Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/921 E. 2023/235 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/921
KARAR NO: 2023/235
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 22/01/2021
NUMARASI: 2018/837 Esas – 2021/59 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 07/06/2015 günü Amasya-Zile il yolunda tek araçlı yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin de içinde bulunduğu … plakalı minibüs sürücüsü …’ın belirtilen mevkide, “sağa tehlikeli viraja hızını yeterince azaltmadan girdiğinden dolayı gidiş istikametine doğru yolun solundan yoldan çıkarak yaklaşık %70 eğimli tarla üzerine minibüsün sağ ön kısmını çarparak, sağ yan tarafa devrilmesine” ve müvekkilinin ağır yaralanmasına, malul kalmasına sebep olduğunu, kazadan sonra müvekkilinin uzun bir süre hastanede tedavi gördüğünü, müvekkilinde çene kırılması meydana geldiğini, cerrahi ameliyatlar geçiren müvekkilinin yüzünde sabit iz oluştuğunu, buna bağlı olarak konuşma güçlüğü yaşadığını, … plakalı araç sürücüsü hakkında Zile Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/1240 numarasıyla soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin inşaat ustası olup hayatını bedeni çalışması karşılığında idame ettirdiğini, malul kalan müvekkilinin asgari toplam maddi zararının 500.000,00 TL civarında olup iş bu zararın karşılanması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik toplam 500,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak artan oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 2.962,16 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Başvurunun anılan zamanaşımı süreleri geçtikten sonra yapıldığını, zamanaşımı itirazları doğrultusunda başvurunun reddi gerekeceğini, kazaya karışan aracın ticari amaçla taşımacılık yaptığını, sorumluluğun zorunlu karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortacısının olduğunu, müvekkili şirketin karayolları trafik kanunu’nun 91. maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası (zmms) uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınrlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, davacı vekilince, geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu olduğu ileri sürülmekte ise de, müvekkili şirketin poliçe dâhilinde söz konusu taleplerle ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile; Davanın sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden reddine, 2.962,16 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle davacının söz konusu kaza neticesinde ağır ve ciddi şekilde yaralanarak malul kaldığını ve bu kazada yolcu konumunda olmasından dolayı herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dosyada tek bir rapora bağlı kalınarak hüküm kurulduğunu, 07/06/2015 tarihli trafik kazası nedeniyle iş göremezlik oranı ve süresinin tespiti için davacı hakkında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından rapor tanzim edilmiş olup söz konusu trafik kazasına bağlı bir maluliyeti olmadığının tespit edildiğini, dosya kapsamında araştırılarak hazırlanmış olan işbu raporun eksik olup davacının gerçek maluliyet oranını göstermediğini, davacının söz konusu kazadan dolayı dişlerini kaybettiğini ayrıca vücut bütününde kalıcı bir denge bozukluğu oluştuğunu, ancak ilgili ve gerekli araştırmalar yapılmadan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Başkanlığı tarafından dosya kapsamında bulunan tüm belge, bilgi ve davacının sağlık durumu incelemesi yapılmadan hatalı bir tespite ulaşıldığını, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre Adli Tıp Kurulu’ndan rapor alınmadan karar verilmesinin bozma sebebi olarak görüldüğünü belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları). İlk Derece Mahkemesince tazminatın belirlenmesinde Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nınca kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmış olması, yine Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre ATK’dan rapor alınmasına ilişkin ara karar alndığı halde bu ara karar yerine getirlmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, ATK’dan ya da başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi, kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması ve tespit edilecek maluliyet oranına göre aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/02/2023