Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/848 E. 2023/924 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/848
KARAR NO: 2023/924
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/10/2020
NUMARASI: 2019/562 Esas – 2020/513 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete kasko sigortalı bulunan davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin maliki bulunduğu … plaka nolu aracın, dava dışı ehliyetsiz sürücü sevk ve idaresindeyken 03/01/2019 tarihinde kaza yaptığını ve aracında hasar meydana geldiğini, bu sebeple müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açıldığını ve hasarlı parçaların tedarik edildiğini, parça tutarı olan 9.555,36 TL’nin tedarikçi firmaya ödendiğini, söz konusu dosyaya ait hasar evraklarının incelenmesi neticesinde sigortalı aracı kullanan sürücünün, 15/12/2018 tarihinde sürücü sertifikası aldığı ve bu belge ile araç kullandığının, ehliyetini ise hasardan sonra 05/02/2019 tarihinde aldığının anlaşıldığını, bu durumda Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5.4. maddesinin ihlal edildiğini ve meydana gelen zararın sigorta teminatı dışında kaldığını, davaya konu kaza sonucunda davalı sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine yasal takip yapılmış ise de davalının ilamsız takibe itiraz etmesi sebebiyle icra takibinin durdurulduğunu belirterek itirazının iptaline, davalı aleyhine icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kabulüne, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin talep edildiği şekilde devamına” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Araçtaki hasarın alacaklı sigorta şirketince sigorta kapsamında kabul edilerek parça tedariki sureti ile onarım yapılmış olduğunu, bunun ise davacı/alacaklının inisiyatifinde ve sorumluluğunda olduğunu, davacı şirketin ödeme yaptıktan sonra yaptığı dosya incelemesinde sürücünün kaza tarihinde ehliyeti olmadığını sadece sürücü sertifikası olduğunun kendileri tarafından fark edildiğini belirtildiğini, müvekkilinin hiçbir şekilde alacaklı tarafı yanıltıcı bilgi vermediğini, sürücünün ehliyeti olduğuna dair beyanda bulunmamış, böyle bir belge sunmamış olduğunu, sürücünün sürücü sertifikası belgesinin, hasar dosyası açılışında sigorta şirketine ibraz edildiğini, dolayısı ile alacaklı tarafın bu belgeyi görerek hasar giderimini kabul etmiş olduğunu, davacı … şirketinin sürücü sertifikası ile sürücü belgesini ayırt edebilecek uzmanlıkta olduğunu, ödeme yaptıktan sonra böyle bir iddia ile yaptığı ödemeyi rücu etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin Türk Ticaret Kanunu uyarınca basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğunu, bu yükümlülüğe aykırı davranıştan doğan zararlardan/kayıplardan kendisinin sorumlu olduğunu, davacının eski parçaları müvekkile vermediğini, davacı/alacaklı şirket tarafından, 15.03.2019 tarih ve 91/91/251 sayı ile müvekkiline gönderilen yazıda, hasar bedelinin 9.55,36TL (KDV dahil) olarak kabul edilmiş iken, takip ile fahiş bir miktar talebinde bulunulmasına itiraz edilmiş olduğunu, sigorta tarafından gönderilen yazı dikkate alındığında yazıda belirtilen miktardan daha fazla isteyemeyeceğinin açık olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin teminat dışı hal iddiasıyla kendi sigortalısına rücu istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötüniyet veya muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Kasko Genel Şartları A.5.4.maddesinde aracın gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar teminat dışı hal olarak sayılmıştır. Davacı tarafından sigortalı aracın kaza anında ehliyeti olmayan dava dışı sürücü tarafından kullanılması nedeni ile Kasko Genel Şartları A. 5.4. Maddesi gereğince teminat dışı olduğu , sigortalıya yapılan ödemenin iadesi talebi ile icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalıya ait, davacı şirkete kasko sigortalı … plaka aracın 03/01/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda hasarlandığı, kaza sırasında kasko sigortalı aracın dava dışı sürücüsü olan …’un sürücü sertifikası bulunduğu, 2918 sayılı KTK’nin 42/a bendinin 1. paragrafındaki “… motorlu taşıt sürücü sertifikasının sınıfına uygun sürücü belgeleri ile değiştirilmedikçe sahiplerine karayolunda araç kullanma yetkisi vermez” şeklindeki düzenlemeye göre sürücü sertifikasının sürücü belgesi yerine geçmediği, bu nedenle kaza sırasında sigortalı aracı kullanan sürücünün, sürücü belgesi bulunmadığından, meydana gelen zararın kasko sigortası teminat kapsamında olmaması nedeniyle davacı tarafından kasko poliçesi kapsmında ödemesi yapılan hasar bedelinin TBK’daki sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı sigortalıdan talep edebileceği anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 661,73 TL harçtan peşin alınan 166,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 495,73 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/05/2023