Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/936 E. 2023/1719 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/936
KARAR NO: 2023/1719
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/10/2020
NUMARASI: 2017/511 Esas – 2020/435 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 04/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.08.2012 tarihinde Pazar-Rize yakınlarında meydana gelen trafik kazası sonucu davalı sigorta şirketine ZMSS bulunan ve diğer davalı adına kayıtlı olan … plakalı araç sürücüsünün asli kusuru sonucunda … plakalı diğer araca arkadan çarptığını ve o sırada kaldırımda bulunan müvekkiline çarparak müvekkilinin ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalı sigortaya davadan önce başvuru yapıldığını ve bir kısım tazminat ödendiğini fakat ödenen bedelin gerçek zararı karşılamadığını, KTÜ Tıp Fak. Adli Tıp tarafından düzenlenen özürlü sağlık raporuna göre her ne kadar %5 oranında özüre sahipse de özür oranı daha yüksek olduğunu, belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, HMKnun 107. maddesine göre belirlenecek maddi tazminat miktarına ileride artırmak kayıt ve koşulu ile şimdilik 5.000 TL (davadan önce tahsil edilen bedelin tenzilinden sonraki bakiye alacak) iş gücü kaybı maddi tazminatın ve 1.000 TL de bakım-bakıcı giderleri zararının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden isteyecek %17 ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, 70.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden isleyecek % 17 ticari avans faizi ile birlikte davalı … Ür. Dağ. A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; maddi ve manevi tazminat istem hakkının zamanaşımına uğradığını, kazada müvekkili şirketin işleteni olduğu araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığının, dava dışı …’ın maliki olduğu … plaka sayılı aracın kusur durumunun araştırılması gerektiğini, davacı davalı sigorta tarafından bir kısım tazminat ödemesi yapıldığını kabul ettiğini, ancak ne kadar ödeme aldıklarını ve hasar dosyasını açıklamadıklarını, davada davacının da kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin işleteni olduğu … plaka sayılı araç gerek maddi tazminat gerekse manevi tazminat yönünden … Sigorta A.Ş.ye zorunlu mali sorumluluk , kasko poliçesi ve ihtiyari mali mesuliyet ve ferdi kaza sigorta poliçesi (manevi tazminat talepleri teminata dâhil) ayrı ayrı yaptırıldığını, davacının talep etmiş olduğu manevi tazminatın sınırların oldukça üstünde ve fahiş olduğunu, 27.02.2017 tarihinde alınan ATK raporunda iş gücü kaybının %5 olduğu bildirildiğini, gerek oran gerekse rapor içeriğine bakıldığında dava dilekçesinde anlatıldığı gibi abartılı bir maluliyet olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile 2.450,04 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden kısmi ödeme tarihi olan 04.04.2017 tarihinden itibaren, davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş. yönünden kaza tarihi olan 13.08.2012 tarihinden itibaren işletilecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, Davacının bakım-bakıcı gideri talebinin reddine, Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13.08.2012’den itibaren işletilecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, Fazla talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … Ür. Dağ. A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin karar verildiğini, bakiye maddi zararın bulunup bulunmadığı araştırması usul ve yasaya aykırı bir şekilde yapıldığını, sigortacı sigortasının kusur oranına göre değil, poliçedeki sınırı aşmamak üzere zararın tamamını ödemekle yükümlü olduğunu, tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olacağını, zarar görenin borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebileceğini ve borçluların sorumluluğunun borcun tamamı ödeninceye kadar devam edeceğini, müteselsil sorumluluk gereği hak sahipleri, zarardan ayrı ayrı değil müteselsilen sorumlu bulunan kişilerden herhangi birine karşı tazminat taleplerini ileri sürebileceklerini, kaza tarihi itibariyle geçerli sigorta limitleri çerçevesinde zararı karşılamak zorunda olduğunu, seçimlik hak davalılar yönünden kullanılmış olduğunu, kazada davacı müvekkilin kusursuz olduğu, kusurlu sürücülerin kusur oranlarının birbirlerine karşı ikame edilecek olan rücu davasında göz önünde bulundurulması gerektiğini kaza nedeniyle sürekli maluliyeti ve geçici iş göremezliği bulduğu tespit edilen müvekkilin 1 gün bile bakıcıya ihtiyaç duymadığının kabulü hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Mahkeme tarafından maddi tazminat yönünden davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin AAÜT’nin 13/3. m. hükmüne aykırı bir şekilde tespit edildiğini, hükmedilen manevi tazminat meblağı, müvekkilin uğramış olduğu psikolojik yıkım ve sosyal olumsuzlukların sebep olduğu zararı karşılamaya yeterli olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Ür. Dağ. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maddi ve manevi tazminat isteminin zamanaşımına uğramış olduğunun, gerekçeli kararda değerlendirilmediğini, talep edilmeyen bir kalem olan geçici iş göremezlik tazminatına taleple bağlılık ilkesi gereği hükmedilmemesi gerektiğini, Yerel Mahkemece hatalı değerlendirme sonucu davacı lehine 2.450,04-TL geçici iş göremezlik tazminatı hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının aracın yanında sıradan bulunan biri olmadığı aracı tamir etmek için aracın yanında olduğu kendisinin de gerekli tedbirleri almadığını ancak Adli Tıp Kurulu raporunda bu husus hiç dikkate alınmadığını, söz konusu davada davacının da kusurlu olduğunu, zira trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde kaza mahallinde davacının 2918 sayılı KTK’nun diğer kusurlardan olan 59. maddesi gereğince “hatalı duraklama ve parklama yapmak” kusurlarını işleyen … plaka sayılı aracı tamir etmek için yanında bulundukları sırada yaralandığını, kusura ilişkin ek rapor alınması talep edildiğini, Yerel Mahkemece itirazlar değerlendirilmeksizin rapor hükme esas alındığını, diğer sürücü …’un müterafik kusuru dikkate alınmadan 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin fahiş olduğunu, cevap, açıklama ve delillerin gerekçeli kararda tartışılmadığını, sadece bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporlarına atıfta bulunulmakla yetinildiğini, belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 13.08.2012 günü saat 16.10 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile Pazar istikametinden Ardeşen istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde, yolun sağında arıza nedeniyle duraklamakta olan sürücü …’a ait … plakalı kamyonetin arka kısımlarına çarpması sonucu … plakalı kamyonetin sağ tarafında bulunan davacının yaralandığı trafik kazası meydana gelmesi nedeniyle eksik ödenen tazminatın talep edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan 16.07.2018 tarihli kusur raporunda davalıya ait araç sürücüsü …’un % 80 oranında kusurlu, dava dışı diğer sürücü …’un % 20 oranında kusurlu, davacı …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiği, olay nedeniyle Pazar Sulh Ceza Mahkemesine sunulmak üzere hazırlanan 29.04.2013 tarihli keşfe binaen hazırlanmış dosyada mevcut 06.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü …’un asli kusurlu olduğu, sürücü …’un tali kusurlu olduğunun belirlendiği, anlaşılmakla raporların birbiriyle örtüştüğü, dosya kapsamı ile olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılmakla kusura ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları).Somut uyuşmazlıkta Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulundan alınan 25/09/2018 tarihli maluliyet raporunda, kaza tarihine göre uygulanması gereken Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri esas alınarak davacıda dava konusu edilen trafik kazasına bağlı olarak oluşan yaralanmanın maluliyet oluşturup oluşturmadığı konusunda illiyet bağını da ortaya şekilde yapılan değerlendirmeye göre davacının meslekte kazanma gücünü % 3,3 oranında kaybettiği ve geçirdiği kaza nedeniyle 4 aya kadar geçici iş göremez hale geldiği tespit edilerek bildirilmiştir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan maluliyet raporunun dosya kapsamı ve davacının kaza nedeniyle düzenlenen tüm tıbbi belgeleri de incelenerek maluliyet oranının tespiti açısından kaza ile yaralanma arasındaki illiyet bağı da açıklanarak kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olmasına göre bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde değildir. Mahkemece davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle bakım ihtiyacı bulunup bulunmadığı, varsa bu ihtiyacın oranı ve süresi belirlendikten sonra miktarının tespiti için konusunda uzman adli tıp uzmanı doktor bilirkişi tarafından sunulan 18.03.2020 tarihli raporda”13.08.2012 tarihinde trafik kazasında yaralanan …’ın yapılan tedavilerinin kazada yaralanması ile ilgili ve uygun olduğu, sağ ayak bileği kırığı nedeniyle konservatif tedavi yapıldığı ve günlük yaşamını sürdürmek için başkasının desteğine ihtiyacı olmadığı, bakıcı gideri olmadığı” tespit edildiğine göre bakıcı giderine; Yine hükme esas alınan aktüerya raporunda, davadan önce sigorta şirketinin ödeme tarihi olan 04.04.2017 tarihi itibariyle hesaplanan sürekli işgöremezlik tazminatın karşılandığı anlaşılmakla sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Dava konusu kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 89 ve 66 maddelerine göre, ceza dava zamanaşımı 8 yıldır. Kaza tarihi olan 13/08/2012 tarihi ile dava tarihi olan 31/05/2017 tarihi dikkate alındığında 8 yıllık ceza dava zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafın zamanaşımına yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanması, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/1.maddesi kapsamında davacı lehine verilen manevi tazminat miktarı, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygundur. Bu nedenle davacı ve davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı da yerinde değildir. 6100 sayılı HMK’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1. maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, dava dilekçesinde geçici iş göremezlik yönünden talep olmadığı halde taleple bağlılık kuralına aykırı olacak şekilde talep aşılmak suretiyle, bilirkişi raporunda hesaplanan 2.450,04 TL geçici iş göremezlik tazminatı için hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ancak davalı … Sigorta A.Ş.’nin istinaf talebi bulunmadığından davacı yararına usuli kazanılmış hak nedeniyle hüküm sadece istinaf talep eden davalı bakımından düzeltilmiştir. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı … Dağıtım A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek geçici iş göremezlik tazminatı talebi konusunda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, geçici iş göremezlik tazminatı talebi ile ilgili usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş ve aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- Davacı vekilinin yukarıda esas numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-A- Davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: Davanın KISMEN KABULÜ ile 1-)2.450,04 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden kısmi ödeme tarihi olan 04.04.2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalılardan müşteriken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş. yönünden geçici iş göremezlik tazminatı talebi konusunda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, 2-)Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, 3-)Davacının bakım-bakıcı gideri talebinin reddine, 4-)Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13.08.2012’den itibaren işletilecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalı … Tarım Ürünleri Dağıtım A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, Fazla talebin reddine, 3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 850,46-TL harçtan peşin alınan 259,58-TL harcın mahsubu ile bakiye 590,87 TL harcın, (davalılardan … Sigorta A.Ş.’nın sorumluluğu 167,36 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-)Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvuru harcı, 259,58-TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 295,58-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5-)Davacı tarafından yapılan 1.250,00 TL bilirkişi ücreti ve 650,05-TL müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 1.900,05-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 311,26-TL’sinin (davalılardan … Sigorta A.Ş.’nın sorumluluğu 61.25 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Maddi tazminat yönünden; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 2.450,04-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, Manevi tazminat yönünden; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı … Dağıtım A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, 7-)Davalılar duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Maddi tazminat yönünden; red ve kabul oranına göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, Manevi tazminat yönünden; red ve kabul oranına göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş.’ye verilmesine, 8-)Davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş. Tarafından yapılan toplam 70 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 58,53 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş.’ye verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş. üzerinde bırakılmasına 9-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya/vekiline iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-a)Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, b) İstinaf aşamasında davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş. tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … Ürünleri Dağıtım A.Ş. verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/10/2023