Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/883 E. 2021/1292 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/883
KARAR NO: 2021/1292
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 31/12/2018
NUMARASI: 2017/455 Esas – 2018/1498 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı şirketin sigortalısına ait … plakalı araç sigortalı tarafından davalı … Kargo A.Ş.’ye kiralandığını, 29/11/2012 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davalıların kusuru nedeniyle davaya konu araç hasarlanmış olup davacı şirket sigortalısına 9.663,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, davalıların, Bakırköy … İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen icra takibine konu ödeme emrine haksız olarak itiraz ettiğini, borçluların uzun bir süredir davacıya olan borçlarını ödemediklerini belirterek borçluların icra takibine karşı yaptığı haksız itirazın iptaline ve haksız itirazı sebebiyle boçlulara %20 den az olmamak üzere hasar tarihi itibariyle mevduata uygulanan en yüksek avans (ticari) faiz uygulanmak sureti ile tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Kargo vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca icra dosyası kapsamında itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinin geçmiş olması halinde davanın süre yönünden reddini talep ettiklerini, davacının sigortalısına ait … plakalı aracın davalı şirkette kiralık olarak çalışmakta olduğunu, aracın davalı şirketin Aktarma Merkezinden yük alarak diğer birimlere taşıma yapmakta olduğunu, davaya konu olayda da aracın davacının sigortalısı/araç maliki tarafından Aktarma Merkezine bırakıldığını, aracın yükleme esnasında hareket ettirilmesi gerektiğinden, görevli tarafından manevra ettirilmesi esnasında aktarma merkezi içindeki bir diğer araca çaptığını ve hasarlandığını, davacı şirket davalı şirket görevlisinin kusuru nedeni ile aracın hasarlandığından bahisle huzurdaki davayı açmışsada davacı şirketin bu hasar nedeniyle rücu hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı sürücü …’ya tebligat yapılmış cevap verilmediği anlaşılmış,bilirkişi raporu tebliğinden sonra ise raporu kabul etmediğini, Kasko poliçesi kapsamında aracı fiilen kullanan kişinin 3.kişi sayılmayacağını sigortacının rücü hakkının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, Bakırköy … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davalı tarafın 9.663,00TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına, 9.663,00TL’sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına, 9.663,00TL”sına %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Kargo vekili ile davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Kargo vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte zamanaşımı itirazında bulunmalarına rağmen bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, poliçe kapsamında rücu şartları bulunmadığını, ödeme belgeleri ve temlikname bulunmadığını, kasko poliçesi kapsamında aracı kullanan kişiye rücu edilmesinin mümkün olmadığını, davada müvekkili şirketin işleten sıfatının tartışılmasının gerekli olmadığını, bu uyuşmazlığın poliçe genel şartları çerçevesinde değerlendirilmesi ve davacı sigorta şirketinin rücu hakkının bulunup bulunmadığının poliçeye göre değerlendirilmesi gerektiğini, 10/10/2018 tarihli ek raporda araçtaki hasar bedelinin parça ve işçilik bedelleri de piyasaya rayiçlerine uygun olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte zamanaşımı itirazında bulunmalarına rağmen bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, poliçe kapsamında rücu şartları bulunmadığını, ödeme belgeleri ve temlikname bulunmadığını, kasko poliçesi kapsamında aracı kullanan kişiye rücu edilmesinin mümkün olmadığını, bu uyuşmazlığın poliçe genel şartları çerçevesinde değerlendirilmesi ve davacı sigorta şirketinin rücu hakkının bulunup bulunmadığının poliçeye göre değerlendirilmesi gerektiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, kasko poliçe kapsamında sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemi ile yapılmış takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava dışı sigortalı … adına kayıtlı, davacı sigorta şirketi tarafından genişletilmiş kasko sigortası ile sigorta kapsamına alınmış davaya konu … plakalı kamyonun uzun süreli olarak davalı … Kargo A.Ş.’ye kiralandığı, davalı şirketin kullanımında iken diğer davalı …’nın kullanımında olduğu sırada park halindeki … plakalı araca çarpması ile sigortalı araçta oluşan hasarın davacı tarafından 38/12/2012 tarihinde ödenmesi ile davalılar aleyhine 01/03/2013 tarihinde rücuen tahsili için takip başlattığı, takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde rücuen tahsil için takip başlatılmış olmakla zamanaşımının geçmediği ve itirazın iptali davasının itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerekmekte olup somut uyuşmazlıkta itiraz dilekçesi tebliğ edilmediğinden dava süresindedir. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ve fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütünü sigortanın teminatı kapsamındadır. 01.04.2013 yürürlük tarihli Kasko Sigortası Genel Şartları ilgili bölümünde genişletilmiş kasko sigorta poliçesi; yukarıda yer alan teminat gruplarının tamamı ve bu genel şartlarda ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek risklerden bir kısmı için teminatın verildiği ürün olarak tanımlanmıştır. TTK’nın 1429. maddesine göre, sigortacı aksine sözleşme yoksa sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararların tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacı ile bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez. Diğer taraftan, TTK.nun 1282. maddesi uyarınca sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre de, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. TTK.nun mal sigortasına ilişkin 1278.maddesine göre (6102 Sayılı TTK’nun 1429 ve 1453.maddeleri) mukavelede aksine hüküm olmadıkça sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukuken mesul bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarların tazminiyle yükümlüdür. Fakat hiçbir halde sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kastından doğan hasarları tazmine mecbur olmaz. Somut olayda, davalı şirkete, uzun süreli araç kiralama sözleşmesi kapsamında davacının sigortalısı … tarafından kiralanan dava konusu araç davalı şirketin Aktarma Merkezinde yükleme esnasında hareket ettirilmesi sırasında kiracı şirketin görevlisi olan diğer davalı tarafından manevra ettirilmesi esnasında aktarma merkezi içindeki bir diğer araca çarpıp hasarlanmıştır. Davacı kasko sigorta şirketi araç hasarını karşılamış olduğundan ve hasarın kasdi bir eylem ile olduğu iddiası da ileri sürülmediğine göre sigortalının rızası ile aracı elinde bulunduran davalı kiracı şirket ve onun sürücüsü 3. kişi olmadığından davalıların sigorta ettiren dışında kabul edilmesi söz konusu olamayacağından ve teminat dışı hallerden de sayılamayacağından davacının kasko poliçe kapsamında davalılara rücu hakkı bulunmadığı gözetilmeden davanın kabulü kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalıların istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın her iki davalı yönünden reddine karar verilmiştir. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 165,05 TL’den mahsubu ile bakiye 110,650 TL’nin davacıya iadesine, 3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4- Davalı … Kargo A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirtirdiğinden Avukatılık ücret tarifesine göre, hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Kargo A.Ş. ye verilmesine, 9-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … Kargo A.Ş. ile davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-a)İstinaf aşamasında davalı … Kargo A.Ş. tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … Kargo A.Ş.’ye verilmesine, b)İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 35,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya …’ya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/07/2021