Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/828 E. 2023/448 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/828
KARAR NO: 2023/448
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
NUMARASI: 2016/813 Esas – 2020/665 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’in kullanmış olduğu … plaka sayılı araç ile yayalara yeşil ışık yanmakta iken yaya geçidinden karşıya geçen müvekkillerinin annesine çarptığı ve kaza sonucunda müvekkillerinin annesinin vefat ettiğini, davalı aleyhinde İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığı ve davalı sanığa taksirle ölüme sebebiyet vermeden ceza verildiğini, İstanbul CBS’nin soruşturma dosyasında aldığı rapora göre davalı …’in asli kusurlu olduğunu, yine yargılama sırasında mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre davalı …’in asli kusurlu olduğunu, davalı sürücü …’in kullanmış olduğu … plaka sayılı aracın o tarihte … San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğunu, … Ltd. Şti.’nin işleten sıfatı ile sorumlu olduğunu, kaza tarihinde kaya karışan aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin davalılardan … Sigorta Şirketi adına yapıldığını, annelerinin vefatı müvekkillerini derin bir üzüntüye soktuğunu, kazadan sonra annelerinin sağlığına bir an önce kavuşması için müvekkillerinin annelerini özel hastaneye götürdüklerini, hastanede kaldığı dönem için 35.000,00 TL ödediklerini ayrıca ölüm sonrası okunan dualar için hocaya ödenen para ve verilen yemek ve cenaze defin giderlerinin yaklaşık 1.000,00 TL’yi bulduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen 31/12/2013/2014 vadeli ve … poliçe nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, öncelikle davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiğini, kaza sırasında sigortalı aracın işletenin sigorta ettiren olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, trafik kazasından kaynaklı tedavi giderlerinin özel hastane devlet hastanesi ayrımı yapılmaksızın tamamen SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, davacı yanın ikamet ettiği belediye ve SGK’nın tüm cenaze masraflarını karşıladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu edilen olaya ilişkin açılan ceza davasının Yargıtay’da olduğunu, kesinleşmesinin beklenmesini talep ettiklerini, ceza yargılamasında mahkemenin müvekkilinin sunmuş olduğu hiçbir delili dikkate almadığını, yargılamada çok önemli derecede bir delil olan kamera kayıtlarının da dikkate alınmadan bilirkişi raporu düzenlendiğini, müvekkilinin kullanımında bulunan aracın trafikte seyri esnasında kırmızı ışık ihlali yapmadığını, trafiğin normal seyri içinde kendisine yeşil ışık yandıktan 3 saniye sonra harekete başlamış olduğunu, bu esnada seyir güzergahı üzerinde herhangi bir yayanın henüz yola girmemiş olduğunu, kazaya karışan yayalar ile müvekkilinin aynı anda hareket ettiklerini, vefat eden …’ın kendisine kırmızı ışık yandığı esnada yola girdiğinin kamera görüntüleri ile sabit olduğunu, dava konusu olayda müvekkilinin olayı gerçekleştirdiğine dair herhangi bir delil bulunmamasına rağmen sadece kesinleşmemiş ceza davası dosyasında kararın verilmiş olması illiyet bağının var olması şeklinde yorumlanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davanın kısmen kabulü ile, 35.000,00 TL tedavi gideri, 1.000,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 36.000,00 TL’nin davalılardan … ve … Sigorta Anonim Şirketinden (… bakımından olay tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … Sigorta Anonim Şirketi bakımından dava tarihi olan 27/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olacak şekilde) alınarak davacılara verilmesine, 2-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı … için 25.000,00 TL’nin olay tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren (davalı … yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden işleyecek avans faizi ile birlikte) davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Davacı … için 25.000,00 TL’nin olay tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren(davalı … yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden işleyecek avans faizi ile birlikte) davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Davacı … için 25.000,00 TL’nin olay tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren (davalı … yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden işleyecek avans faizi ile birlikte) birlikte davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davalı … Ltd. Şti. Yönünden davanın pasif husumet dava şartı yokluğundan HMK 114/1-d ve 115/2 madde uyarınca usulden reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta Şirketi vekili ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece davacı yanın sunduğu faturalar çerçevesinde 35.000 TL tedavi giderine hükmedilmiş olduğunu, trafik kazası sonucunda doğan ve belgelendirilebilen tüm tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacı yanın kendi isteğiyle özel hastaneye gitmesi sonucu doğan fark ücretinin de yasal olmadığını, müvekkili şirketin sigorta ettiren diğer davalı … Ltd. Şti’nin işleten sıfatıyla doğan sorumluluğunu teminat altına aldığını, davanın … Ltd. Şti. açısından reddine karar verildiğinden … Turizm’in halefi sıfatına haiz olan müvekkili şirket açısından davanın kabul edilmesinin hatalı olduğunu, diğer davalı açısından yasal faize hükmedilmişken müvekkil şirket aleyhine avans faizine hükmedilmesinin çelişkili olduğunu, manevi tazminat için müvekkili şirket aleyhine hatalı olarak kaza tarihinden faize hükmedilmiş olduğunu, İBB Mezarlıklar Daire Başkanlığı tarafından verilen cevabi yazıda da sadece 100 TL yer bedeli tahsil edildiğinin belirtildiğini, davacının kendi örf, adet ve inanışına göre yaptığı masrafların müvekkili şirkete yansıtılamayacağını, cenazenin taşıma, yıkama, gömülmesi gibi tüm kalemlerin belediyece karşılandığını, olay anında sigortalı araç sürücüsüne kırmızı ışık yandığına ilişkin hiçbir somut delil bulunmadığını, sigortalı aracın nizami olarak yeşil ışık yanarken seyrini sürdürdüğünü, hal böyleyken atfedilen tam kusurun hatalı olduğunu, müteveffanın ve davacıların yaşı, herhangi bir kastın söz konusu olmaması gibi hususların nazara alındığında hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında iki üyesi FETÖ’den meslekten atılmış 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, lehte deliller toplanmadan, tüm talepleri reddedilerek olaya Cumhurbaşkanı’nın seçim kutlamalarına katılmış kişi penceresinden bakılarak adeta intikam duyguları ile en yüksek sınırdan ceza verilmiş ve dosya henüz kesinleşmemiş olduğunu, sanık vekilince Ağır Ceza Mahkemesi heyeti aleyhine Hakim ve Savcılar Yüksek Kuruluna yapılan şikayetin de etkisi olduğu çok açık olduğunu, eldeki davanın da ceza dosyasının gölgesinde yürütüldüğünü, ceza dosyasında alınan illiyet bağına ilişkin ATK raporu ile yetinildiğini, kusura ilişkin ATK raporlarının bu dosyaya da yansımış olduğunu, ATK kendi ile çelişkiye düşmeme adına ceza dosyasındaki raporun gölgesinde adeta kopyala yapıştır yöntemi ile rapor düzenlediğini, kusur yönünden de tartışılabilir bu raporlar nedeniyle ATK Genel Kurulu süzgecinden geçirilmesinin adil yargılanma hakkı doğrultusunda zorunluluk olduğu savunmalarını da dikkate alınmamış, gerekçeli kararda da konunun değerlendirmeye alınmadığını, illiyet bağı yönünden mahkemece ceza dosyasındaki ATK raporu ile yetinilmiş, hem bu rapora dayanıp hem de kesinleşmeyen ceza dosyasını beklememek hatalı olduğunu, dosyada … Hastanesinde fizik tedavi servisinde geçen 9-30 eylül tarihleri arasındaki tedavi süreci ile hiçbir bilgi mevcut olmadığını, bu husus adli tıp raporunda da belirtilmiş olduğunu, ATK raporunda olay-ölüm arasında nedensellik bağı kurulmuş ve ölümün kafa travması sonucu meydana geldiği açıklanmış, ancak her iki hastahanede de hastanın geçmişten getirdiği diğer hastalıkları olan diyabet, zatürre, kalp yetmezliği, tansiyon gibi rahatsızlıklarına yönelik tedavi uygulanmış, beyin kanaması için ameliyata veya kanın enjeksiyonla absorbe edilmesine dahi gerek görülmemiş, kafatasında kırık olmadığı gibi adli muayenede saptandığı üzere kanama minimal düzeydedir, hastane sürecinde bu yöne ilişkin olarak sadece muhtemel epilepsi riski düşüncesi ile önleme amaçlı … adlı ilaç kullanılmış, bu nedenle de maktule Hicabiye her iki hastanede de Beyin Cerrahisi veya Nöroloji servislerinde yatırılmamış, Okmeydanı Hastanesinde yoğun bakım servisinde, … Hastanesinde ise önce dahiliye sonra fizik tedavi daha sonrada enfeksiyon servislerinde son bir ayda ise yoğun bakım servisinde yatırılmış olduğunu, tomografi raporları ve görüntüleri ve konsültasyon raporları ile kan tetkikleri olmadan yeterli, bilimsel bir rapor düzenlenemeyeceğini, Mahkemece bu hususların göz ardı edilerek hüküm verildiğini, ceza dosyasındaki yetersiz özel daire raporu ile yetinilmeyerek genel kuruldan eksik belgeler tamamlanarak ek rapor alınması gerektiğini, tanıkların neler anlatacağı bilinmeden tanık taleplerinin reddinin de doğru olmadığını, manevi tazminat takdir edilirken davalının ekonomik gücünün göz önüne alınmadığını belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. KTK’nın 3 ve 85/1 maddelerine göre kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Somut olayda, davalı … Taş. Gıda Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. aracın ruhsat sahibi olduğu ve dava dışı … A.Ş arasında Şoförsüz Araç Kiralama Hizmeti Alım İşi Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin 9.11 ve 51. maddesine göre, 61 araç için 01/11/2013-31/12/2015 tarihleri arasını kapsadığı, 16.1 ve 21. maddelerine göre ZMMS ve Kasko poliçelerinin yüklenici tarafından yaptırılacağının belirtildiği, sözleşme ekinde bulunan listede davaya konu araç plakasının yazılı bulunduğu, davalı sürücünün ceza dosyasında alınan savunmasında Belediye çalışanı olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Kazaya sebebiyet veren araç kaza tarihinde davalı işletenin elinde bulunmadığı, uzun süreli kira sözleşme ihalesi ile dava dışı … teslim edildiğinden araçta fiili hakimiyeti bulunmayan davalı … Taş. Gıda Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin husumeti bulunmadığına yönelik mahkeme kararı yerindedir. Ancak aracın uzun süreli kiraya verilmesi davalı trafik sigortacısının sorumluluğunu sona erdirmeyeceğinden bu yöne değinen davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf davacının meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarının tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu durumda Mahkemece, İBB yazı cevabında belirtildiği şekilde defin giderine ilişkin talebin 100 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmamıştır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/8182 E. ve 2022/1359 K. sayılı kararı). Dava dilekçesinde olay tarihinden itibaren faizi talep edilmiştir. Talep edilen faizin türü belirtilmemiştir. Mahkemece talebi aşar şekilde sigorta şirketi aleyhine avans faizine hükmedilmesi ile … Sigorta Anonim Şirketi bakımından maddi tazminat için dava tarihi tarihinden, manevi tazminat için olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunduğunu, KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçtiğini belirlemiş ancak geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin/ Güvence Hesabının sorumluluğu devam ettiğini vurgulamıştır. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları). Heyetçe değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan Adli Tıp Kurumunca düzenlenen kusur raporunun olaya ilişkin cd. görüntü kayıtları incelenerek düzenlendiği ve müteveffa yayanın kusursuz, davalı sürücü …’in ise %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, aynı olaya ilişkin yapılan ceza yargılamasında Adli Tıp Kurumundan aldırılan kusur raporunda ise müteveffa yayanın kusursuz, davalı sürücü …’in asli kusurlu olduğu belirtildiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece alınan kusur raporu, Ceza mahkemesinde alınan kusur raporu ile aksi ispat edilinceye kadar geçerli kaza tespit tutanağının birbiri ile örtüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü, alınan kusur raporunun kamera görüntü kayıtları incelenmek suretiyle düzenlendiği nazara alındığında İlk Derece Mahkemesince tanık dinletme ve ceza dosyasının bekletici mesele yapılması taleplerinin reddine karar verilmesinde usule ve yasaya aykırılık bulunmadığından kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Aynı olaya ilişkin ceza soruşturması aşamasında ATK 1. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen otopsi raporunun heyet tarafından düzenlendiği, bu raporda desteğin tüm tıbbi kayıtları ile … Hastanesinde bulunan tıbbı kayıt ve belgeleri de incelenerek ve değerlendirilerek desteğin ölümü ile trafik kazası arasında illiyet bağı bulunduğunun tespit edildiği, ceza dosyasındaki bu maddi olgunun hukuk mahkemesini bağlayacağı anlaşıldığından ölüm ile kaza arasında illiyet bağının olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesi ve 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından manevi tazminata ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına; Davalı …’in istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B-Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 35.000,00 TL tedavi gideri, 1.000,00 TL cenaze gideri ( … Sigorta yönünden 100 TL) olmak üzere toplam 36.000,00 TL’nin ( … yönünden 35.100,00 TL olarak) davalılardan … ve … Sigorta Anonim Şirketinden (… bakımından olay tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … Sigorta Anonim Şirketi bakımından dava tarihi olan 27/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olacak şekilde) alınarak davacılara verilmesine, 2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, -Davacı … için 25.000,00 TL’nin olay tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren (davalı … yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden dava tarihi olan 27/07/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Davacı … için 25.000,00 TL’nin olay tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren(davalı … yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden dava tarihi olan 27/07/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Davacı … için 25.000,00 TL’nin olay tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren (davalı … yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden dava tarihi olan 27/07/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) birlikte davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-Davalı … Turizm Taşımacılık Gıda Temizlik Hizmet San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden davanın pasif husumet dava şartı yokluğundan HMK 114/1-d ve 115/2 madde uyarınca usulden reddine, 4-Alınması gerekli 7.582,41-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 430,36-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 7.152,05-TL eksik harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,(Davalı … Taş. Gıda Tem. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin bu miktardan muaf tutulmasına,) 5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 33,50-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.688,50-TL olmak üzere toplam 1.722,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.571,00-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 430,36-TL’nin toplamı olan 1.947,36-TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,(Davalı … Taş. Gıda Tem. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin bu miktardan muaf tutulmasına,) 6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,(Davalı … Taş. Gıda Tem. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin bu miktardan muaf tutulmasına,)7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.550,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,(Davalı … Taş. Gıda Tem. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin bu miktardan muaf tutulmasına,) 8-Davalı taraflar … Sigorta Şirketi ile … vekille temsil olunduğundan manevi tazminat talebi yönünden reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalılara verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-a-Davalı … Sigorta Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,b-Davalı … yönünden; alınması gereken 7.582,41 TL harçtan peşin alınan 1.895,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.686,80 TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-a-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta Şirketi tarafından yapılan 35,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalı … Sigorta Şirketi’ye verilmesine,b-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/03/2023