20.06.2011 tarih, … nolu adli raporu, 20.06.2011 tarihli müşahede evrakında; alında 2 adet 2 cm’lik cilt kesisi, 1 adet 2×1 abrazyon olduğunun tespit edildiğini, yaranın iyileşme sonrası özürlülüğe veya meslekte kazanma gücü kaybına yol açacak en önemli nedenlerden bir tanesinin de yaranın iyileştikten sonraki rengi olduğunu, hiperpigmente veya hipopigmente bir iyileşme olabileceğini ve bunun da verilecek oranı hekimin kanaatini etkileyeceğini, müvekkilinde saptanan skarların; yüzde sabit iz niteliğinde olduğundan kalıcı izler kapsamında olduğunu, bugün Emniyet Teşkilatı ve Askeri meslek gruplarında başta yüzde olmak üzere vücuttaki kalıcı izler ve şekil bozukluklarının, kişinin işe alınmasına engel oluşturduğu, estetik görünümünde kalıcı bozukluk olmayan kişilerin daha avantajlı olduğunun bilinen bir gerçek olduğunu, Yargıtay kararları ışığında müvekkilinin muayenesi gerekli şekilde yapılmadan mütalaanın düzenlenmesinin eksik inceleme yapıldığının göstergesi olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 20/06/2011 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile davalıya zmms ile sigortalı … plakalı araçlar arasında çift taraflı meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da üniversitelerin Adli Tıp bölüm başkanlıklarının, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’unda ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları) Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporu Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olup, kaza tarihine uygun yönetmelik hükümleri uygulanmıştır. Ancak ATK maluliyet raporunun davacının muayenesi yapılmadan düzenlenmesi doğru olmamıştır. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi, kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra davacının muayenesi de yapılarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından kaza ile maluliyet arasında illiyet bağının kurulduğu yeni bir maluliyet raporu alınması ve tespit edilecek maluliyet oranına göre göre aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/06/2023