Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/833 E. 2023/1491 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/833
KARAR NO: 2023/1491
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/02/2021
NUMARASI: 2017/826 Esas – 2021/85 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/09/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili sigorta şirketine sigortalı ve davalı şirkete ait … plaka sayılı aracın karışmış olduğu trafik kazası sonucunda karşı tarafa ait … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar nedeniyle ilgilisine 31.000-TL ödemede bulunduklarını, müvekkili sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün 1.34 promil alkollü olması nedeniyle poliçe genel şartları kapsamında ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davacı tarafından Bakırköy …İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasından başlatılan icra takibine müvekkili şirketin takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Sabit görülmeyen davacının davasının reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşullar oluşmaması nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından 04.01.2021 tarihli ek rapora dayalı olarak kazanın salt alkolün etkisi ile meydana geldiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve gerekçenin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosyada mübrez raporlar ile çelişmekte olup hüküm kurmaya elverişli olmadığını, meydana gelen kazanın tek bir kaza olup, resmi makamlarca usulüne uygun olarak tutulan tek bir kaza tutanağının mevcut olduğunu, ek raporda belirlenen kanaatin mantık kurallarına aykırı ve açıkça kendi içinde çelişkili olduğunu, davacının malik olduğu araç sürücüsünün alkolün etkisiyle ilk çarpması ile oluşan hasar arasındaki illiyet bağını kesmediğini, kazaya sebep olan tek unsurun sigortalı araç sürücüsünün alkollü olarak aracı gereği gibi sevk ve idare edememesi olduğunu, dava dışı 3.kişinin aracının hava yastıklarının açılmasının, alkollü araç sürücüsü karşısında bir kusur olarak kabul edilmesinin açıkça hakkaniyete aykırı olduğunu, kazanın alkolün etkisiyle meydana geldiğinin açık olduğunu, kazanın iki ayrı bölüme ayrılarak değerlendirilmesi, varsayımsal ve bilimsel gerçeklikten uzak alkol değerlendirmelerinin son derece haksız olduğunu, raporlarda kazanın alkolün tesiri altında meydana geldiğinin ortaya koyulduğu halde, ek raporda kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmediği değerlendirmesinin tamamıyla mesnetsiz olduğunu, kök rapor ile ek rapor arasında bariz çelişkiler yer almasıyla birlikte ek rapor kendi içerisinde de çelişkiler barındırdığını ve çelişkilerin giderilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 04.04.2016 günü saat 23:30 sıralarında sürücü …, idaresindeki davacı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracı ile seyir halindeyken aracın sağ kısımları ile sürücü … idaresindeki … plakalı aracın sol komple kısımlarına sürtmesi sonucu aracının hava yastıklarının açıldığı ve aracının idaresini kaybederek sağ tarafta bulunan demir bariyere çarpması ile maddi hasarlı kaza meydana geldiği anlaşılmıştır.Kaza tespit tutanağında, … plakalı araç sürücüsü …’nun 56/1-A (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) kuralını ihlal ettiği tespit edilmiştir.Mahkemece bir makine mühendisi ve bir nörolog bilirkişiden oluşan heyetten 26/10/2018 tarihinde alınan raporda, “… kazanın meydana gelmesine münhasıran sürücünün alkollü olmasının etkili olduğu” belirlemesinde bulunulmuştur. İtiraz üzerine ATK 5.İhtisas Dairesinden alınan raporda,”… alkol düzeyi bireysel farklılıkları da elimine edebilecek 1,34 Promil düzeyinde bulunan … emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceğinin kabulü gerektiği, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği hususunun sadece kişinin alkol düzeyinin değerlendirilmesi ile tespit edilemeyeceği, kaza oluşumuna sebep olabilecek yol, araç, iklim durumu gibi diğer koşulların kazadaki rolünün tıbbi bir konu olmadığı, kusur sorulması halinde Trafik İhtisas Dairesi’nden görüş alınabileceği …” kanaati belirtilmiştir.Mahkemece itiraz üzerine bu kez Karayolları fen heyetinden, bir inşaat mühendisi, bir elektrik mühendisi (ulaşım etütleri şefi) ve bir nörolog bilirkişiden oluşan heyetten kök rapor ve itiraz üzerine de ek rapor alınmıştır.İlk Derece Mahkemesince oluşturulan 2. bilirkişi heyetine dava konusu ve talebe göre uzmanlığı bulunmayan “bir inşaat mühendisi, bir elektrik mühendisi (ulaşım etütleri şefi) eklenmesi” usul ve yasaya aykırı olmuştur. Yine 2. bilirkişi heyetinin kök ve ek raporlarının kendi aralarında, ayrıca birinci 1.bilirkişi raporu ile de çelişkili olduğu halde bu çelişki giderilmeksizin karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde İlk Derece Mahkemesince kusur oranları arasında çelişkinin giderilmesi ve kazanın münhasıran alkol etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediği konularında İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kuruluşlardan seçilecek iki trafik uzmanı ve bir nörolog bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı ve önceki bilirkişi raporları da incelenerek kusur konusunda çelişkileri giderici ve kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediği, alkol dışındaki başka etkenlerin de rol oynayıp oynamadığı hususlarında tereddüte yer vermeyecek, ayrıntılı, gerekçeli ve çelişkileri giderecek şekilde rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/09/2023